FATİH ERBOZ / Yeniçağ Özel Haber
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un anayasanın üçüncü maddesinin çıkışının ardından çözüm süreci ve teröristbaşı Öcalan’a ilişkin “umut hakkı” tartışmalarının başlaması kafaları karıştırdı. TBMM Başkanı Kurtulmuş’un anayasanın değişemez maddelerini tartışmaya açan sözlerinin ardından çözüm süreci ve teröristbaşının “umut hakkı”ndan yararlandırılmasına ilişkin tartışmanın manidar nitelikte olduğunu ifade eden eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, “Anayasanın değiştirilemez maddelerinin tartışmaya açılmasının ardından çözüm süreci söylemlerinin gelmesi ve terörist Öcalan’a ilişkin bir umut hakkı tartışması başlatılması birbirinin sanki devamı niteliğini taşıyor gibi arka arkaya gelmesi doğrusu şaşırtıcı oldu.” dedi.
Anayasanın değişemez maddelerini tartışılması Türkiye Cumhuriyeti’nin Osmanlı Devleti’nin son dönemlerindeki gibi bölen nitelikte olduğuna dikkat çeken Hikmet Sami Türk, “Çözüm süreci tartışmalarının da bu tarihi olgudan farklı düşünülmesi gerçekçi olmaz. Bunun yanı sıra terörist Öcalan’a ilişkin umut hakkının hukuki boyutunu incelediğimizde mevcut düzenlemelerde değişiklik yapılması ya da terörist Öcalan’ın durumunu ilgilendiren maddelerin tamamıyla kaldırılması gerekir. Bundan başka hukuki yol mümkün değil” diye konuştu.
Teröristbaşı Öcalan’ın umut hakkından yararlanması için hukuki düzenlemelere gerek duyulduğunu kaydeden Türk, şunları belirtti: “ Öcalan’ın durumunu ilgilendiren iki hükümden söz edebiliriz. Bunlardan birincisi Türk Ceza Kanunu’nun 125’inci maddesi. Devlet topraklarının tamamını veya bir kısmını yabancı bir Devletin hakimiyeti altına koymağa veya Devletin istiklalini tenkise veya birliğini bozmağa veya Devletin hakimiyeti altında bulunan topraklardan bir kısmını Devlet idaresinden ayırmağa matuf bir fiil işliyen kimse "ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis" (DEĞİŞİK İBARE KANUN NO:5218/1 RGT:21.07.2004 RG NO:25529) cezası ile cezalandırılır.
Öcalan bu hükümden mahkum oldu. Yapılan değişiklik ile idam cezasını kaldırıldı. Yerine ağırlaştırılmış müebbet cezası getirildi. Ayrıca Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfaz Kanunu’nun geçici ikinci maddesi var. Bu geçici ikinci madde ise aynen şöyle:
Geçici Madde 2- (1) 14.7.2004 tarihli ve 5218 sayılı Kanunun 1 inci maddesi ile değişik 3.8.2002 tarihli ve 4771 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunla; ölüm cezaları, müebbet ağır hapis cezasına dönüştürülen terör suçluları ile ölüm cezaları ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezasına dönüştürülen veya ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezasına mahkûm olan terör suçluları, koşullu salıverilme hükümlerinden yararlanamaz. Bunlar hakkında, ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezası, hayatı boyunca devam eder”
Burada düzenleme yapılması gerektiğini ve terörist Öcalan’ın durumunu ilgilendiren maddenin değiştirilmemesi durumunda umut hakkından faydalanmasının bugünkü şartlarda mümkün olmadığını ifade eden Hikmet Sami Türk, “Bu madde değiştirilir ya da tamamıyla kaldırılır o zaman kişi, umut hakkından yararlanabilir. Bunun dışında koşullu salıverme, şartlı salıvermenin kendi içinde koşulları var. Kişi eğer işlediği suçu bir daha tekrar etmezse o zaman cezasını tamamlıyor, bir anlamda affa uğruyor. Ancak bu süre içinde işlediği suçu tekrar işlerse ya da suç işlerse o zaman ilk aldığı cezanın kalan kısmı ile daha sonra işlediği suçtan aldığı cezanın tamamını çekiyor. Ceza İnfaz kanunundaki geçici ikinci maddeye göre Öcalan bu hakkını kullanamaz. Ancak bunlar değiştirilirse umut hakkı kavramı gündeme gelebilir. Anlaşılan o ki bu şartlarda bir değişiklik yapılacak ve terörist Öcalan’ın ancak o zaman bu haktan yararlanması söz konusu olabilecek. Mevcut şartlar içinde yararlanması mümkün değil” ifadelerini kullandı.