Kahire Ceza Mahkemesi, 2015 yılında bıçakla öldürdüğü eşi Nacla El-Gomari’nin cinayetiyle ilgili olarak Ahmed H. isimli bir kişinin idam cezasına çarptırıldığını açıkladı. Mahkeme, davanın detaylarını ve sanığın eylemlerinin ciddiyetini vurguladı. Başsavcı Mohamed Hosni Al-Alam’ın başkanlığındaki mahkeme, sanığın ruh halini ve cinayeti işleyiş tarzını inceledi.
ARKA PLAN
Mahkeme, Ahmed H.'nin "kötü niyetli ve merhametsiz" bir ruh hali içinde olduğunu belirtti. Sanığın eşi Nacla’ya karşı sistematik olarak fiziksel şiddet uyguladığı, hatta Nacla'nın daha önce şikayetlerde bulunduğu halde sanığın bu davranışlarından vazgeçmediği ortaya çıktı. 2015 yılında bu sebeplerden dolayı sanık dört yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.
Ancak serbest kaldıktan sonra, Ahmed H. tekrar bir eş edinmek üzere harekete geçti ve kardeşinin kızı olan başka bir kadına iki ay önce nikahsız olarak evlendi. Kadın, 2023 yılı Eylül ayında Ahmed H. ile yaşamaya başladı. İlişkinin başında, sanığın sadece iki gün dayanabildiği ve kadına karşı tekrar şiddete başvurduğu ifade edildi. Sanık, kadına karşı fiziksel şiddet uygulamakla kalmamış, ayrıca onu ölümcül şekilde yaralamaya çalıştığı anlaşıldı.
MAHKEME SÜRECİ
Kadın, Ahmed H.’nin uyguladığı şiddetten kaçmaya çalıştı ve bir süre annesiyle kaldı. Ancak, 22 Eylül 2023 tarihinde, eski kocasından aldığı emekli maaşı kartını unuttuğu için tekrar sanığın evine döndü. Ahmed H. o gün uyuşturucu madde etkisi altında bulunduğu için kadını tekrar dövme ve saldırı eylemlerini sürdürdü. Mahkeme belgelerinde, sanığın kadının kafasına ve vücudunun çeşitli yerlerine saldırarak ona ciddi zararlar verdiği belirtilmektedir.
Kadın, 24 Eylül 2023 tarihinde baygınlık geçirdiğinde, sanık onu boğarak öldürdü. Olay sonrası mahkeme, sanığın eylemlerini önceden planlanmış bir cinayet olarak değerlendirerek idam cezası verilmesine karar verdi. Sanığın savunması ise mahkeme tarafından kabul edilmedi ve deliller, sanığın suçlu olduğuna dair güçlü bir inanç oluşturdu.
MAHKEMENİN KARARI
Mahkeme, davanın ardından sanık hakkında verilmesi gereken cezanın belirlenmesi için Müslümanların dini lideri olan fetva makamından görüş talep etti. 12 Eylül 2024 tarihli raporda, sanığın cezasının idam olduğu bildirildi. Sonuç olarak, bu korkunç cinayet, aile içi şiddet ve kadın hakları konularında önemli bir tartışma başlattı. Adaletin sağlanması, benzer vakaların önlenmesi ve toplumda kadınların güvenliğinin artırılması için acil önlemler alınması gerekliliği bir kez daha gündeme geldi.