Eserimi yükseltmekle görevliyim

Eserimi yükseltmekle görevliyim

Milletin sevgi ve güvenini kaybetmediğim sürece tekrar seçilirim. Milletin oyu esastır.

Diktatörlük hakkında

“6 Mayıs 1922 günü Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin gizli oturumunda Başkomutanlık Yasası'nın uzatılması görüşmelerinde, bir milletvekilinin, kendisine "Meclis'in hakkını elinden aldığı, elinden almak istediğini" söylemesi üzerine yaptığı konuşmadan:

Efendiler, açık ifade edeceğim, beni bağışlayınız! Her birinizin olağanüstü yetki ile seçilmesine ve olağanüstü yetkiye sahip bir Meclis'in oluşmasına ve bu Meclis'in, memleketin yazgısına el koyan bir nitelik kazanmasına çalışan, benim! Bunda başarılı olmak için en yakın arkadaşlarımla fikir mücadelesi yaptım. Bütün yaşamımı, varlığımı, bütün şeref ve saygınlığımı tehlikeye attım. Bu sebeple bu, benim eserimdir. Ben eserimi küçültmek ile değil, yükseltmek ile görevliyim. Bu düşünceden sonra Meclis'in hakkını zorla almak sözünü, tamamen ret ve iade ederim. Böyle bir şey söz konusu değildir ve olamaz! 1922” (Nutuk II, s. 655)

 

++++++++++++++++++++++++

İstedim ki, milletim için çağdaş

bir devlet kurayım ve onu yaptım

++++++++++++++++++++++++

 

“Geniş yetkilerle Başkomutanlık verilişinden ve Sakarya Zaferi'nden sonra bir kısım milletvekillerinin endişe duyduğu ve Meclis'in dağıtılacağı kuşkusuna düştükleri, kendisine hatırlatıldığı zaman söylemiştir:

"Ben asla böyle bir şey düşünmedim ve düşünmem. Millet Meclisi'nde bana ne kadar karşı koyan ve itiraz eden olursa olsun o, büyük Türk milletinin temsilcisi oldukça benim başımdır. Şüphem yoktur ki, onlara iş ve hareketlerim ve onun sonuçları ile yapabildiğim ve yapabileceğim hizmetlerin değerini açıklayabileceğim. Bunu anlamakta Millet Meclisi kararsızlık gösterse bile asıl olan Türk milleti, yüksek sağduyusu ile bunu anlayacaktır. Bu takdirde sorunun çözümü benim kendime değil, tanıdığım Türk milletine yönelecektir; çünkü ben millet adamıyım, milletsever adamım. Onun sağduyusu dışında hareket eder adam durumuna düşmem. Biricik emelim, bütün vatanseverlerin, bütün devlet ve ordu başlarının başını millete bağlamaktır. Millet, lâyık olduğu büyük efendiliği bugün değilse yarın bütün anlam ve genişliği ile anlayacaktır; buna eminim. İşte o zaman, her millet bireyinin gerçek özellikleri millet tarafından belirtilecek ve belirlenecektir. Ben, o güne başarıyla yetişeceğimi ve milletten onun büyüklüğü ile orantılı ödülü alacağımı kuvvetle ümit ediyorum. 1921" (Asım Us, G.D.D. s. 111-112)

 

 

***

 

 “Ben isteseydim derhal askerî bir diktatörlük kurar ve memleketi öyle yönetmeye kalkışırdım. Fakat ben istedim ki, milletim için çağdaş bir devlet kurayım ve onu yaptım.” (Yusuf Ziya Özer, T.T.K. Belleten.Cilt: 3, Sayı: 10, s. 287)

“1932 yılında toplanan I. Türk Tarih Kongresi'nin sonunda Marmara Köşkü"nde verilen çayda, öğretmenlerden birinin Atatürk'e "Paşam! Birçok Avrupalı muharrirler yazdıklarında, eserlerinde sizi diktatör diye nitelendiriyorlar. Buna ne buyurursunuz?" sorusuna verdiği cevap:

-Ben diktatör değilim ve heveslisi de olmadım. Benim diktatör olmadığıma şuradan karar veriniz, ben diktatör olsaydım siz bana bu soruyu soramazdınız! 1932” (Kılıç Ali, Atatürk'ün Hususiyetleri, 1955, s.116)

“Cumhuriyet Halk Partisi'nin ömür boyu başkanlığının teklif edilmesi nedeniyle söylediği söz:

-Milletin sevgi ve güvenini kaybetmediğim sürece tekrar seçilirim; milletin oyu esastır.” (Hasan Rıza Soyak, Fotoğraflarla Atatürk ve Atatürk'ün Hususiyetleri, 1965, s. 72)