Esas ırkçılık nedir?

Esas ırkçılık, Türk’e karşı ırkçılıktır… Türk’e, onun devletine, bağımsızlığına, vatanına, bayrağına ve adaletine karşı adı konulmamış ırkçılıktır…

***

Esas ırkçılık, ‘Türk’ten rahatsız olup ‘Türkiyeli’ kavramını tercih etmektir… ‘Alman edebiyatı’nı, ‘İtalyan mutfağı’nı, ‘Fransız sineması’nı kullanırken gocunmayıp, sıra Türk’e geldiğinde ısrarla ‘Türkiye edebiyatı’ demektir… ‘Türk’ten nefret edip ‘Türkiyeli’yi dayatmaktır…

***

Esas ırkçılık, güya ırkçılığa karşı çıkarken, ‘Suyun öte yanından gelenle’ diyerek, ülkedeki ‘olumsuzluklar’ın faturasını Balkanlar’dan gelenlere, Evlad-ı Fatihan’a kesmektir… Böylece Türk’ten intikamını bu adi yöntemle almaya çalışmaktır…

***

Esas ırkçılık, Anadolu Türklüğünü ‘saf Türk’ görmeyip, onların bu topraklardaki eski kavimlerle karışmış melez bir topluluk olduğunu ileri sürmek ve ironik bir şekilde, sözde gen üzerinden Türklere ve Türklüğe hücum etmektir… Türklere, “Siz ırkçılık yapamazsınız, çünkü saf ırk değilsiniz” diyerek, sözde genden yola çıkmak ve kendileriyle çelişmektir…

***

Esas ırkçılık, dökülen Türk kanına aldırmadan, büyük kırımları görmeden, dehşetli bir önyargıyla Karabağ’da Ermeni’yi, Kıbrıs’ta Rum’u, başka coğrafyalarda Türk’le karşı karşıya gelen hangi kavim, hangi örgüt, hangi devlet varsa onu masumlaştırıp, Türk’ü cani göstermektir…

***

Esas ırkçılık, muhacir, mülteci, sığınmacı vs. adı altında gelenleri dokunulmaz bir kimliğe ve kamu imkânlarından pozitif ayrımcılıkla yararlanmaya iterken, mağdur olan kendi vatandaşlarının itirazını ‘ırkçılık’ damgasıyla sindirmeye çalışmaktır…

***

Esas ırkçılık, kendi evlâtları başka topraklarda kırılıp şehit düşerken, oraların kaçkınlarına bu topraklarda şımarıkça ve küstahça imkânlar açıp onları kalıcı hâle getirerek, Türk’ün kan bedeliyle ayakta tuttuğu vatanına ortak tayin etme cinliğidir…

***

Esas ırkçılık, yüz yıl önceki büyük fitnede vatanları için mücadele ettikten sonra iftiralarla idam edilen Urfa Mutasarrıfı Nusret Bey, Bahçe Müftüsü İsmail Hakkı Efendi ve kardeşi Bahçe Belediye Başkanı Yusuf Efendi ile Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey’den yana değil, Nemrut Mustafa Paşa ve Damat Feritlerden yana olmaktır… Türk’ün vatanını ve devletini savunan kim varsa ona düşmanlık etmektir…

***

Esas ırkçılık, bedenine kıymıklar batarken, yalanlarla Türk’ü uyutmaya çalışmak, onu ahmaklığa zorlamaktır… Sanki o vakitler Halep Türk toprağı değilmiş gibi, Çanakkale’de üzerinde Halep yazan mezar taşları bulup, “Bakın bu ülkeyi sadece siz kurtarmamışsınız” gibi iddialarla Türk’e sıra dışı bir aptallığı yakıştırmaktır…

***

Esas ırkçılık, milletini ve devletini düşünenleri, sanki ırkçılık yapıyormuş gibi baskı altına alıp, ülkenin başka emellere karşı direnme ve kardeşlerini uyarma potansiyelini yok etmeye çalışmaktır… Böylece ülke üzerindeki kötü niyetlerin daha kolay yol almasını sağlamaktır…

***

Esas ırkçılık, Anadolu kimyasından Türklüğü, onun belirleyici gücünü ve hassasiyetlerini çıkarmaya çalışmaktır… Tekrar ifade edelim: Türk ve Türkçe olan her şeye karşı ‘yavuz ırkçı’nın ev sahibini bastırmaya çalışması pişkinliğidir bu… Veya olsa olsa hayalî ırkçılığa karşı adı konulmamış ‘kontr-ırkçılık’…

Yazarın Diğer Yazıları