Erzurum, Mersin Ankara
Erzurum... Millet her dara düştüğünde varını ortaya koyan şehir... Şimdi çizilen o adi haritaların bazen içinde, bazen de sınırında gösterilen, isminin değiştirilmesi için teklif verilen, milliyetimizin mukadderat şehri...
Üzerinde büyük oyunlar oynanıyor... Muhafazakârlığı Truva Atına çevirmiş bir anlayış Erzurum’u hedef yaptı... Oyunun büyüklüğünü anlamak için Erzurum’da son yıllarda meydana gelen gayrimenkul hareketliliğini tapu kayıtlarından izlemek bile yeterli... Erzurum siyaset ve para gücüyle aslından koparılmaya, dönüştürülmeye çalışılan bir yer artık... Bu seçimlerde gizlenmesi imkânsız hâle gelen AKP-HDP(BDP) iş bölümü Erzurum’da gözlerin nasıl karartıldığını göstermeye yetiyor...
Mahallî seçimler hem Erzurum için, hem de Doğu’da her dara düştüğünde Erzurum’da nefeslenen ülke için çok önemli... Yarışa çok geriden başlayan MHP bu arayı kapatmış görünüyor... Artık parti ve kişi işleri geçtik, MHP’nin Erzurum’da verdiği mücadele, bu topraklara sadâkatle bağlı herkes için bir nevi ‘istiklâl mücadelesi’dir... Parti bağnazlığından bağımsız düşünmek lâzım; Erzurum’da belediye başkanlığını MHP kazanırsa, millet kazanmış olacaktır...
Mersin... Karmaşık siyasî ilişkiler ve izahı olmayan ittifaklar söz konusu... Kuzey Irak yönetiminin ilgi sahasına girecek kadar göçmen nüfus almış bir şehir... Bölücülüğün şimdilik fiilen, daha sonra da ‘hukuken’ hedeflediği ‘denize açılma’ noktası... Liman sayesinde, kayıt içi veya dışı fark etmez, paranın her türlüsünün döndüğü ve Türkiye düşmanı odakların gözde hedefi...
MHP için Mersin’i kazanmak, Mersinliler için de MHP’ye kazandırmak bir tercih değil, adeta bir mecburiyet... Şehirdeki her Kürt göçmeni PKK’lı görmek doğru değil... Bu anlamda 20 yıllık Tarsus tecrübesini kuşanarak Mersin’e soyunan Burhanettin Kocamaz büyük bir avantaj... Hem yerli, hem de şehirdeki farklı kimliklerle olan sıcak ilişkisi hem Mersin’in normalleşmesini sağlayacak, hem de Mersin üzerindeki kem bakışlara güçlü bir gözdağı verilmiş olacaktır... Bugün Mersin’de Burhanettin Kocamaz ile PKK’ya şirin görünerek dengeleri kendi lehine bozmaya çalışan partiler yarışıyor... Gözler Mersin’de ve kendisine sahip çıkması gereken Mersinlilerde olacak... İnşallah ipi göğüsleyen Burhanettin Kocamaz olur ve bölgede oynanan bölücü oyunlar sekteye uğrar...
Ve Ankara... Başbakan’ın İzmir’i almak için uğraşırken, avuçlarının içinden kaymak üzere olan Başkent... Erdoğan tehlikenin o kadar farkında ki son bir haftada kendisini ortaya koydu ve sadece Keçiören bölgesinde gece yarılarına sarkan dört miting yaptı...
Başbakan Ankara’yı kaybetmenin nasıl bir prestij kaybı olduğunu, çöküşün başlangıcı sayılabileceğini iyi biliyor... O yüzden önüne getirilen anket rakamlarını gördükçe sinir katsayısı yükseliyor... Sağ oyların her zaman yüksek seyrettiği başkentte Melih Gökçek’e olan öfke ve bıkkınlık en üst düzeyde... AKP’ye bunun siyasî maliyeti çok yüksek olacak, çünkü Ankara’yla sınırlı kalmayacak... Başbakan’ın Ankara özelinde siniri, hırçınlığı ve paniği bu yüzden... Argo deyimle ‘façası bozulacak’!..
Başbakan kendini ortaya koyarak, Melih Gökçek’i, daha doğrusu AKP’yi Ankara’da kurtarmaya çalışıyor... Mansur Yavaş’la tam anlamıyla ‘kafa kafaya’ bir seçim var... Kim kazanırsa çok küçük bir farkla kazanacak... Ankaralı seçmenin gözünde konu ‘parti seçimi’ olmaktan çıkmış durumda... Sanki “Mansur Yavaş mı, Melih Gökçek mi?” referandumu yapılıyor... Zaten Ankara’da CHP’nin klasik oy oranı belliyken, yarışa ortak olmanın, hatta az bir oy farkıyla öne geçmiş olmanın başka izahı yok... Melih Gökçek antipatisi, içinde AKP’lilerin de olduğu diğer partilerden Mansur Yavaş’a oy getirdiği için yarış bu noktaya geldi...
‘İlçede kendi partime, büyükşehirde Mansur Yavaş’a’ düşüncesi ‘Anti Melih Gökçek’ bloğunda çok ciddi taban bulmuş... Bu seçimin kaderini kesinlikle onlar belirleyecek... Sandıklara demokrasi dışı müdahale engellenirse Mansur Yavaş bu seçimi kazanacak... Ve bu sadece Melih Gökçek’ten kurtulma anlamına gelmeyecek, 2002’den bu yana muktedir olan AKP’nin yediği en güçlü tokat olacak... Ve muhtemelen siyasette domino etkisi meydana getirecek... ‘İzmir’i alayım’ diye oraya Bakan gönderen iradenin Ankara çöküşü, çok ciddi etkilere yol açacak...
Zor ama tarihî önemi yüksek bir seçime giriyoruz... Bin yıldır kayalara tırnaklarımızı geçirerek tutunduğumuz bu zorlu coğrafyada Allah, milletimizin yardımcısı olsun...
Her yer önemli elbette... Ama Erzurum, Mersin ve Ankara çok çok önemli...