Vedat Yenerer’in sorularını yanıtlayan Sedat Cezayirlioğlu, İliç Altın Madeni’ni, dünyayı çernobile çevirecek olan atık havuzu olarak tanımladı.
Bu atık barajının şu anki büyüklüğünün 197 futbol sahası büyüklüğünde olduğunu ve bu sayının 600’e çıkacağını vurgulayan Cezayirlioğlu:
“Bu atık barajının, dünyada ikinci bir örneği yok. Bunu, bilimsel raporlar söylüyor. Projede, kırk tane ölümcül kimyasal kullanılıyor. Milyonlarca, milyarlarca ton daha da kullanılacak. Buradan götürülenler sadece altınlarımız, gümüşlerimiz, bakırlarımız değil. Gramı milyon dolarlar olan soy metallerimiz gidiyor.” açıklamasında bulundu.
Türkiye’nin en büyük iki nehri olan Keban, Karakaya ve Atatürk Barajı’nı besleyen İliç Altın Madeni Projesi’nin Fırat nehrine yakınlığının 350 metre olduğunu ifade eden Cezayirlioğlu, bu durumu “akıl tutulması” tabiriyle açıkladı.
25 yılda dolması gereken bu atık barajının iki yılda dolduğunun altını çizen doğa aktivisti, atık barajındaki zehirli suyu evaporatör sistemiyle havaya vermeyi planladıklarını ve bu konuda bakanlıktan izin beklediklerini söyledi.
Cezayirlioğlu konuşmasında:
“Baraj, 66 milyon ton ölümcül, kanserojen kimyasal barındırıyor. Yıllık 122 bin ton olmak üzere dünyanın en tehlikeli sülfürik asidini kullanıyorlar. Madene, günlük 24 ile 30 arasında tanker giriş yapıyor. İliç ilçesinde kanser patlaması yaşanıyor. Buradaki evaporatörler devreye girerse Türkiye kanserle boğuşacak.” ifadelerine de yer verdi.
Sedat Cezayirlioğlu, dünyanın farklı ülkelerinde yapılan projelerde, Türkiye’nin aksine atıkları kapalı tanklarda ve yerin yüzlerce metre altında tuttuklarını, projenin kaçak nükleer tesisten daha tehlikeli olduğuna da değindi.
2019 yılında başlayan projenin 2044 yılına kadar süreceğini belirten Cezayirlioğlu:
“Bu projeye tüm Türkiye’nin dur demesi lazım.” uyarısında bulundu.