Ermenilerin 1915 yılı 1. Dünya Savaşı’nda düşmanla iş birliği yapmaları, Rusların saflarında gönüllü alaylar oluşturarak orduyu arkadan vurmaları ve her türlü kötülüğü yaparak savunmasız Müslüman halka vahşet ve katliam yapmaları sonucunda gayet insani amaçlarla çaresiz kalan Osmanlı devletinin, zorunlu olarak almış olduğu tehcir yasasını çıkarmış olmasını, Dünya kamuoyunu bize soykırım yapıldı yaygaraları ile ayağa kaldırırken, Van, Muş, Erzurum, Ağrı, Bitlis ve diğer bölgelerde yapmış oldukları katliamlardan canını kurtaran Müslüman Türkler, yaklaşık olarak 1.000.000 (bir milyon) kişi batıya göç etmek durumunda kalmıştır.
Kendi vatan coğrafyasından, Ermeni vahşetinden kaçıp binbir acılar içerisinde batı illerine göç edip mülteci konumuna düşen insanlarımızın açlık, hastalık ve Taşnak çetelerinin saldırıları sonucunda, yaklaşık yarısı erimiş yok olmuş, hayatta kalanlar savaş sonrası ancak yurtlarına dönebilmişlerdir. Yukarıda belirtiğim gibi 4 kişi göç etmek mecburiyetinde kalan dedem, evlerine 2 kişi dönmüşlerdir. Bu dramı yaşayan aileler aynı şekilde yüzde elli kayıp vererek yurtlarına dönebilmişlerdir.
Bu konuda tafsilatlı ayrıntıları Tuncay Öğün’ün, çok büyük emek verilerek, bütün olayları belge ve kaynaklara dayanarak yazdığı “Unutulan Bir Göç Trajedisi Vilayat-ı Şarkiye Mültecileri (1915-1923)” eserinde görmek mümkünür.
Van Erciş’te Ermeni vahşet ve katliamına maruz kalan Çavuşoğlu ailesinin dramı bununla da bitmemiş, katliam sonrası canlarını bir şekilde kurtarabilmiş çocuklarının her birisi Türkiye ve Dünya’nın değişik yerlerine savrulmuşlardır. Bir kısmına ulaşmış olmamıza rağmen, halen bulamadığımız ve ulaşamadığımız yakınlarımız vardır. Daha önce de bahsetmiştim; 24 Nisan 2007 tarihinde, tarifi mümkün olmayan hüzün dolu bir mutlulukla karşılaştım. Telefonda arayan bir hanımefendi, akrabamız olduğunu söyleyince çok heyecanlandım, hemen kayıp olan bir yakınımız olduğunu anladım. O hanımefendi Türk kamuoyunca yakinen tanınan, sevilen ve Azerbaycan’ın bağımsızlık savaşında merhum Elçibey’le büyük emek veren Prof. Dr. Hanım Halilova’ydı. 92 yıl sonra kavuşmamız bize tarifi mümkün olmayan bir sevinç yaşattı. Erciş’teki katliamda hunharca şehit edilenlerden Çavuşoğlu Mustafa Efendi, Abdurrahman Efendi’nin kardeşi olup dedelerimiz kardeştir. Yıllar öncesinde de annesinin kayıp olan diğer 3 yaşında kız kardeşi Fatma hanımı da Tokat Zile’de bulduk. Bu arada savaşın o acı günlerinde biz Anadolu Müslüman Türklerinden yardımlarını esirgemeyen her türlü açlık ve yoksulluğa karşı destekte bulunan sahipsiz kalan çocukları koruyan Bakü’ye kadar götüren ve yardımını esirgemeyen, kardeş Azerbaycan Türklerinin aileleri tarafından kurulan, Bakü Cemiyet-i Hayriye-i İslamiye kuruluşuna da Çavuşoğlu ailesi olarak minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz. (BİTTİ)