ERMENİ İHTİLALİ
Doğu Anadolu’da Ermeni baş kaldırması tesadüf sayılamayacak şekilde, Osmanlı İmparatorluğu’nun savaşa gireceğini Rusların anlamasıyla aynı anda başladı. Rusların 2 Kasım 1914’te savaş ilan etmesinden önce, Ermeni çeteleri örgütlenmeye başlamışlardı. İsyana hazırlık olarak Ermeni çetecileri, çoğu Rus hükümeti tarafından temin edilmiş ve ödenmiş olan yüksek miktarda silah depolamışlardı. Bunlar genellikle Ermeni köylerinde saklanıyor ve belli ki Osmanlı yetkililerinden gizli tutuluyordu. Bu da savaş öncesinde, bölgedeki Osmanlı kontrolünün zayıflığına işaret etmektedir. Örneğin; Osmanlı müfettişlerine göre “Hafik’in Tuzhisar köyünde 16 sandık dolusu silah, 20 adet bomba ve bir sandık da mavi üniforma ortaya çıkartılıp el konuldu.” Ermeni tüfekleri Osmanlı ordusuna dağıtılanlardan daha üstündü. Devlet müfettişleri Pervari bölgesindeki 10 köyde büyük miktarda silahların saklandığı depolar keşfettiler. Başka silah depoları, doğunun her tarafında bulundu. Muş, Diyarbakır ve Sivas bölgelerinde çok miktarda tüfek ve dinamit bulundu. Ancak, sonradan ortaya çıkan gelişmeler, Osmanlı’nın ele geçirdiklerinin Ermeni ihtilalcilerin sakladığı silahların çok azını teşkil ettiğini gösterdi. Osmanlı vatandaşı olan Ermeniler bekledikleri isyan için sakladıkları silahlarla donanıp, sınırın her iki tarafında da örgütlenmeye başlamışlardı. 1878’de Osmanlı’nın elinden alınmış olan Kars-Ardahan-Artvin sınır bölgeleri ile Van, Erzurum ve Bitlis illerinde çeteler teşkilatlandırılmıştı.
Savaş ilan edilince, Ermeni ihtilalcileri seferber oldular. Daha önceden Rusya’ya geçmiş olan Anadolu Ermenileri yeniden Osmanlı İmparatorluğu topraklarına girip çetelere önderlik ettiler. Eskiden Osmanlı Parlamentosunda mebusluk yapmış olan (Armen Garo lakaplı) Garekin Pastırmacıyan bin kişiden kalabalık bir çeteyi örgütledi. 1895’teki Ermeni isyanına liderlik yapmış olan Andranik gibi ünlü çete reisleri, Anadolu ihtilalcilerini örgütlediler ve içlerinde İran’dan gelme Ermenilerin de bulunduğu binlerce yeni devşirilmiş üyeyi saflarına kattılar. Daşnak Partisi, çetelere katılmak üzere Kafkasya’nın Rusya tarafından savaşçılar devşirdi; bunlar sonradan Osmanlı topraklarına gireceklerdi. Çete üyelerinin kendileri açısından her ne kadar anlamsız bir ayırım ise de, aralarında hem “Rus” hem de “Türk” Ermenileri bulunmaktaydı.
Ermeni gerilla birlikleri Ermeni köylerini dolaşıp, çetelerine katılacak savaşçılar topladılar ve hangi yönteme cevap verdiklerine bağlı olarak, Ermenileri ya zorla ya da gönüllü olarak Rusya’nın kontrolü altındaki bölge-lere göç ettirdiler. Osmanlı ordusundan firar etmiş olan Ermeni askerlerinden yüksek sayılarda, bu çetelere katılım oldu; takviye edilen gerilla birlikleri hem Anadolu’da haydut ve eşkıya çeteleri kurdular hem de Kafkasya’da savaşa hazırlanmakta olan Rus ve Ermeni güçlerine katıldılar.