OSMANLI İmparatorluğu’nun Doğu Bölgesinde, Ermeniler ile Müslümanlar arasında yüz senedir kaynamakta olan mücadele, Birinci Dünya Savaşı sırasında doruğa çıktı. Doğuda, aynı anda iki savaş birden veriliyordu; hem Osmanlı ile Rus orduları arasında bir savaş, hem de Doğu Anadolu ve Güney Kafkasya’nın Müslümanları ile Ermenileri arasında bir iç savaş. Doğuda 1914-1920 yılları arasındaki savaşlar, sivil ve askeri kayıplar bakımından insanlık tarihinin en feci savaşları arasındadır. Osmanlı’nın güçsüzlüğü, Rus Emperyalizmi ve Avrupa’nın müdahalesi ile bir arada gelen ihtilalci Ermeni milliyetçiliği geniş kapsamlı tahribatla sonlandı. Bu savaşların sonunda Van, Bitlis, Bayazıt ve Erzincan gibi şehirler genellikle harabe yığınına dönmüş, binlerce köy yok olmuş ve her iki taraftan da milyonlarca insan can vermişti. Bir ulus kimliği kazanmak için isyan etmiş olan Ermeniler, kendi kaderlerini tayin etmek imkânına sahip olamadıkları Sovyet Cumhuriyeti içinde kısıla kalmışlardı. Savaşlardan en sonunda galip çıkmayı becerebilen Türkler ise, harabeye dönmüş bir ülkeyi devraldılar.
Birinci Dünya Savaşı’nın askerî olayları
Doğu’daki savaş 2 Kasım 1914’te Bayazıt, Diyadin ve Karakilise şimdiki Ağrı kenti sınır bölgelerini işgal etmek için Rus kuvvetlerinin güneye inmesiyle başladı. Bu güçler ay sonunda geri çekilmeye mecbur bırakılmışlardı ve Batum yakınlarına çıkartma yapmaya çalışan küçük bir Osmanlı gücü de başarısız kalmıştı. Enver Paşa’nın felaket getiren Kafkasya çıkartması, 1914 Aralık ayı sonunda başladı ve 1915 Ocak ayı ortalarında Osmanlı öncü kuvvetlerinin yenilgisiyle sonuçlandı. Osmanlı askerlerinin dörtte üçü tamamen yok olmuştu. Osmanlı kayıpları neticesinde, Anadolu saldırıya açılmış oldu. Rus kuvvetleri baharda güneye doğru ilerlerken, önlerine çok az sayıda Türk askeri çıktı.
Ermeni İhtilalcileri Osmanlı’nın Van şehrini 13-14 Nisan 1915’te ele geçirip, alelacele Bitlis’ten ve Rusya cephesinden getirilen Osmanlı askerlerinin kuşatmasına karşı şehri ellerinde tuttular. Ruslar bu isyandan yararlandılar. Sınırdaki cılız Osmanlı birliklerine karşı (çoğunluğu Kafkasya’dan gelen 4.000 kişilik) Ermeni gönüllü birimleri (Kafkasya ve Anadolu’dan derlenmiş) Ermeni çeteleriyle bir Kazak tugayından müteşekkil bir kuvvet yolladılar. Bu kuvvetler daha Mayıs ortalarında Van’a ulaşmış ve Bitlis’i tehdit etmeye başlamışlardı. Van’ı kuşatmış olan Osmanlı kuvvetleri, savunmalarını güçlendirmek amacıyla Bitlis’e çekildiğinde Rus kuvvetleri Van’a girdi (31 Mayıs 1915). Rus işgal kuvvetleri Van’a girdiğinde, oradaki yerli Ermeni halkı tarafından coşkuyla karşılandılar. Fakat Osmanlılar, Temmuz sonunda güçlü birlikler sevk edip, Ruslar ile Ermeni güçlerini Van ve çevresinden sürüp çıkardılar. Rus kuvvetleri, 4 Ağustos’ta Van’ı terk edip kuzeye doğru geri çekildiğinde, işgal ettikleri yerlerin tüm Ermeni halkı da onların peşi sıra gitti.