ERMENİLERİ göçe zorlamak kararı sırf askerî açıdan incelendiğinde çok yerindedir, fakat bu durum onlar arasında sıkıntı ve çok sayıda can kaybına yol açtığından sonuç içler acısı oldu. Bununla birlikte, alınan önlem arzulanan etkiyi yarattı; Osmanlı hükümetinin kontrolü altında kalan topraklarda Ermeni ihtilalci saldırılarının etkisi gittikçe azaldı. Yerel destek kaynakları kurutulduktan sonra, gerillalar görev yapamaz oldular. Savaşın sonucunu belirlemekte bu kararın ne kadar etkili olduğu hiçbir zaman bilinmeyecek. Sonuç olarak Ermenilerin sürülmesi, Osmanlı devletinin en önemli varlık nedeninden yani kendisine sadık vatandaşlarını korumaktan aciz olduğunu ortaya koydu. Osmanlı devletinin zayıflığı, onu iki halk top-luluğu arasında tercih yapmaya zorladı. Kafilelerin hareketi sırasında Ermenilerin ölmesinin suçunu Osmanlı hükümeti ile birlikte Ermeni ihtilalcileri, onların destekleyicileri ve Ruslar da paylaşmalıdırlar.
ERMENİLERİN GERİ ÇEKİLİŞİ
Ermenilerin Müslümanları katletmesinin ve köylerini harap etmesinin en şiddetlileri, Birinci Dünya Savaşı’nın başında ve sonunda olmak üzere iki dönemde yer aldı. Birinci dönem, Osmanlı’nın savaşa girmesiyle ve Osmanlı’ya karşı örgütlü Ermeni isyanlarının ortaya çıkmasıyla başladı ve 1916’da Rusların Doğu Anadolu’yu fethetmesiyle son buldu. İkinci dönem ise, Rus ordusunun dağılıp Doğu Anadolu’dan geri çekilmesiyle başladı ve işgal edilen topraklarda Rusların yerini alan Ermeni silahlı birliklerinin yenilmesiyle bitti.
Savaşın ortalarındaki dönemde, yani Doğu Anadolu’nun Rus işgali altındaki 1916’nın ortalarından 1917’nin ortalarına kadar geçen sürede olanlarla ilgili çok az belge vardır. Savaşın ilk yıllarındaki vahşeti inceleyenler gibi, Rus işgali sırasındaki olayları inceleyecek Osmanlı komisyonları yoktu. Arada bir gelen raporlar da en geniş kapsamlı Müslüman katliamının, bilhassa Van ve Bitlis illerinde yapıldığına işaret ediyor. Yüksek sayılarla mülteci olmalarından Müslümanların hallerinin vahim olduğu anlaşılıyor, fakat 1917’de Rus ordusunun dağılmasından sonra ortaya çıkan durum daha da beter oldu.
Rus ihtilali, Anadolu cephesindeki Rus askerlerinin topyekûn geri çekilmesini de beraberinde getirdi. Askerler ve bazı subaylar, sâde bir şekilde birliklerini bırakıp evlerine doğru yürümeye başladılar; yol boyunca önlerine çıkan köylerden, gereksinimlerini (ve başka ne buldularsa hepsini) çalarak ilerlediler. Doğu Anadolu’daki Rus otoritesinin yerini Ermeni askerleri ve Ermeni çeteleri aldı; önceleri kâğıt üzerindeki Mavera-yı Kafkas Federasyonu adı altında, sonra da Ermenistan Cumhuriyeti’nin askerleri olarak işgale devam ettiler. Anadolu’da hüküm sürdükleri topraklar; Erzincan’dan, doğuda İran sınırına ve kuzeyde Trabzon’a kadar uzanıyor ve Rusya Ermenistan’ına kavuşuyordu.