Rusların desteklediği Van Ermeni Patriği Mıgırdıç Hırimyan, Van genelindeki bütün Ermeni kiliselerini ve okullarını dolaşarak, Ermeni istiklal marşlarını okumak suretiyle, Ermenileri cesaretlendirmeye ve isyana teşvik eder. Bu isyana teşvik çabaları sonucu, 1. Ermeni İsyanı başlar. 1896 yılı Mart-Nisan aylarında Erciş’e bağlı, Kozluca, Çelebibağı, Pertak (Dinlence), Ağı (Kocapınar) köyleri ve şehir içinde Müslümanlara karşı taciz, ev yakma, kurşunlama ve hayvan gasp etme türünde olaylar meydana gelir. 17 Haziran 1896 günü Pertak köyünde Ermenilerin Hamidiye Alayı askerlerine saldırması sonucu yaşanan çarpışmada Müslümanlar 6 şehit verirler. Adilcevaz, Muradiye ve Van’ın diğer kazalarına da sıçrayan hadiseler 24 Haziran’a kadar devam etmiş, 2 bine yakın insan hayatını kaybetmiştir.
1914 yılı felaket yağdırır Erciş semalarına, kan ve ölüm taşır. 1. Dünya Savaşı’nı bahane eden Ruslar, Ermeni çeteleri öncülüğünde doğu sınırlarımızdan girerek Türk şehirlerini ele geçirip, Müslüman halkı Ermeni çetelerin insafına terk ederler. Van’da bulunan 33. Tümenin Sarıkamış cephesine sevk edilmesi ve yaşanan hezimet, Ruslara karşı kendilerini savunmasız gören Ercişlileri tedirgin ettiğinden "göç" hesapları yapılmaya başlanır.
1914 Kasım ayının ikisinde Rusya, Osmanlı Devletine resmen harp ilan ederek Türk sınırlarına karşı saldırıya geçtiğinde, Ermeniler bir beyanname yayınlayarak bütün güçleriyle Rus ordusunu destekleyeceklerini duyurdular. Meclis-i Mebusan’da Van milletvekili olarak bulunan, eski komitacı terörist Vahan Papazyan, daha savaş ilan edilmeden, Avrupa’da Ermenice yayınlanan "Wem" dergisine verdiği demeçte; Doğu cephesinde Türklere karşı savaşacaklarını ve her halükarda Rusları destekleyeceklerini, Kafkasya’da gönüllü Ermeni alaylarının, teyakkuz durumuna geçmesi gerektiğini, söyler. Papazyan bu cümleleri ifade ederken, Ermenilerin tehcirden sonra isyan ettikleri iddiasını da farkında olmadan yalanlamış oluyordu.
Rus toplarının sesi Erciş’te duyulmaya başladığında, Ermeniler zafer naraları atarak Türkleri tehdit ve taciz etmeye, göçe zorlamaya başlamışlardı. 15 Şubat 1915’te Timar’da isyan çıkaran Ermeni çeteler üzerine gönderilen Erciş Jandarma Kumandanı Yüzbaşı Süleyman Bey ve iki askeri pusuya düşürülerek şehit edilince, Ermeniler Erciş çarşısında sevinçlerinden göbek atmış, Müslüman Ercişliler ise çaresizlik içinde yaşananları sineye çekmişlerdi.
Ermeni çeteleri öncülüğünde kuzeydoğu istikametinden yaklaşan Rus ordusu, var gücüyle Van’ı savunan Türk birliklerine karşı iki koldan giriştiği saldırılar sonucu, 10 Mayıs 1915’te Bargiri (Muradiye)’yi, 11 Mayıs’ta Malazgirt’i, 12 Mayıs’ta da Erciş’i ele geçirir. Ruslar Van’a doğru ilerlerken, Vali Cevdet Bey 14 Mayıs günü geç kalan hicret kararını almış, ancak siviller Ermeni çetelerin katliamlarına maruz kalmıştı. 1915 yazında Ermeni papazların okuduğu kilise şarkıları ve Erciş’te yaşayan Ermenilerin alkışları arasında Erciş’e giren Rus General Şarpantiye iki gün Erciş’te kaldıktan sonra 1 tabur kuvvetini burada bırakarak Adilcevaz istikametine yönelir. (Devam edecek)