ERMENİLER'İN YAPTIĞI “ÇAVUŞOĞLU SAMANLIĞI” KATLİAMI -13-

ERMENİLER'İN YAPTIĞI  “ÇAVUŞOĞLU SAMANLIĞI” KATLİAMI -13-

Dedem ölene kadar şehit edilen çocuklarının isimlerini sayıkladı

Yaşadığı katliamı anlatan dedem Sabri Budak Efendi çok sevdiği şehit edilen 1 ve 3 yaşındaki çocuklarının ismini savaş sonrası ikinci evliliğinden olan annem Sebile ve dayım Remziye’ye verir. Aynı zamanda İstiklal Madalyası sahibi olan Gazi Sabri Budak Efendi, vefat edinceye kadar hep şehit edilen çocuklarını ve yakınlarını sayıklar ağlardı. Dedemden hatıra olarak kalan İstiklal Madalyası’nı büyük onurla taşımaktayım. Büyük acılar yaşayan dedemiz, biz torunlarına karşı aşırı bir sevgi beslerdi. Katliamdan sonra Beyazıt’ta mülteci durumuna düşen dedem Sabri Efendi savaşın sona ermesinden sonra, gelip yakılıp yıkılan viraneye dönen evlerinin tamir ve bakımını yaparken, Ermeniler tarafından şehit edilen 1 yaşındaki oğlunun dipçik darbesiyle parçalanan beynini, kendi eliyle mutfakta terek tabir ettiğimiz tabak rafından, büyük acı içerisinde bıçakla kazıyarak çıkarıyor. Sabri Budak dedemin ikinci eşi olan Makbule nenemin Karaköse’de (Ağrı ilinin o zamanki adı) ortaokulda okuyan iki oğlu Mazhar ve Rüştü, Beyazıt’a izin için dönüşlerinde Ermeni çetelerince pusuya düşürülerek şehit edilir. Öldürüldükten sonra İshak Paşa Sarayı yolunda bir kuyuya atarlar. Bununla da yetinmeyen Ermeni çeteleri, Zehra ve Fatma teyzelerimi şehit ve oğlu Şefik’i de ağır yaralarlar. Yaşanan vahşet karşısında Şefik dayım da deliriyor.

Ermeni katliamcılar sadece bir bölgede değil Doğu ve Güney Anadolu’nun her bölgesinde, Ruslardan aldıkları büyük güç ve destekle Müslüman Türklere karşı tartışmasız soykırım uygulamışlardır.

Yapılan bu vahşet karşısında Amerikan heyeti Ermeni ve Müslümanların durumunu yerinde tespit amacıyla 27 Temmuz 1335 tarihinde Bayazıt’a hareket eder. İşte onunla ilgili belgede;

 “Erzurum Vilayeti

Mektubi Kalemi

Bayazıt Mutasarrıflığının 31 Temmuz sene (1)335 ve 629 numaralı şifresinin mahlulü suretidir. 27 Temmuz sene 1335 ve 611 numaralı şifreye lahikadır. Bugün tren-i mahsusla Karaköse’ye (Ağrı’ya) hareket eden Amerika heyetinden Topçu Yüzbaşısı Nilis ve muavini Suturland ve tercümanları İzmirli Tabip muavini Osman efendiler Bayazıt’a muvasalatlarında hususi ihzar edilen hanede misafir edilerek haklarında fevkalade hürmet- i mahsusa gösterildi. Başlıca vazifeleri i’aşe-i umumiyye ve İslam ve Ermeni nüfus miktarını ve ihtiyacat-ı mahalliyyeyitedkik ve Ermenilerin mezalimini tahkik olduğu anlaşılmasına mebni icabı veçhile ahval-i umumiyeden kendileri haberdar edilmekle beraber, Ermenilerin fecayi ve mezalimi bütün üryanlığıyla mertebe-i sübuta vardırıldığı hatta katl-i nüfus eyledikleri sırada beş on süngü ile mecruh ve kolları kesik bir takım nisvan-ı İslamiyye ve mini mini çocukların ira’esinde bizzat isticvap ederek kana’atıtamme hasıl eylemeleriyle fotoğraflarını arz ve kendilerine ibraz olunan asar-ı hürmet ve mihman-nu vaziyekarşu büyük bir hissiyat-ı insaniyye izhar ve bu sıra Aras civarındaki ahali-ı İslamiyyesi tarafından şifahi ve tahriri kendilerine bildirilmesiyle bu halden müte’essirenmüma-ileyhim tarafından Dersa’adet ve Tiflis’deki Amerika hey’etlerine telgraflar keşide edilerek memnunen avdet eyledikleri beray-ı ma’lumatma’ruzdur.”