ERMENİLERİ KİMLER KULLANIYOR? / Prof. Dr. Mehmet Saray

ERMENİLERİ KİMLER KULLANIYOR? / Prof. Dr. Mehmet Saray

Osmanlı idaresinde en rahat yaşayan topluluk Ermenilerdi. Türk devletlerinin yönetim tarzı Türk olmayan halkların dinine ve milliyetine dokunmamıştır.

Devlete ihanet etmedikleri sürece rahat bir hayat yaşamışlardır. Ermeniler, diğer toplumlara göre daha rahat bir hayat yaşamışlardır. Osmanlı devletinin eğitimde ve bilimde geri kalması üzerine Batılı sömürgeci devletler izin alarak Osmanlı coğrafyasında çok sayıda “Misyoner Okulu” açmış ve Hıristiyan halkları eğiterek isyana hazırlamışlardır. Bu acı gerçeğin belgeleri Osmanlı arşivlerince neşredilmiştir. Devlet yönetiminde, iktisadi ve ticari hayatında önemli rol oynayan Ermenilere “Millet-i Sadıka” unvanı verilmiştir. Ermeniler bu rahat hayatı bırakıp emperyalist güçlerin maşası olarak isyan etmişlerdir. Bu isyanlar esnasında hem kendileri ve hem de Türklere büyük sıkıntılar yaşatmışlardır. 200.000 Ermeni hayatını kaybederken 517,955 Türk hayatını kaybetmiştir. Zorunlu göç dolayısıyla 700,000’e yakın Ermeni Orta Doğu ülkelerine, Fransa ve ABD’ye başta olmak üzere Avrupa ülkelerine göç etmiştir. 350,000 kadarı Erivan’a göç etmiştir.200,000 civarında Türkiye’de kalmıştır. Ermenilerin Azerbaycan’da yaptığı katliamlarda ise 200,000’den fazla insan hayatını kaybetmiştir. Rusların yardımı ile işgal ettikleri Karabağ ve Hocalı’da katledilen Azerbaycan Türkünün sayısı 30,0002den fazladır. Bir milyondan fazla evsizin çektiği acıyı a unutmamak gerekir.

Üçü Türkçe ikisi İngilizce olmak üzere bu konuda beş kitap yazan bir akademisyen olarak Ermeni saldırılarının arkasında kimlerin olduğunu yazmak durumundayım. Uzun yıllar emek verip doktora tezi olarak İngiltere’de hazırladığım Türkmen Tarihini İngilizce olarak neşretmiştim. Rahmetli Sapar Murat Türkmenbaşı kitabı İngilizceden tercüme ettirmiş ve çok beğenmiş. “Mehmet Hoca bizi dünyaya tanıtmış, gidin kendisini davet edin buraya gelsin kendisini tanımak istiyorum” diye 1990 yılında Başbakan Yardımcısı Aga Çarıyev’i Ankara’ya gönderiyor. Dışişlerinden aldığım bir telefon ile gelen misafirin ricasını yerine getirmem istenmişti. Ben de memnuniyetle evet dedim.  Aga Çarıyev ile Moskova üzerinden Aşkabad’a uçtuk. Çarıyev yolda, çökmekte olan Sovyetler  Birliği’nin yöneticileri hakkında bana  şunları söyledi: “Hocam, Moskova’daki Sovyet yöneticileri sistemin tıkandığını ve dağılma noktasına geldiğini açıkça kabul ediyorlar. Bu arada bizlerle pazarlığa başladılar. İstiklalimizi ilan etmemizin karşılığı olarak Azerbaycan’dan petrolün, Türkmenistan’dan da doğalgazın-%60’ının Rusya’ya verilmesini istiyorlar. Böyle bir antlaşmayı imzalamamız karşılığında istiklalimizi tanıyacaklarını söylüyorlar. İstenen meblağın çok olduğunu söyleyerek biz de, Azerbaycan da bu teklifi reddettik. İsteklerini kabul ettirmek için Moskova yönetimi bizleri tehdit etmeye başladı. Azerbaycan’da göçmen sorunu başladı. Ermenistan’daki Azeri Türkleri zorla yaşadıkları bölgelerden kovulmaya başlandı. Bunun sonu nereye varır bilmiyorum”. (Göç ettirilen 250,000 Azerbaycan Türklerinden gitmek istemeyen 217’si acımasızca öldürülmüştür).

Çektikleri çileler ve acılar hakkında dünya kadar belge okuduğum ve tarihlerini yazdığım kardeşlerimizin istiklallerine kavuşmaları yaklaştı diye düşünürken, Çariyev’in bu söyledikleri beni son derece endişelendirmişti, “Hörmetli kardeşim, inşallah bu söyledikleriniz olmaz. Fakat, Azerbaycan ve Türkmenistan ile birlikte diğer kardeş cumhuriyetlerin istiklallerini ilan etmelerine Moskova engel olamayacaktır” diyerek Türkmen dostumu teselli etmeye çalıştım. 1991 baharında Kızıl Ordu-KGB ve Sovyet Komünist Partisi üçlüsünün darbe girişiminde başarılı olamayışından sonra Sovyetler Birliği daha fazla ayakta kalamadı ve dağıldı.    Sonunda Moskova yapacağını yaptı.  366.ncı Rus Motorize ve Zırhlı Birlikleri ile Hava Kuvvetlerine bağlı uçak ve helikopterlerin fiilen destekklediği Ermeni kuvvetleri Karabağ ile birlikte Azerbaycan’ın Akdam, Laçin, Kelbecer, Kubatlı, Zengilan, Cebrail, Şuşa gibi şehirlerini ve yerleşim birimlerini işgal ederek 30,000 kişiyi ve Hocalı’da üç bin kişiyi katletmişlerdir. Bu beklenmedik Rus destekli Ermeni işgali dünya kamuoyunda büyük tepkiyle karşılanmıştır. BM Güvenlik Konseyi aldığı üç kararla Ermenistan’ın işgal ettiği Azerbaycan topraklarını boşaltması kararını tebliğ etmesine rağmen BM Güvenlik Konseyinin bu kararını yerine getirmemiştir. Bu kararın uygulanması için oluşturulan Minsk ve Agit grubunda yer alan ABD, Rusya ve Fransa, Ermenileri destekleyen ülkeler olduğu için Ermeniler, Azerbaycan topraklarını boşaltmamıştır.

           Bu suçlu Ermenistan, niçin durup dururken Azerbaycan’a hücum ederek Kafkaslarda bu harbi başlatmıştır? Kendisine kimler yardım ediyor? Türkiye, kardeş Azerbaycan için ne yapabilir? Bu olayların Doğu Akdeniz krizi ile ilgisi var mı? Gelecek yazımızda bu soruların cevaplarını vereceğiz.