ERMENİ KATLİAMINA TARİHÇİ BAKIŞI

ERMENİ KATLİAMINA TARİHÇİ BAKIŞI

Yaşlı, hasta ve çocuk gibi yürüyemeyecek halde olanlar acımasızca katledildiler

[Yusuf Kenan ile Abdul Hakim’in anlattıklarından:] Geçen yılın [1915’in] 5 Ağustosunda, Gevaş ve Çatak Ermenileri ile Ruslardan müteşekkil bir çete Mukus’a saldırdılar. Kendilerini kurtarabilenler mallarını geride bırakıp kaçtılar. Kaçamayan kadınlarla yaşlı ve çocukların hepsi katledildiler. Çeteci grubun içinde dikkati çekenler: Pare köyünden Krikor, Kinekai köyünden okul müdürü Karabet, Vahan ve Artin ile Mukus köyünden Kevork, Minto Sempat, Hayastan, nalbant Naro, Katçik, Muhik Dikran ve Bedros’tu. Bu haydutlar, çoğunlukla kadınlara hücum edip, onları haince kirlettiler.
[Şerir köyünden Salih ile Halid oğlu Ali’nin anlattıklarından:] Sürtenin, Varshekans, Mezrea ve Pars adlı Ermeni köylerinin tüm halkı sabahın erken saatlerinde Şerir köyüne saldırdılar. 60 erkekten sağ kalabilenlerin sayısı 15’i bulmaz. Diğerleri ise öldürüldüler. Kadınlar alınıp götürüldü ve evler talan edildi.
[Sukan Köyü ileri gelenlerinden Saad oğlu Behlül ile Kutas oğlu Mahmud’un anlattıklarından:] Sukan köyünün nüfusu 680 kadardı. Bir gece Ruslarla Ermeniler köyü bastılar. Onları durdurmaya hiç kimsenin gücü yetmedi çünkü Müslümanların silahı yoktu. Katiller evleri ateşe verdiler ve birçok kadınla çocuk Kazakların kılıçları ile ihtilalcilerin hançerleri altında can verdi. Gün ağardığında, önceki geceden sağ kalanları bir araya topladılar. Genç kızlarla kadınlar bilinmeyen bir istikamete doğru alınıp götürüldü. Öğlen olduğunda, köylüleri topladıkları yeri ateşe verdiler. Bu kıyımdan mucize eseri 21 kişi kurtuldu. [Bu ifadenin devamında, tanıdıkları Ermeni saldırganların listesini vermişlerdir.]
[Alan köyünün önde gelen din adamlarından Şeyh Enver ile Molla Resifin anlattıklarından:] 100 kadar süvari ve güçlü bir piyade birliğinin köye yaklaştığı haber alındığında, halk kaçtı. Fakat Ermeni köylerinden Belo, Tankas, Azerkoh ve Peronz halkı onların yollarını keserek kadınlara saldırdılar. Rus birliği köye girmişti ve evler alev alev yanmaktaydı. Yaşlı, hasta ve çocuk gibi yürüyemeyecek halde olanlar acımasızca katledildiler. Kazaklar, kaçmaya çalışan herkesin üstüne at sürdüler. Sadece bir kaç kişi bu insan kasaplarının elinden kaçmayı becerebildi.
Yukarıda anlatılanlardan görüldüğü gibi, Müslüman köylüler, at üstündeki Kazakların da köyleri talan edip katliama girişen Ermeni çeteleri ile birlikte hareket ettiğini belirtmişlerdir. Ancak söz edilen birliklerin, Ermenileri rehber ve Ermeni çetelerini de "şaşırtıcı baskıncılar" olarak kullanan Rus ordusunun öncü kuvvetleri mi yoksa Osmanlı hatlarının gerisinde Ermeni çeteleriyle işbirliği yapan Kazaklar mı olduğunu söylemek zordur. Her ne olursa olsun, Müslüman köylülerin ve yollara düşen mültecilerin katliamının, hepsine değilse bile bir kısmına Kazakların da katıldığı şüphe götürmez.  
(Devam edecek)