Erkek muhabirlere nal toplatan 'Beşibiryerde'


1952-54’ün Beşibiryerde’si Vasfiye Özkoçak, Sabahat Toktamış, Aysel Okan, Nezihe Araz, Necla Tümay bayan muhabirlerin öncüsü oldular.
1952 yılında Bab-ı âli’de bayan muhabirler fırtınası esmekteydi. O kadar ki, fırtınayı estiren 5 bayan muhabir, “Beşibiryerde” unvanıyla efsane haline gelmişlerdi.
“Beşibiryerde” bayan muhabirler, atlatma haberleriyle erkek muhabirlerin saltanatına son verip onları adeta silip atmışlardı.
Milliyet Gazetesinde Necla Tümay, Cumhuriyet’de Vasfiye Özkoçak, Yeni Sabah’da Aysel Okan, Havadis’de Nezihe Araz, Ulus’da Sabahat Toktamış gazetelerinde öyle güzel ve etkili haberler çıkarıyorlardı ki, ara sıra resimleri de yayımlanınca, erkek muhabirlerle aralarında büyük rekabet başlamıştı.
Bu 5 bayan muhabirin hepsi de, Gazetecilik Enstitüsü mezunu olmalarının avantajıyla, tam bir mesleki dayanışma içinde gün geçtikçe aralarındaki bağı o kadar kuvvetlendirdiler ki kendilerine yakıştırılan “Beşibiryerde” unvanını hakettiler.
Gazeteciler Cemiyeti lokalinde beşi daima beraberdi. Hatta Basın Kartı sahibi olduktan sonra maçlara bile birlikte gidiyorlardı. Birbirlerine destek oldukları için habercilik yönünden de daha güçlendiler. Bazı özel haberleri bile birbirlerini atlatmamak için müşterek kullanıyorlardı.
Birara “Beşibiryerde” lere nazar değdi... Evlenmelerle kopmalar başladı... Aysel Okan, ailesinin ısrarıyla Havacı bir jet pilotu yüzbaşı ile evlendi ve Eskişehir’e yerleşti. Ardından Sabahat, meslekdaşı Oğuz Toktamış ile evlilik yapınca, “Beşibiryede” tam çatırtıya uğradı. Sonra, bu muhabir kızların en vefalısı olarak bilinen Necla Tümay da, Saffet Berkan Beyle yuva kurunca, Vasfiye Özkoçak, “Beşibiryerde” nin gediklisi olarak kaldı... Hem de öylesine bir sadakat ki, halen de evliliği aklına bile getirmiyor.
İlginçtir, jet pilotu eşi, uçağı ile bir tatbikatta düşüp şehit olunca, Aysel tekrar İstanbul’a döndü ve Vasfiye’yi tek olmaktan kurtardı. Bir süre kocasından kalan şehit maaşı ile geçimini sağlarken muhabirlik görevini de çeşitli gazetelerde sürdürme zevkinden uzak kalmadı.
Çok geçmeden, Sabahat’in eşi Oğuz Toktamış da kalp krizinden ömrünü yitirince mesleğe döndü. Böylece Vasfiye Özkocak, Aysel Okan ve Sabahat Toktamış üçlüsü oluştu. Ardından, Necla Tümay Berkan da vefat edince, 1952-1954 yıllarının efsanesi “Beşibiryerde” nin adı yâdigâr kaldı.



Annesine ‘Şekerim’ dedim diye bana kızan genel yayın müdürü
Necla Tümay Berkan’ın evliliğinden 10 Haziran 1964 yılında oğlu İsmet dünyaya geldi ama Necla da gazeteciliği bırakmadı. Ardından ikinci evladı Melih’in doğumu ile çifte mutluluk yaşarken CHP Genel Başkanlığından gelen bir teklif ile basın danışmanlık görevine başladı.
Bir keresinde Necla İstanbul’da iken, arkadaşlarıyla İnönü Stadı’nda maça geldi. Kapıda karşılaştık, boş koltuk ararken, yanındaki oğlu İsmet ve kendisi için iki boş yeri gösterirken uzun yıllara dayanan samimiyetinizin verdiği alışkanlıkla;
“-Necla şekerim, şöyle oturun orada rahat edersiniz!” dedim.
Meslektaşım ve eski arkadaşım Necla ile aynı samimiyet içinde sohbet ederken bir süre sonra beni uyardı:
“-İkide bir bana şekerim deme!..” diyerek oğlu İsmet’i işaret edip usulca seslendi: “Görmüyor musun kıskandı, kızıyor...”
Sonra tebessüm edip bana hitaben yüksek sesle, “Sen de herkese şekerim diyorsun... Tıpkı ünlü ressam Şeker Ahmet Paşa gibi... O da herkese şekerim diye seslenince lakabı öyle kalmış... Galiba sen de ona özendin!..”
Yanımda spor yazarı Cem Atabeyoğlu vardı, Necla’nın durumu böyle kurtarmasına bir hayli gülüşmüştük.
3 Haziran 2001 yılında vefat eden merhume Necla Tümay Berkan’ın oğlu, çocukluğunu bildiğim İsmet Berkan, bugün Radikal Gazetesinin Genel Yayın Müdürü olarak başarılı gazeteciliğini
sürdürüyor.

Yazarın Diğer Yazıları