Erkan Baş'tan ‘Gökhan Zan’ açıklaması: Arkadaşlarımıza ‘Ben bu seçimi kazanamazsam kendi geleceğimi düşünmem gerekir’ demiş

Erkan Baş'tan ‘Gökhan Zan’ açıklaması: Arkadaşlarımıza ‘Ben bu seçimi kazanamazsam kendi geleceğimi düşünmem gerekir’ demiş

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Gökhan Zan'ın adaylığının çekilmesinin ardından ilk kez konuştu. Baş, "'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir' gibi ifadeleri arkadaşlarımıza söyledi. Bundan sonrası bizim sorumluluğumuz değil, mahkemeler karar verecek." ifadelerini kullandı.

Türkiye İşçi Partisi'nin (TİP) Hatay Büyükşehir Belediye Başkan adayı Gökhan Zan'ın adaylığını geri çekme kararı almasının ardından başlayan tartışmalar devam ediyor.

Zan'a ait olduğu ileri sürülen ve "adaylıktan çekilmeme" pazarlığı yapılan ses kayıtları ortaya çıkarken, Zan "adaylıktan çekilmiyorum" açıklaması yaptı.

Olayların ardından TİP adına konuya ilişkin en net açıklama Genel Başkan Erkan Baş'tan geldi.

Baş, “'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir' gibi ifadeleri arkadaşlarımıza söyledi. Bundan sonrası bizim sorumluluğumuz değil, mahkemeler karar verecek.” dedi.

T24'ten Murat Sabuncu'ya konuşan Erkan Baş'ın konuya ilişkin açıklamalarından söne çıkanlar şu şekilde:

“BİZİM BİLMEDİĞİMİZ BİR İLİŞKİNİN KURULMASI BİLE BU KARAR İÇİN YETERLİ”

“Çeşitli iddialar; ses kayıtları falan konuşulmaya başlanınca Hatay örgütümüz Genel Merkezimize iletti bunları. Biz bunu doğrudan muhatabıyla konuştuk. Arkadaşlarımız orada bir değerlendirme yapmak için bilgi almak istediler. Bir kısmı için 'montaj' dendi. Bir kısmı için 'Ben görüşmeyi yaptım ama içeriği şuydu' dendi. Açıkçası gerçekten şu aşamada da 'Şöyle bir suç var' diyemiyorum fakat bizim açımızdan şeffaflık ve temiz siyaset bütün Türkiye’de en hassas olduğumuz noktalardan bir tanesi. İlkesel bir duruşumuz var ve bizim bilmediğimiz bir ilişkinin kurulmuş olması da bu kararı almamız için yeterli.

“BUNDAN SONRASI BİZİM SORUMLULUĞUMUZ DEĞİL”

O yüzden, bu kadar 'temiz siyaset, şeffaflık' derken herhangi bir kirli ilişkinin gölgesinin bile Türkiye İşçi Partisi’nin üstüne düşmesi; hele Hatay gibi halkın hala temiz suya muhtaç olduğu bir yerde böyle bir tartışmanın parçası olması bizim açımızdan kabul edilebilir bir şey değildi. İlkeli bir duruş sergilemek gerektiğini düşündük. Çıktık, durumu açıkça yurttaşlarımızla paylaştık. Bizim açımızdan durum budur. Bundan sonrası gerçekten bizim sorumluluğumuz değil, mahkemeler karar verecek.

“‘KUMPAS' DİYORSA İSPATLAYACAK”

Bundan sonra Gökhan Zan kendisine kumpas kurulduğunu iddia ediyorsa bunu ispatlayacak. Başka bir şey varsa bu açığa çıkacak. Belki başka partiler, başka insanlar için bunlar çok normal şeyler olabilir ama bizim kabul edebileceğimiz şeyler değil. Bunu da yurttaşlarımızla açıklıkla paylaşmayı bir sorumluluk olarak gördük. Şunu yapabilirdik; “görmezlikten, duymazlıktan” gelebilirdik. Belki o şantajlar başarıya ulaşırdı ve örneğin bunlar hiç yayımlanmayabilirdi, konuşulmayabilirdi ama biz bunu kendimize yakıştıramadık.

“BİZİM ARKADAŞLARIMIZA DA SÖYLÜYOR”

Parti Meclisi üyelerimiz başından beri oradalar. Arkadaşlarımız yaptığı görüşmelerden edindikleri izlenimi bizimle paylaştılar. Sonunda bir Parti Meclisi toplantısında durumu bütün şeffaflığıyla arkadaşlarımızla paylaştık ve en doğrusunun bu olduğuna kanaat ettik.

Teknik ayrıntısına çok vakıf değilim. Bu kriminal inceleme sonucunda ortaya çıkacak ama 'deep fake' dedikleri bir uygulamayla yapıldığını söylüyor ama kimi konuşmalarda da “Ben bu seçimi kazanamazsam da kendi geleceğimi düşünmem gerekir” gibi birtakım ifadeleri de bizim arkadaşlarımıza söylüyor.

“KİŞİSEL AJANDA”

Burada birincisi seçimi kazanamamak durumu; bizim açımızdan buna göre bir plan yapılması zaten kabul edilebilir bir şey değil. İkincisi siyasi mücadele sırasında insanlar birtakım fedakarlıklarda bulunabilir, buna cüret ederek siyasete girilir zaten. Bir tavır alıyorsanız bunun hepimiz açısından belli bedelleri var ve bunu göze almak gerekir. Yani yanda bir kişisel ajanda tutmak doğru bir şey değil. Bakın çok açık söyleyeceğim, burada iki taraf açısından da; yani AKP açısından da Lütfü Savaş cephesi açısından da her tür müdahalede bulunulabilecek bir dönemde yapabileceğiniz tek şey vardır: Kendi kararlarınızı kendiniz alırsınız. Yurttaşla şeffaf biçimde bunları paylaşarak yol yürürsünüz. Yapılabilecek başka bir şey yok. Bu kirli siyaset alanında gizli kapaklı yürümemek gerekir.”

İlgili Haberler