Ergenekon, misyonunu tamamladı mı?

Haber 7 yazarlarından Prof. Nevzat Tarhan, “Ergenekon Soğuk Savaş döneminde önemli işlev gören gayrinizami harp birimlerinin sivil uzantısı idi. Yeni ’Savaş Konsepti’nde artık Ergenekon yapılanmasına ihtiyaç kalmadı” diye yazıyor.
İşte pek çok aydın, entelektüel, asker ve siyasetçi ile bu aramızdaki “derin görüş farkı” tam da bu noktada, “Ben buradayım!” diyor. Biz, hiçbir dış güçün emir-komuta ve inisiyatifinde ne nizamî ne gayrinizamî bir harp yapılanmasının millet ve devletin hayrına olacağına ve soframızdaki ekmeğin büyümesine zerre fayda vereceğine
inanmıyoruz.
Yine biz bugün adına ısrarla “Ergenekon” denilen Gladio’nun Soğuk Savaş döneminde de “önemli işlev gören” bir kurum olduğunu asla kabullenemiyoruz.
Ama bu “önemli görevden” kastedilen, Malatya ve Çorum olayları ve Türkiye’deki “sağ-sol” çatışması gibi bu milletin evlatlarına kendi elleriyle kendi kafasına kurşun sıktırma fiilleri ve terör örgütü PKK’nın neşet bulması için bir “bataklık oluşturma” faaliyetleri ise, evet, bu noktada bugün birilerinin Ergenekon dediği ve aslında asıl adı Türkçe söyleyişiyle Gladio olan Türkiye içindeki NATO, yani Amerika’nın “kanlı eli” dir diyor ve bunun böyle olduğunu yakînen biliyoruz.
Türkiye’yi yönetenlerin “müttefik” ve “stratejik ortak” zannederek SSCB’ye karşı toprak bütünlüğünü emanet ettiği bu NATO ve bu ABD’nin, bir Sovyet saldırısı karşısında Türkiye’nin savunmasını Torosların güneyinden başlatma planları olduğu bugün artık ortaya çıkmışsa ve yine, SSCB’nin dağılması durumunda kurulacak yeni Türk devletleri ile Türkiye Cumhuriyeti’nin irtibatını kesmek için Türkiye ile muhtemel Türk devletleri arasına bir “Yahudi Kürdistan” hesabı yapılmış ve bu “Yahudi Kürdistan” ın ancak PKK gibi eli kanlı bir örgütün varlığı ile kurulabileceği düşünülüp gereği yapılmışsa, bu NATO, bu ABD’nin Türkiye’de kurduğu Gladio’dan bu millet “felâketten” başka “önemli olan” ne bekleyebilirdi ki!
Evet, Gladio budur!
Ve böyle bir örgütlenmeye “Ergenekon” adını vermek, yakalandığı kanser illeti bütün vücuduna yayılmış bir insana, “Seni böyle gördüğüme çok sevindim” demek gibi abes bir durumdur ve bugün SSCB’den sonra hedefine İslâm dinini almış NATO ile ABD’nin Türkiye ve bölgemizdeki varlığı ile mücadele eden bütün kurum ve insanlara “Ergenekon” adı altında “Gladiocu” damgası vurmak, kanserli hastayı tedavi için çırpınan doktorlar hakkında soruşturma açmak, doktorlarla hastanın arasına girmek gibidir, yani kanserden tarafa olmak, yani bilerek bilmeyerek doğrudan Gladio’ya hizmet etmektir.
Nitekim dikkatle bakıldığında, NATO ve ABD’nin, yani Gladio kurucularının bölgemizdeki Büyük Ortadoğu Projesi’ne ve yine bu Gladio kurucularının İslâm’ı pasifize etmek için ortaya attığı “Ilımlı İslam” ve “Dinlerarası Diyalog” gibi projelere karşı çıkmayan, karşı çıkmak ne kelime, onlara destek verenler güya Gladio ile mücadele ediyoruz diyerek ABD ve NATO’nun Türkiye ve dünyanın bu bölgesinde var olmaması için mücadele veren kurum ve kişilerle mücadele ettiklerini görüyoruz.
Yani bugün de dün gibi “kardeş kardeşi”
örseliyor!
Dün Gladio bu topraklarda SSCB işgaline direnme için kurulmuş idiyse, ki biz buna inanmadığımızı söyledik, biz bugün neden aynı ABD ve aynı NATO’nun bu topraklarda kendi varlığını sürdürmek için ve bu topraklarda NATO’nun yerini alacak millî hakimiyeti, bir SSCB işgali gibi püskürtmek için yeni ve farklı bir Gladio oluşturduğunu düşünmeyelim!
Bugün “Ergenekoncu” diye yaftalananlar ABD ve NATO’nun Afganistan’a “Haçlı seferi başlattım” diye saldırmasına, petrol ve İsrail adına Irak’ı işgal etmesine ve Türkiye’yi turuncu devrimlerle millî sanayisi, millî ordusu ve vatan topraklarından etmesine karşı çıkanlar ve bugün işte bu unsurlara saldıranlar, ABD ve müttefiklerinin bölgedeki bütün projelerine taşeronluk edenler, yahut bu işgaller karşısında üç maymunları oynayanlar değil mi!
İnsanların Türkiye’de olup bitenlere bir de bu zaviyeden bakmalarına şiddetle ihtiyaç var..
Yoksa, “değişen savaş konseptinde” yeni “Gladio” yeni “Ergenekon” bu mu!

Yazarın Diğer Yazıları