Ergenekon dalgaları derinleşerek sürecek, çünkü?
Genelkurmay eski Başkanı Hilmi Özkök’ün ifadesine başvurulması ve 8 saat ifade vermesi, Ergenekon dalgalarının süreceği anlamını taşır.
Özkök’ten sonra Özden Örnek, İbrahim Fırtına ve hatta Yaşar Büyükanıt’ın bile ifadeye çağırılması muhtemeldir.
Dahası, darbe soruşturmasının akabinde 28 Şubat’tan hesap sorulması ve bu bağlamda İsmail Hakkı Karadayı’dan Çevik Bir ve Çetin Doğan’a kadar pek çok ismin sorgulanması da muhtemeldir.
Keza bunlara paralel olarak Güneydoğu’daki faili meçhuller bağlamında bazı göz altıların olabileceği ve JİTEM’in de hedefe oturtulabileceği beklentiler arasındadır.
Aman ne iyi, temizlenip demokratikleşeceğiz mi dediniz!
Yok, temizlenmek hikayesi zarf yani kılıf, mazruf yani gerekçe ise başka.
Peki neler midir bunlar:
1) Ergenekon soruşturması, AKP ve liderliği için siyasi hedef ve gelecekleri bağlamında bulunmaz bir altın madenidir.
2) AKP, bu soruşturma sayesinde güç bende diyebilmekte ve bunu hukuk ile ambalajlayabilmektedir.
3) AKP, Ergenekon ile karşıtlarının başında sürekli olarak Demoklesin Kılıcı misali bir tehdit sallandırmaktadır.
4) AKP, Ergenekon’la korku salarak, toplumsal muhalefetin önünü kesmiştir.
5) Cumhuriyet Mitingleri ile Patalya toplantılarının bile soruşturmaya konu edilmesi, AKP’nin kitlesel muhalefeti önleme teşebbüsüdür.
6) AKP, Ergenekon’la çok ürktüğü TSK’yı kilitlemek ve zan altında bırakmak istemiştir. Dahası, mensuplarını da bu soruşturma ile korkutmayı amaçlamıştır.
7) Aynı şekilde Ergenekon’la, TSK’nın halkta var olan yüksek güvenilirlik imajının bertarafını hedeflemiştir.
8) Ergenekon soruşturması, AKP’ye muktedirliği yani gerçek anlamda iktidar olmayı getirmiştir. Dolayısı ile AKP’nin iktidarda olduğu süre içinde bu imkândan vazgeçmesi tasavvur dahi edilmemelidir.
9) Ergenekon, AKP için aynı zamanda resmi ideoloji ile hesaplaşma ve rövanş alma operasyonudur.
10) Ergenekon’un sürdürülmesi ile AKP, kendisini meşruiyet çizgisine taşımayı, karşıtlarını da dışına atmayı hedeflemektedir.
11) AKP, bu soruşturma ile tabanını tutmaya ve belli bir potansiyeli elinde bulundurmaya devam edecektir.
12) AKP, Ergenekon’la gündemi planlayacaktır.
13) Hoşuna gitmediği ve konuşulmasını istemediği konular gündeme geldi mi yeni bir dalga operasyon ve gömü çıkarma olayı ile karartma uygulayacaktır.
14) Ergenekon’la, işsizlik, açık veren bütçe, yolsuzluk, Deniz Feneri, Ermeni sınırının açılması, Kıbrıs, AB, Kuzey Irak, Kerkük ve PKK’nın siyasallaşması gibi ülkenin temel konularının üstüne şal çekilmeye çalışılmaktadır.
Sorarım size, AKP böylesi işlevler gören bir soruşturmadan hiç vazgeçer mi?
Ergenekon, AKP’nin iktidarda kalması için son araçtır ve göreceksiniz bunu sonuna kadar kullanacaktır.
ŞEMSİYE
Şener’e bekle baskısı!
Yeni oluşum için harekete geçen ve Nisan sonu diye tarih açıklayan Abdüllatif Şener’e, “Partiyi kurmak için acele etme ve biraz daha bekle” baskısı devam ediyor. Baskıyı yapanlar ise diğer yeni oluşumcular. Onlara göre Şener’in parti kurması sadece kendisinin ölü doğmasına sebep olmayacak, aynı zamanda yeni oluşum imajına da zarar verecek. Diğer oluşumların plan ve hesapları Mayıs’daki D(Y)P kongresinde Cindoruk’u şemsiye hüviyetiyle seçtirmek, ardından D(Y)P ile ANAP’ı birleştirmek ve peşi sıra Abdüllatif Şener gibi isimleri de bu yapıya dahil edip Cindoruk’un yerine yeni bir isimle yola çıkmak.. Evet proje bu... Ancak ısrarlara rağmen Abdüllatif Bey “Tarih verip angaje oldum” diyerek partisinin kuruluş dilekçesini vermekte kararlı görünüyor.. Bakalım diğer oluşumcular Şener’i ikna edebilecek mi?
YANLIŞ BİLİYOR
Tayyip için tarih kitabı yazdılar!
A damın adı Cezmi Yurtsever.. Çukurova Araştırmalar Merkezi Başkanı imiş. Diyor ki Tayyip Bey’in dedesi Bagatlı Recep 1916’da direndiği Ermeni çeteciler tarafından öldürülmüş... Vallahi pes.. Böyle bir şeyi iddia etmek yeni bir tarih yaratmakla eş anlamlıdır. Cezmi bey bırakın derin araştırmalar yapmayı, benim gibi herhangi bir Rizeli ile bile konuşsaydı 1916 Rus işgali esnasında iddia edildiği gibi Ermeni çeteciler hadisesi ve ona mukabele olaylarının olmadığını öğrenirdi. İkinci husus; Soner Yalçın’ın yazdığı gibi Tayyip Erdoğan’ın dedesi Bagatlı Recep değil, Bakatalı Tayyip’tir...
REVİZYON GENİŞ
Yerleri garanti bakanlar!
Önce bir hususun altını çizelim, kabineye kim gelirse gelsin hiçbir şey değişmez çünkü kaptan dediği dedik olan Tayyip Erdoğan’dır. Dolayısı ile yeni kabine bağlamında estirilen rüzgarlar, aslında gündem saptırmak içindir. Beklenti, revizyonun geniş olacağıdır. Buradan hareketle temel direk olarak görülen bazı bakanların bile gitmesi ihtimaldır.. Peki kalması kesin olan hangileri mi? Mesela Binali Yıldırım kesin kalır; çünkü Başbakan’ın oluşturduğu telefon dinleme kuruluna onun dışında hiçbir bakanın referansını kabul etmemişti. Dolayısı ile Binali Bey Belediye’den beri Tayyip Bey’in sırdaşı. Veysel Eroğlu da kalır; zira o da Belediyeden beri sırdaş. Veysel bey için koca DSİ 80 yıl sonra Bayındırlık’tan alınıp Çevre Bakanlığı’na bağlanmıştı. Avukatı Hayati Yazıcı kalır. Çok güvendiği Faruk Çelik kalır. Trabzon’da seçimi alan dengeli Bayındırlık Bakanı Faruk Nafız Özak kalır. Keza aileden sayılan Nimet Çubukçu da kalır ya da kalabilir.. Diğerleri gidebilir...