Değişim tartışmalarının gündemden düşmediği CHP'de birbiri ardına yapılan açıklamalar gündeme gelmeye devam ediyor. Son olarak CHP Genel Başkan Yardımcısı Eren Erdem, yaptığı yazılı açıklamada CHP’nin Halk TV ile tüm ilişkisinin sona erdiğini duyurmuştu.
CHP’li Erdem, açıklamasında, "Halk TV isimli televizyon kanalı ile partimiz arasında yapılmış olan ve Anayasa Mahkemesi ve Sayıştay denetimine tabi; 01.01.2023 tarihli protokolün 6.3. maddesi kapsamında, partimiz tek taraflı fesih hakkını kullanmış, Halk TV ile tüm ilişkimiz sona ermiştir." ifadelerini kullanmıştı.
CANLI YAYINDA "BAŞKA KANALLARLA DA ANLAŞMAMIZ VAR" AÇIKLAMASI
Eren Erdem bu defa Habertürk kanalında gazeteci Mehmet Akif Ersoy'un canlı yayın konuğu oldu.
CHP'deki değişim tartışmalarına kadar birçok meseleyi ele alan Erdem dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
"BAŞKA KANALLARLA DA ANLAŞMAMIZ VAR"
Halk TV ile yapılan ticari anlaşmanın sona erdirilmesi ile ilgili sorulan soruya yanıt veren Erdem kanallarla da anlaşmalarının olduğunu itiraf etti.
"ŞEFFAF YAPIYORUZ"
Eren Erdem kanallarla yaptıkları anlaşmalara yönelik yapttığı açıklamada şunları kaydetti:
Bu İsveç’te normal değil ama Türkiye’de normal, başka kanallarla yaptığımız anlaşmalar da var. Bu kanalların ismini vermem doğru olmaz. Özel bir konu bu. Onlarla aramızda devam eden bir süreç var o yüzden isimlerini paylaşmam. Biz yaptığımız anlaşmaları denetime sokuyoruz ama iktidar bunu arka kapıdan yapıyor.
Biz bunu şeffaf yapıyoruz. Anayasa Mahkemesi bizi denetliyor ve bunların tamamı denetimden geçiyor, tamamen hukukidir. Sözleşmede yayın politikalarına müdahale edilen tek bir cümle yoktur. Bu sözleşmeler canlı yayın ve reklam sözleşmeleridir. Burada rakam veremem.
"SÖZLEŞMENİN OLUŞUM ŞEKLİ BUDUR"
Türkiye'de zorlanarak muhalif görüş beyan ederek birçok mecra vardır ve bunlar iktisadi bunalımlar yaşıyorlar. Bizi en çok eleştirenler de muhalif medyadır.
TRT sayın Kılıçdaroğlu'nu vermiyorsa. Türkiye'de 25 tane kanal vermiyorsa verecek yerler bulmak durumundasınız. 25 yer vermiyor.
Derdimiz o kanalın yayın politikasını belirlemek değil, orada sayın Kılıçdaroğlu'nun konuşmasını vermektir. Bu sözleşmenin baştan aşağı oluşum şekli budur. Bugüne kadar bir tek yayın yönetmeni çıkıp da 'Eren Erdem beni aradı, şöyle şöyle söyledi' diyemezler.
