Erdoğan’ın eski danışmanı Hulusi Akar’ı yerin dibine soktu

Erdoğan’ın eski danışmanı Hulusi Akar’ı yerin dibine soktu

Erdoğan’ın eski basın danışmanı Akif Beki, AKP Kayseri Milletvekili Hulusi Akar’ın vatandaşlarla yaptığı ‘dini sohbeti’ eleştirdi. Beki, “Madem gönlü cami hocalığındaydı... Önce askeriyeye, sonra da siyasete niye girdi; diye düşündürüyor” ifadelerini kullandı.

Milli Savunma Bakanlığı görevinin ardından AKP’de siyaset yapan Hulusi Akar, son genel seçimlerde Kayseri’den milletvekili seçilmişti.

Akar, geçtiğimiz günlerde vatandaşlarla sohbet ederken, “Eğitimin amacı bir Allah korkusu iki kuldan utanmak. Eğer çocuklarımıza Allah korkusunu verirsek, Allah'tan korkmayı, kuldan utanmayı verirsek, dünyanın her yerine gitsin bu çocuktan korkmayın. Eğer verilmezse ateistle mi deistle mi uğraşacaksınız? LGBT ile mi uğraşacaksınız? Uyuşturucuyla mı uğraşacaksınız? Şaşırırsınız, şaşırırsınız” ifadelerini kullanması tartışmalara neden olmuştu.

Bir dönem Erdoğan’ın basın danışmanlığını yapan Karar Gazetesi yazarı Akif Beki, “Allah korkusu bu siyasetin neresinde?” başlıklı yazısında Akar’ın sözlerini eleştirdi.

“ÜÇ OY UĞRUNA DİNİ ALET ETMEZ”

“Madem gönlü cami hocalığındaydı... Önce askeriyeye, sonra da siyasete niye girdi; diye düşündürüyor” diyen Beki şöyle devam etti:

Allah korkusu duyan, kuldan utanan yapmaz bunu. Üç oy uğruna dini, siyasete âlet ve istismar etmez. AK Partili Hulusi Akar da Allah’tan korkmayı ve kuldan utanmayı önemsiyor.

Gerçi siyasetçilikle cami hocalığını da karıştırdı. “Eğitimin amacı bilgi değildir; Allah korkusu ve kuldan utanmaktır” deyiverdi. Karıştırmasa iyiydi. Fakat madem gönlü cami hocalığındaydı... Önce askeriyeye, sonra da siyasete niye girdi; diye düşündürüyor.

Vaaz verecekleri ve vaazı dinlenecekleri saysak siyasetçilere sıra gelmez. Hulusi Akar’dan beklenecek en son şey bile değil.

Siyasetçilerden beklenen, Allah’tan korkmayı ve kuldan utanmayı vaaz etmek yerine bunu kendilerinde yaşamaları. Yani Allah’tan, önce kendilerinin korkması ve kuldan en evvel kendilerinin utanması. Bu konuda topluma örnek, rol model olmaları.

Yaşamadığı şeyi vaaz eden, vaazını kendi çürütmüş olmaz mı?