Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın danışmanı Ayhan Ogan, Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'na yüksek oy çıkan illeri terör örgütü PKK’lı olmakla suçladı.
Ogan, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda Kılıçdaroğlu’na yüksek oy çıkan Doğu ve Güneydoğu illerini sıralayarak Sayın Kılıçdaroğlu vatanseverdir PKK ile ne alakası var canım" dedi.
Tabloda yer alan Ardahan, Ağrı, Tunceli, Siirt, Şırnak, Diyarbakır gibi illerde oy kullanan vatandaşları PKK'lı olmakla itham eden Ogan'a tepki yağdı.
PKK’NIN TALEPLERİNİ PKK’DAN DAHA FAZLA SAVUNDUĞU ORTAYA ÇIKTI
Kılıçdaroğlu’na yüksek oy veren illeri PKK’lı olmakla suçlayan Ayhan Ogan’ın sözde çözüm süreci zamanında ‘Akil adam’ olarak terör örgütünün taleplerini PKK’dan daha fazla savunduğu ortaya çıktı.
Sözcü gazetesi yazarı Deniz Zeyrek, köşe yazısında Ogan’ın sözlerine tepki gösterdi. Zeyrek, Ogan’ın sözde çözüm süreci zamanında terör örgütü PKK’nın taleplerini ‘Akil adam’ kimliği ile savunduğunun altını çizdi.
Zeyrek’in yazısından ilgili bölüm şöyle:
Üstelik bunu yazan kişi kim biliyor musunuz?
Ünlü “açılım süreci”nde”Akil Adam” olarak Doğu Anadolu grubunun genel sekreteri olmuş bir isim.
Yani PKK'lıların Habur'da törenlerle karşılandığı, askeri birliklerin önünde resmi geçit yaptığı bir sürecin mimarlarından biri…
Şimdi gelin bu kişinin Genel Sekreteri olduğu heyetin yazdığı raporda yer alan öneri ve taleplere bir bakalım:
– Sadece PKK ve silahlı güçler muhatap alınmamalı.
– Sürece zarar veren dilin (terör örgütü, bebek katili vb.) bırakılması.
– Şeyh Said, Said Nursi, Seyyid Rıza vb. isimlerin itibarlarının iadesi.
– 1937 ve 1938 Dersim soykırımlarının kınanması.
– Etnik ve mezhebi ayrımcılıklara ve asimilasyon politikalarına son verilmesi.
– Bu ülke artık tek din, tek dil gibi söylemleri kaldırmıyor.
– Devlet hem Kürt halkından hem de (yanlış ve eksik bilgilendirdiği için) Türk halkından özür dilemeli.
– Kalıplaşmış deyimlerden vazgeçilmeli: Türk bayrağı, Türk milleti, ne mutlu Türküm diyene, Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur, Türkiye Türklerindir, bir Türk dünyaya bedeldir gibi.
– Anadilde eğitim.
– Yerel yönetimlere daha fazla yetki verilmesi.
– Terörle Mücadele Kanunu'nun kaldırılması.
– Siyasal genel af.
– Öcalan'ın serbest bırakılması.
– Türkiye milletvekilliği, yerel parlamentolar olmalı. Eyalet sistemi olmalı.
– Yol kontrollerinin kaldırılması.
– Karakol ve kalekol yapımlarının durdurulması.
– Koruculuğun kaldırılması.
– Yer isimlerinin iadesi. (Dersim, Gever, Çolemerik, Elaziz)
– Cadde, okul, havaalanı gibi yerlerde İnönü, Fevzi Çakmak, Abdullah Alpdoğan, Sabiha Gökçen gibi isimlendirmelerin terk edilmesi.
– Tunceli'de şehri BBG evi gibi gözetleyen kameraların kaldırılması.
– Tunceli'de baraj yapımlarının durdurulması.
– Seyyid Rıza'nın mezarının gösterilmesi.
– Diyanet İşleri Başkanlığıyla görüşün: Ümmet dili kullanılsın. Türk kelimelerini çıkarıp Kürt yazsanız ve aynı hutbeleri Yozgat'ta okusanız ne olur?
– Öcalan serbest bırakılmazsa bile barışı yönetmesi sağlanmalı. Hiç olmazsa şartları iyileştirilmeli.
– Ergenekon operasyonlarının Fırat'ın doğusuna da taşınması.
– Uludere katliamından dolayı özür dilenmeli ve failleri cezalandırılmalı.
– Toplu mezarların ortaya çıkarılması.
– Irkçı, şoven ifadelerin dağlardan ve tabelalardan kaldırılması.
– Andımızın kaldırılması.
– Barış sürecinin selameti için devlet dinle, Ankara Anadolu'yla barışmalı.
(18 sayfalık “Akil İnsanlar Heyeti Doğu Anadolu Grubu Raporu”ndan aynen alınmıştır. Hazırlayanlar: Başkan-Can Paker, Başkanvekili-Sibel Eraslan, Sekreter-Ayhan Ogan, Üyeler-Mahmut Arslan, Abdurrahman Dilipak, İzzettin Doğan, Abdurrahman Kurt, Zübeyde Teker, Mehmet Uçum.)
Bütün bunları yazacaksınız, konuşacaksınız, PKK'yı muhatap alacaksınız.
Sonra kalkıp Kemal Kılıçdaroğlu'nu PKK'yla ilişkilendireceksiniz ve bunu yaparken de doğu illerindeki insanların verdiği oyu “PKK'lı olma kanıtı” yapacaksınız.
İnsan biraz utanır.