Erdoğan'dan terör yorumu: Bizden bir, onlardan 10 gidiyor

Erdoğan'dan terör yorumu: Bizden bir, onlardan 10 gidiyor

STK temsilcilerine hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, gündemi değerlendirdi. Terörle mücadeleye de değinen Erdoğan, "Bizden bir, onlardan 10 gidiyor. Teröre büyük darbe vuruluyor" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe2de STK temsilcilerine iftar yemeği verdi. Programda bir konuşma yapan Erdoğan, Kadir Gecesi'nin hayırlara vesile olmasını diledi. Son 15 yıldır sivil toplum kuruluşlarını desteklemeye gayret ettiklerini söyleyen

Erdoğan, “Çünkü biz birileri gibi sivil toplumu tehdit olarak değil, milli birlik ve beraberliğimizin kilit taşı olarak görüyoruz. Sizler ülkemizde katılımcı demokrasinin aracı, sosyal barışın adeta sigortası olan kuruluşlarımızsınız” diye konuştu.

“BEDELİNİ ÖDETECEĞİZ”

Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesine “ciddi” yatırımlar yapıldığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hak ve özgürlükler başlığında hayata geçirdiğimiz reformlarla halkımızın yıllardır beklediği, özlemini çektiği değişimleri gerçekleştirdik. Güvenlik noktasında polisimiz, askerimiz, güvenlik korucularımız aralıksız bir şekilde yürüttükleri operasyonlarla dağları, sığınakları, kampları terör örgütüne dar ediyor. Bizden bir, onlardan 10 gidiyor. Tüm bu gayretlerimiz neticesinde bölgedeki kardeşlerimizin devletine güvenmesini, devletini sahiplenmesini sağladık. Terörle mücadelede bire beş değil hamd olsun bire on bunun bedelini onlara ödettik, ödetiyoruz ve ödeteceğiz” şeklinde konuştu.

"TERÖR NEYSE UYUŞTURUCU DA ODUR”

“Bizim nazarımızda silahlı terör neyse uyuşturucu terörü de odur” diyen AK Partili Erdoğan, devletin uyuşturucuyla mücadele konusunda pek çok çalışma yaptığını anımsatarak, şunları kaydetti:

“Ancak son günlerde basın yayın organlarına yansıyan hatta kendimizin de yol kenarında bizzat şahit olduğu yürek yakıcı manzaralar bu konularda halen eksiklerimizin olduğunu gösteriyor. Kaldırım köşelerinde veya sokak ortasına kendinden geçmiş bir şekilde oralarda kendini bırakmış gençler, sadece devlete değil hepimize ciddi sorumluluklar yüklüyor. Her ne kadar Avrupa ülkelerinin çok çok altında da olsa bizim milletçe bu yarayı daha fazla büyümeden, kangrene dönüşmeden tedavi etmemiz gerekiyor. Bunun yolu da aile, okul, üniversite, medya ve sivil toplum olarak el birliği içinde, dayanışma içinde meseleye eğilmemizden geçiyor. 80 milyon olarak biz büyük bir aileyiz. Bu tür sorunların çözüme kavuşturulmasında da bir aile gibi hareket etmeliyiz. Bu ülkenin gençlerini ne Kandil'deki ve Pensilvanya'daki terör baronlarına ne de uyuşturucu terörüne asla feda edemeyiz. Onlar bizim gençlerimiz, çocuklarımız. Gençlerimizin eline silah vererek, bedenine uyuşturucu zerk ederek zihinlerini iğfal ederek geleceğimize kast edenlere göz yummayacağız. Bunun yolu milli ve manevi değerlerimizle tesis edilmiş, kendini bilen, özgüven sahibi bir gençlik yetiştirmekten geçiyor. Bize sokak köşelerinde, dağ başlarında hayatlarını söndüren değil, ömrünü bu ülke ve bu millet için vakfeden gençler lazım. Bu konuda özellikle sivil toplum kuruluşlarımıza önemli görevler düşüyor. Terör örgütlerine de, uyuşturucuya da kaptırdığımız her gencimizde devletle birlikte STK'larımızın da mesuliyeti olduğuna inanıyorum.”

“ACI AKIBETTEN KURTULAMAYACAKLAR”

Yaptıklarından pişmanlık duyan hiçbir FETÖ üyesi olmadığını anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

“Bu durum sergiledikleri tüm ihanetleri, işledikleri tüm cinayetleri, yaptıkları tüm haksızlıkları taammüden gerçekleştirdiklerini gösteriyor. Mahkemelerdeki şovları cesaretlerinden değil, dünyevi gözlerinin de kalp gözlerinin de kararmış olmasından kaynaklanıyor. Pervasızlıkları, kaybedecek bir şeyi kalmamış insanların psikolojisini yansıtıyor. Ne yaparlarsa yapsınlar, kendilerini bekleyen acı akıbetten kurtulamayacaklar. Türkiye onların tüm dünyada propagandasını yaptıklarının aksine bir hukuk devleti olduğu için böyle davranabiliyorlar. Kendi hallerine bıraksak milletimiz bunları sokakta tükürüğüyle boğar. Bu süreçte bizlere düşen görev, milletimize olan borcumuzu ödemek için bu hainlere hiçbir yerde ve hiçbir şekilde fırsat vermemektir.

“MAHKEMELERİ YAKINDAN TAKİP ETMELİSİNİZ”

Cumhurbaşkanı olarak Külliye'den görevlendirdiğim arkadaşlarım, şahsi avukatlarım ve ilgili bakanlıklarımız aracılığıyla mahkemeleri günü gününe takip ediyoruz. Şimdi bir adli tatil başlıyor dolayısıyla Eylül-Ekim'e kadar bir boşluk var. Ondan sonra tekrar yargı görevini bu noktada sürdürecek. STK'larımızın yöneticileri olarak sizlerden de mahkemelerde hazır bulunmanızı özellikle rica ediyorum. Bunları takip etmelisiniz. Ve bu onların şovlarına filan fırsat vermeyecek. Şehit yakınlarımıza ve gazilerimize moral vermek, aynı zamanda meydanı bu alçaklara bırakmamak için süreç tamamlanana kadar mahkemeleri hem fiziki hem de işlemler açısından çok yakından takip etmelisiniz.

Gördüğümüz eksiklik, aksaklıkları, yapacağımız katkıları Adalet Bakanlığı'mıza ve diğer ilgili arkadaşlarımıza bildirmenizi rica ediyorum. Cumhurbaşkanlığı'nda Devlet Denetleme Kurulu'nu tamamıyla bu işle görevlendirmiş bulunuyorum. Devlet Denetleme Kurulu'nun dışında da ayrıca yine görevlendirdiğim arkadaşlarım var. Başdanışmanlarım İstanbul ve Ankara'yı kendi aralarında paylaşmış durumdalar ve orada da yargının devam eden sürecini takip ediyorlar.”

İlgili Haberler