Erdoğan’dan sürekli ters cevaplar veren Esad’a sitem. Yıllardır Esad’a demediğini bırakmamıştı

Erdoğan’dan sürekli ters cevaplar veren Esad’a sitem. Yıllardır Esad’a demediğini bırakmamıştı

Rusya dönüşü uçakta soruları yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye ile ilgili normalleşme sürecine ilişkin soruya verdiği yanıtta Esad’a sitem ederken, 'Suriye tarafında olumlu tavır yok' dedi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Rusya ziyareti sonrası tahıl koridoru anlaşması, Suriye ile ilişkiler, CHP lideri Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti lideri Akşener'in açıklamaları ve yerel seçimlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Suriye ile normalleşme sürecine ilişkin soruya yanıt veren Cumhurbaşkanı, "Esad bizim normalleşme ile ilgili Türkiye-Rusya-İran-Suriye formatında atılan adımları maalesef uzaktan, tribünden seyrediyor. Yani işin içerisinde bir türlü yer almıyor. Biz ise Suriye’nin bu işin içerinde yer alacağını ümit ederek bu çalışmalara kapımızı açtık, “Biz buna varız” dedik. Ancak hâlâ Suriye tarafında olumlu bir tavır yok. Temenni ederiz ki sürecin devamında onlar da masada yerini alır" ifadelerini kullandı.

ESAD’A SİTEM ETTİ: ‘SURİYE TARAFINDA OLUMLU TAVIR YOK’

‘‘Suriye ile normalleşme adımları kapsamında bakanlar ve bürokratlar düzeyinde görüşmeler gerçekleşmişti. Rusya’nın da normalleşmeye destek verdiğine dair açıklamalar da yapılmıştı. Sayın Putin ile bu konu gündeme geldi mi? Normalleşme adımlarının hızlanması söz konusu mudur?’’ şeklinde sorulan soruya Erdoğan;

‘‘Öncelikle şunu ifade edeyim; Esad bizim normalleşme ile ilgili Türkiye-Rusya-İran-Suriye formatında atılan adımları maalesef uzaktan, tribünden seyrediyor. Yani işin içerisinde bir türlü yer almıyor. Biz ise Suriye’nin bu işin içerinde yer alacağını ümit ederek bu çalışmalara kapımızı açtık, “Biz buna varız” dedik. Ancak hala Suriye tarafında olumlu bir tavır yok. Temenni ederiz ki sürecin devamında onlar da masada yerini alır.

Terörle mücadele, siyasi süreç, sığınmacıların güvenli, gönüllü ve onurlu dönüşleri kapsamlı şekilde dörtlü dışişleri bakanları toplantısında ele alınıyor. Bu başlıklarda ilerleme kaydedilirse Suriye rejimiyle de ilişkilerin normalleşmesi mümkündür. Suriye rejimi ile yürütülen Dörtlü Sürecin başından itibaren önkoşulsuz olması gerektiğini söyledik. Biz bu sürecin aşamalı bir şekilde, belirttiğim üzere önkoşulsuz olarak ileriye taşınması gerektiğini düşündük.

Bunun gerçekleşmesi için de Suriye rejiminin sahadaki gerçeklere uygun bir şekilde hareket etmesi, sürece zarar verebilecek yaklaşımlardan kaçınması çok önemli. Malumunuz, bizim bu süreçten temel beklentimiz terörle mücadelede somut adımlar atılması. Bunun yanı sıra, gönüllü ve güvenli geri dönüşler için gerekli koşulların oluşturulması ve BM himayesindeki siyasi sürecin canlandırılmasıdır.

Bahsettiğim bu alanlarda gelişme sağlanması sürecin ileriye taşınmasına yardımcı olacaktır. Ancak, evvelce de belirttiğim üzere sınırlarımızı ve vatandaşlarımızı tehdit eden terör unsurları bertaraf edilmeden, nüfus hareketliliği riskleri ortadan kaldırılmadan, bizim güvenliğimizi ön planda tutan yaklaşımımızın değişmesi söz konusu değildir.

Türkiye, komşularının toprak bütünlüğünden yanadır. Suriye’deki iç savaşın başından beri de bu ülkenin toprak bütünlüğüne en büyük tehdidin bu ülkede konuşlu terör örgütleri olduğunu söylüyoruz. Ülkemizi tehdit eden terör örgütleriyle mücadelemiz de son terörist etkisiz hale gelinceye kadar sürecektir. Suriye’nin kuzeyini, Türkiye’yi tehdit eden terör örgütlerinden temizlemek için o bölgedeyiz’’ şeklinde cevap verdi.

TEK ŞART TÜRKİYE’NİN SURİYE TOPRAKLARINDAN ÇEKİLMESİ

Öte yandan, Beşşar Esad da Erdoğan ve yetkililerle görüşebilmesinin tek yolu olduğunu açıklamıştı. Cumhurbaşkanı Esad, İran Dışişleri Bakanı ile Suriye-İran ikili ilişkilerini, bölgedeki durumu, Suriyeli sığınmacıların ülkelerine dönüşüne ilişkin çalışmaların yanı sıra Türkiye’nin Suriye topraklarından çekilmesi ve Şam ile Ankara arasındaki normal ilişkilerin geri dönüşü için gerekli bir koşul olarak bunun gerçekleşmesinin kaçınılmazlığı konusunu görüştü.

Esad ayrıca, İran ile Arap ülkeleri arasındaki sağlıklı ilişkinin bölgenin istikrar ve refahına katkı sağladığına dikkat çekti.

İlgili Haberler