Partisinin grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Geçtiğimiz hafta pazartesi günü başlayıp cumartesi sabah doğru biten uzun bir Afrika seyahatimiz oldu. Cezayir, Moritanya, Senagel ve Mali'de verimli görüşmeler gerçekleştirdik. Bir kısmında iş adamlarımız da bize refakat ederek önemli görüşmeler gerçekleştirdiler. Gelecek nesillere daha iyi bir ortak miras bırakabilmek için Kuzey Afrika'nın parlayan yıldız olarak gördüğüm Cezayir ile bu tür temasları sıklaştırmamız gerekiyor. Milli enerji şirketi ile Adana'da yapılmakta olan 1 milyar dolarlık petro kimya yatırımını yeni dönemin habercisi olarak kabul ediyorum. Moritanya'da şahit olduğumuz manzara bize sorumluluklarımızı bir kez daha hatırlattı.
Batı Afrika'nın en önemli ülkelerinden olan Senegal iyi ilişkilere sahip olduğumuz bir ülke. Afrika'nın çoğu yeri gibi gerçekten yoksulluğun sürdüğü bu ülke ile her alanda yapılabilecek çok işimizin olduğunu da düşünüyoruz. Afrikalı kardeşlerimize balık vermeyeceğiz, balık tutmayı öğreteceğiz Seyahatimizin son durağı Mali, tüm ülkeler içinde en sıkıntılı olanıydı. Bu ülkeye de Cumhurbaşkanı düzeyindeki ilk ziyaretimizi gerçekleştirerek Cumhurbaşkanı ile, halklarımız arasındaki ilişkilerimizi geliştirme kararını aldık. Ülkelerin ortak bir özelliği de 15 Temmuz'da ülkemize verdikleri güçlü ve samimi destektir. Bu ülkeler FETÖ okullarını kısa sürede Maarif Vakfımıza devrederek samimiyetlerini sözde bırakmamışlardır. Kendilerine bir kez daha teşekkür ediyorum. Bir başka gerçek de Afrika'da FETÖ'nün ülkemize ne kadar büyük bir zaman ve birikim kaybettirdiğidir. Tahribatını silmek hem de tüm ilişkileri yeni baştan kurmak için çalışıyoruz.
'AFRİN'DE 41 ASKERİMİZ ŞEHİT OLDU'
Türkiye bir yandan ilişkilerini geliştirmek için çabalarken diğer yandan ekonomisini güçlendirmeye, güvenlik politikalarını hayata geçirmeye devam ediyor. Bir süredir Suriye'deki gelişmeler yer alıyor. Zeytin Dalı Harekatı'nda yer alan bütün güvenlik güçlerimize rabbimden muvaffakiyet diliyorum. Şüphesiz ki sefer bizden, zafer Allah'tandır. Şu ana kadar 700 kilometrekarenin üzerinde bir alan teröristlerden temizlendi ve bizim kontrolümüz altında. Etkisiz hale getirilen terörist sayısı son aldığım rakam 2872. TSK ve Jandarma'dan 41 askerimiz ile ÖSO'dan 159 kardeşimiz şehit oldu. Tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarıma ve milletimize başsağlığı diliyorum.
CİNDERES'E BASKI ARTMIŞ DURUMDA, ÇOK YAKINDA BURASI DA TEMİZLENECEK'
Döktüğü kanın tek damlası dahi boşa gitmeyen bizim askerimizin yattığı toprak da tuttuğu bayrak da bellidir. Ruhunu ve bedenini kirli pazarlıkların amacı etmiş geberip giden teröristleri kimse hatırlamayacak. Zeytin Dalı Harekatı'nda gelinen nokta itibarıyla terör örgütünün sınırlarımız ile irtibatı artık tamamen kesilmiş durumda. Örgütün direniş gösterdiği yerler arasındaki Raco ve Şeyh Hadid teröristlerden temizlendi. Hem bölgenin kontrolü hem de örgütün harekat kabiliyeti kapsamında kritik öneme sahip Meydanlı Barajı'nın ele geçirilmesidir. Cinderes'e baskı artmış bulunuyor. Teröristler sıkıştırılıyor. Çok yakında burası da temizlenecek. Afrin şehir merkezinin kuşatması önündeki büyük engellerden biri de ortadan kalkmış olacak. Harekatın bundan sonraki kısmının çok daha hızlı şekilde yürüyeceğine inanıyorum.
'İFTİRALARIN, YALANLARIN HİÇBİRİ DE KARŞILIKSIZ BIRAKILMAMALI'
Tüm komutanlarımıza a'dan z'ye şükranlarımı sunuyorum. Ana muhalefetin temsilcileri ÖSO'ya terör örgütü yakıştırmasını yapacak kadar densiz olsalar da bizim için onlar bizim o mücadeledeki en önemli kardeşlerimizdir. Afrin'de attığımız her adımda karşımıza çıkan manzara yaptığımız operasyonun ne kadar doğru olduğunu gösteriyor. Kasti olarak tek bir sivilin zarar gördüğünü kimse iddia edemez, ispatlayamaz. Başka yerlerde gerçekleştirilmiş zulümleri gösterenlerin maskesi ortaya çıkıyor. Ülkemize yönelik iftiraların, yalanların hiçbiri de karşılıksız bırakılmamalı. Dünyanın herhangi bir yerindeki tek bir kişinin bile buna inanarak yanlış kanaatlere sahip olmasına gönlümüz razı gelmez.
'TÜRKİYE'NİN TOPRAKLARINA DÜŞEN HAVAN MERMİLERİ ONLARA ULAŞMAYACAK'
Amerika'da yaşayan bir kişi devletinin binlerce kilometre ileride yaptığı operasyonları kendi güvenliğinin gereği olarak görüyor. Türkiye, sınırlarının sıfır noktasında, sınırlarını aşan terör tehditlerine karşı harekete geçtiğinde ise bambaşka bir görüntü çıkıyor. Amerika'nın Afganistan'daki operasyonları 17. yılı geride bıraktı. Kimse Amerika'ya "Bu kadar uzun süre oprasyon mu olur?" diye söyledi mi? Her gün Türkiye'ye "Operasyon uzun sürdü, çekilin" çağrısı yapılıyor. Türkiye'nin topraklarına düşen top ve havan mermisi onların topraklarına tabii ki asla ulaşmayacak. Terör örgütlerinin saldırılarında hayatlarını kaybeden, yaralanan vatandaşlarımızın canı, onların insanlarının canlarından daha mı kıymetsiz. Kapılarını kapattıkları mültecilerin niçin evlerini terk etmek zorunda kaldıklarını düşünüyorlar mı acaba? Onlar 3-5 mülteciyi alıp almamanın kavgasını veriyorlar. Avrupa ülkelerinin sahil güvenlikleri sığınmacıların botlarını delip ölüme terk ederken biz ön şart aramaksızın her masumun canını kurtarmanın peşindeyiz. Siz oraya olsa olsa 6. Filolarınız ile uçaklarınız ile gelirsiniz. Siz onları ölüme terk ederken biz her masumun canını kurtarmanın peşindeyiz.
'BU 5 ÜLKENİN SAHİP OLDUĞU HAKLARA ONLAR DA SAHİP OLSUN'
Türkiye'nin amacının terör örgütleri ve onların arkalarındaki güçler de farkındalar. Bizim bölgeyi asli sahibi olan Suriyelilerin yaşayabileceği güvenli, huzurlu şartlara sahip bir yer haline getirmek istediğimizi herkes biliyor. Bunları onlarla konuştuk. Amerika, Rusya, onlarla da konuştuk. En son gelişmeler Doğu Guta. Doğu Guta'daki gelişmeler yenilir yutulur mu? İnsanlığa sığar mı? BMGK'da karar alınıyor. Batsın sizin kararınız. İşleme konulmayan kararın insanlık için ne anlamı var? Siz insanlığı kandırıyorsunuz. Bu 5 ülkenin sahip olduğu haklara onlar da sahip olsun. Biz bunu dünyada görüştüğümüz liderlere söylediğümizde haklısınız diyor, sesinizi çıkarın dediğimizde hiçbirisi sesini çıkaramıyor. Hamdolsun şu Kudüs meselesinde 128 ülke sesini çıkardı, orada tavrını ortaya koydu. Bu tavrı "Dünya 5'ten büyüktür" anlayışını ortaya koymak için dünya ortaya koymalı.
'BURADAKİ HEDEF AÇIK BİR ŞEKİLDE TÜRKİYE'DİR'
Onların tankları, topları, uzaylara giden şusu busu olabilir. Olsun be! Bizim Allah'ımız var. Biz böyle yürüyeceğiz. Ülkemizin sınırları boyunca kurulmaya çalışan terör koridorunun tek bir hedefi olabilir. O da Türkiye'dir. Tüm silahların namluları ülkemize doğrultuldu. Hani dosttunuz ya? Hani biz müttefiktik, hani NATO'da beraberdik. Bunların hepsi aynen deve kuşu gibi. AB ile olan köklü ilişkileri sebebiyle Batı bloğunda yer alan NATO üyesi ülkemize yönelik böyle bir hazırlığın yapılmasını biz nasıl DEAŞ ile güvenlik kaygıları ile izah edebiliriz. Buradaki hedef açık bir şekilde Türkiye'dir. Türkiye'nin toprak bütünlüğüdür. İstedikleri kadar yalan söylesinler, istedikleri diplomasi oyunlarını oynasınlar, biz bu gerçeği görüyoruz.
'TÜRKİYE, 15 TEMMUZ'DAN ÖNCEKİ TÜRKİYE DEĞİLDİR'
Sahadaki bütün politikamızı buna göre belirliyoruz. Artık kimin ne dediği değil, ne yaptığına bakıyoruz. Somut uygulamasını görmediğimiz hiçbir görüşmenin, mutabakatın bizim nezdimizde kıymeti harbiyesi yoktur. 81 milyon tek yürek, tek ses olarak ezanımıza, bayrağımıza sahip çıktıysa, dışarıdan gelen tehditleri de aynı şekilde karşılamakta kararlıyız. 15 Temmuz bu konuda milattır. Türkiye 15 Temmuz'dan önceki Türkiye değildir.
'BİZ HER AN ATILACAK HER ADIMA HAZIR BİR ÜLKEYİZ'
Nitekim, 15 Temmuz'un hemen ardından önce Fırat Kalkanı şimdi Zeytin Dalı Harekatı konusunda sağlam duruş bunun en büyük ispatıdır. Özgürlük mücadelesi silah değil, yürek işidir, iman işidir. Bizim hem silahımız var hem de ateş gibi yanan yüreğimiz, tunç gibi sağlam imanımız var. Biz her an atılacak her adıma hazır bir ülkeyiz, hazır bir milletiz. 3-5 teröristi tercih edenler varsa hiç şüpheleri olmasın ki bu cevabı onların da yüzlerine, yüreklerine çok yakında çarparız.
SAADET PARTİSİNE GÖNDERME: GÜLE GÜLE DEMEKTEN BAŞKA BİR ŞEY ELİMİZDEN GELMEZ
Biz Afrika'dan Afrin'e kadar her yerde ve her konuda yoğun mücadele yürütürken maalesef çapı ve seviyesi düşen ana muhalefet ile karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. Her kritik konuda bu partinin yanlış tarafta bulunduğunu görmekten üzüntü duyuyoruz. İttifak için düzenleme sırasında da benzer bir manzara ile karşılaştık. Seçimlere ittifakla girilebilmesi husus ne AK Parti'ye ne de başka partiye münhasır değildir. Bu daha önce farklı şekillerde uygulanmadı mı? Bu ittifakın milletvekili seçimlerine teşkili yasama organında da mümkün kılacak bir imkandır. Geçmişte kimi seçimlerde zaten yapılan ama adeta hülle yöntemi kullanılan seçim ittifaklarının hukuki zemine kavuşturulmasıdır. Biz gittiğimiz yol kadar bu yola kimlerle gittiğimize de bakıyoruz. MHP'nin birlikte oluşturduğumuz bu ittifak kararlı bir şekilde Meclis'te yürüyor. Niye birileri rahatsız oluyor? Neden? Niçin? BBP de desteklediğini ilan etti. Bu çatının altında olmasını arzu ettiğimiz partiler kendilerine başka bir yol arkadaşı seçiyorsa onlara da güle güle demekten başka bir şey elimizden gelmez. Biz geçmişte, azami müştereklerimizin olduğu siyasi partilerle beraber olmanın ittifakını kuruyoruz. Asgari müşterekler değil.
S-400 TEPKİSİ: SORGULAMALARA GELEMEYİZ
Bizim hassasiyetlerimize saygı gösterilsin. Asgari müştereklerin seviyesi azamiye dönüşsün. Türkiye'yi terör örgütleri ile mücadelesi, S-400 sistemlerini alması dolayısıyla eleştirenler dönük kendilerine baksalar… Yunanistan'a ses çıkarmayacaksın, Türkiye S-400'leri alacağı zaman sizlerden istendiğinde vermeyeceksin, Rusya ile anlaşınca bu yanlıştır diyeceksin. Yaptırım uygulayabiliriz diyeceksin. Bu yönde sorgulamalara da gelemeyiz. Biz bu süreçte taviz vermeden kendi hedeflerimize doğru yürüyeceğiz.