Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özbekistan'daki Ekonomik İş Birliği Zirvesi'ne katıldı. Yurda dönüşte Erdoğan, uçakta bulunan gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Gazeteciler arasında bulunan TV100 Genel Yayın Yönetmeni Alican Değer de bulundu.
TV100 ekranlarında Alican Değer, Cumhurbaşkanı ile birlikte geçekleştirilen uçuşta, Erdoğan'ın açıklamalarını canlı yayında aktardı.
Filistin ile Gazze ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, “Biz bu koridor açılırsa bu yaralıları ve kanser gibi kronik hastalıkları olan kardeşlerimizi hastanelerimize almaya hazırız. Bunun için de hazırlıklarımızı tamamladık.” ifadelerini kullandı.
"İSRAİL BU ZULMÜ, BARBARLIĞI SERGİLEMEYE EĞER DEVAM EDİYORSA..."
Bir gazetecinin, Erdoğan'ın Gazze konusunda gösterdiği kararlı duruşun, sessiz kalan bazı liderlerin konumu değiştirdiğini belirterek "Gelinen noktada ateşin sönmesi yönünde olumlu bir gelişme mi olur yoksa ateşin yayılması mı gerçekleşir?" sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İsrail bu zulmü, barbarlığı sergilemeye eğer devam ediyorsa burada tüm ülke liderlerinin düşünmesi gereken bir şeyler var demektir. Biz duruşumuzu baştan beri cesaretle ortaya koyduk ve bunu yapmaya devam ediyoruz." yanıtını verdi.
İsrail'in, Filistinlileri katletmeye bugün başlamadığını, bunun geçmişinin 1947'lere dayandığını dile getiren Erdoğan, "Eğer ben Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda 1947 haritasıyla bugünkü haritayı mukayeseli şekilde orada tüm dünyaya haykırdıysam bunun bir nedeni var. Bunu yaparken bir şeyleri ortaya koyuyorum. Bu katliamlar 1947’den itibaren başladı. O günden bugüne Filistinlilerin barındıkları, kaldıkları yerler ne kadardı, bugün ne kadar? İsrail'in o topraklardaki durumu neydi, bugün ne? Tüm bu hususlara dikkatlice baktığımızda adeta İsrail ile Filistin’in haritaları arasında bir değiş tokuş söz konusu." ifadelerini kullandı.
"ABD VE İSRAIİL'IN YANINDA KAÇ ÜLKE VAR"
İsrail'in saldırılarının arkasında başlangıcından itibaren başta ABD olmak üzere tüm Batı'nın yer aldığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
Eğer, Guterres, gerçekten takdir edilecek bir çıkış ortaya koyduysa ki bunu yaptı, bunun da bazı sebepleri var. O da hakkı, hakikati gördü, görüyor. Birleşmiş Milletlerin Genel Sekreteri olarak hakkın ve haklının yanında yer alıyor. Bu noktada şu konuya dikkat etmek lazım. Amerika'nın ve İsrail’in yanında kaç ülke var? Birleşmiş Milletlerdeki insani ateşkesin sağlanması için yapılan oylamada Amerika'yla beraber olan 14 ülke vardı ama 120 ülke bunların karşısında dimdik durdu. 40 veya 41 ülke de çekimser kaldı. Bu cesur ülkeler bütün dünyaya bir mesaj veriyor. 'Ey Amerika, sen ne kadar büyük olursan ol, haklı değilsin, İsrail haklı değil. Haklı olan buradaki mazlumlardır. Bu mazlumların yanında da gerçekten hakkı ve hakikati savunan ülkelerdir.' diyorlar. İşte 120 ülke Birleşmiş Milletlerde bir duruş ortaya koydu.
“HASTANELERİMİZİ AÇMAYA HAZIRIZ”
Çekimser 40-41 ülkenin de aslında 120 ülkenin yanında sayıldığı belirten Erdoğan, şunları söyledi:
İnşallah Riyad Zirvesi’nden sonra arkadaşlarımla yeniden telefon diplomasisine odaklanacağız. BM'de hakkı ve adaleti savunanların sayısını daha da artırmaya yönelik bir çalışma başlatacağız. Bizim buradaki bütün temennimiz, sadece insani yardımların geçiş koridoru değil ayrıca İsrail'e yönelik, yaralı Filistinli mazlumların geçişlerini sağlayacak baskıyı artırmak. Hedefimiz Gazze’den bütün bu insanların tıbbi yardımları verebileceğimiz noktalara geçişini sağlamak. Bunların içinde kanserli hastalardan tutun hafif ve ağır yaralılar bulunuyor. Biz bu koridor açılırsa bu yaralıları ve kanser gibi kronik hastalıkları olan kardeşlerimizi hastanelerimize almaya hazırız. Bunun için de hazırlıklarımızı tamamladık. 'Yaralıları ve kronik hastaları verelim' şeklinde bazı olumlu sinyaller geliyor. Eğer gerçekten bunları hastanelerimize alabilirsek insani ve İslami görevimizi de yerine getirmiş oluruz.
İSRAİL- FİLİSTİN SAVAŞINDA SON DURUM
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail'in "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme” gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken, İsrail ordusu da Gazze Şeridi'ne yoğun hava bombardımanı başlattı.
İsrail, 7 Ekim’den bu yana 38'i Gazze Şeridi içindeki çatışmalarda olmak üzere 354’ü asker 1400'den fazla İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin yaralandığını duyurdu.
İsrail’e göre, Kassam Tugayları'nın elinde 239 İsrailli esir bulunuyor. Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığına göre, İsrail'in saldırılarında 4 bin 412'si çocuk, 2 bin 918'i kadın olmak üzere 10 bin 812 Filistinli öldürüldü, 26 bin 905 kişi yaralandı.
Batı Şeria ve Kudüs’te de İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimciler, 182 Filistinliyi öldürdü.
İsrail ordusu, Gazze'de binlerce yaralı ile sivilin bulunduğu en büyük sağlık tesisi olan Şifa Hastanesini, Nasr Çocuk Hastanesini, El-Ehli Baptist ve Türk-Filistin Dostluk hastanelerini, tahliyeye zorladığı Filistin Kızılayına bağlı Kudüs ve Endonezya hastanelerinin çevresini vurdu. Saldırılarda yüzlerce kişi öldü ve yaralandı. İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim'den bu yana yaşanan çatışmalarda 70 Hizbullah mensubu ile 4 İsrail askeri öldü.