Ziraat Bankası Genel Müdürü Alparslan Çakar hakkında flaş bir iddia gündeme geldi. Gerçek Gündem'den Hatice Turhan, Çakar hakkında çarpıcı bir yazı kaleme aldı.
İddiaya göre, Ziraat Bankası Genel Müdürü Alparslan Çakar, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisini azarlamasının ardından harekete geçerek, çalışma arkadaşına basını arattırıp 'reklam' tehditleri savurttu.
İşte Çakar hakkında bomba etkisi yaratacak o makale:
Atanmış bir bürokrat olmasına rağmen halkın parası kendisininmiş gibi davranan ve bu yüzden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan fırça yiyen Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar şimdi başka bir skandala imza attı: Reklam tehditli haber sansürü. Basın kuruluşlarını arayıp tehdit eden kişi ise Alpaslan Çakar'ın yakın çalışma arkadaşı Levent Marmara.
Şeytan haykırdı: "En sevdiğim günah kibirdir" diye. İşte geçtiğimiz hafta bunun vücut bulmuş halini yaşadık. Bu ülke ne çektiyse atanmışların, halkın ve halka hesap veren seçilmişlerin üzerindeymiş gibi davranmasından çekti.
Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar. Altından koltuğunu çekseniz sadece karısının "Genel Müdürüm" diye hitap edeceği emekli bir bürokrat olacak. Türk çiftçisini desteklemek amacıyla halkın vergileriyle kurulan Ziraat Bankası'nın Genel Müdürü. Ne yaptı bu zat? Cumhurbaşkanı'nın huzurunda "Depremzedelere en çok ben yardım ettim" dedi. Uyarıldı. Yine tekrar etti. "Ben, ben, ben..."
Görevi gereği her seçimde tekrar tekrar halktan güvenoyu almak zorunda olan Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan devlet adamı ciddiyetiyle uyardı: "Ben verdim deme. Devlet verdi."
Kimi atanmış bürokratların halkı yok sayan, saygısız, ölçüsüz tavırları maalesef neşter vurulsa da tekrar çıkan habis bir ur gibi. Ne zaman nerede baş verecekleri hiç belli olmuyor. Gariban çiftçiye karşıyken belki gizli kalıyor. Ancak bu seferde olduğu gibi kimi zaman Cumhurbaşkanı'nın önünde patlayıp içindeki iltihabı ortalığa çıkarıveriyor..
Şimdilerde, kendince "Önemli mi önemli" olan "Saygıdeğer" Genel Müdürümüz basına sansür peşinde. Kendisini yerle bir ettiği görüntülerin medya kurumlarının arşivinden kaldırılmasını ve bu konuda bir daha haber yapılmasını önlemeye çalışıyor. Kullandığı silah ise yine kullanmaya alışık olduğu halkın parası. Sansür etmeye çalıştığı görüntüler Cumhurbaşkanı'nın görüntüleri.
Sanki kendi parasıymış gibi medyaya verdiği reklamlar ile haberleri engellemeye çalışıyor. Bankası'nın çalıştığı reklam ajansı Native aracılığı ile herkesi aratıyor. Bu yetmez ise devreye yakın çalışma arkadaşı, bankanın iştiraki bilmem kaç şirketin yönetim kurulu üyesi Ziraat Bankası Kurumsal İletişimden sorumlu kişisi Levent Marmara devreye giriyor.
Levent Marmara, kurumların reklam müdürlerini arayarak, "Sizinle çalışmayız" tehdidinde bulunuyor. Türkçesi; " Size reklam vermeyiz." Keşke reklamcıları değil, habercileri arasa. O zaman alacağı cevap onu üzebilir. Levent Marmara'nın bu tavrı belli ki Genel Müdürü Alpaslan Çakar'dan kaynaklanıyor.
Kahin değilim ancak muhtemel Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar gidici olmalı. Çünkü Cumhurbaşkanı'nın bu kadar göz önünde "fırça attığı" bir bürokratın varlığına devam ettirmesi mümkün gözükmüyor.
NE OLMUŞTU?
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin 2. yıldönümünde devlet erkanı Adıyaman'da düzenlenen anma etkinliğine katılmıştı. Adıyaman Gençlik ve Spor Müdürlüğü Spor Salonu'nda düzenlenen "Bir Oluruz 6 Şubat Depremleri Anma Programı"nda Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, depremlerin ardından bölgede inşa çalışmalarına katkı veren 42 kurum, kuruluş ve özel sektör temsilcilerine plaket verdi.
Törene damga vuran olay ise Ziraat Bankası Genel Müdürü Çakar ile Erdoğan arasındaki diyalog olmuştu.
"BEN VERDİM DEME' DEVLET VERDİ"
Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "Buradaki en büyük hayırsever benim. En çok parayı ben verdim. Merkez Bankası 30 vermişti, 100 ben vermiştim" demişti.
Erdoğan ise Çakar'ın bu sözlerine ise "Koskoca devlet, bırak sen. 'Ben verdim' deme devlet verdi." şeklinde karşılık vermişti.
Erdoğan daha sonra izleyicilere dönerek "Bazen devlet kurumları hava atıyorlar da diyorum ki millet verdi, devlet verdi... Sizler de aracı oldunuz" ifadelerini kullanmıştı.
O anlar kameralara böyle yansımıştı;