Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM'deki grup toplantısına katıldı. Grup toplantısındaki konuşmasının büyük bir bölümünü CHP'ye ayıran Erdoğan, sert ifadelerle ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na yüklendi.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde;
Meclis'te kabul edilmesiyle bütçe artık iktidarı ve muhalefetiyle tüm milletin bütçesi haline gelmiştir. Her bütçe önemlidir ama salgın nedeniyle 2021 bütçesi daha önemlidir. Böylesine kritik dönemde bütçe tartışmalarının yoğun ve kapsamlı olması normaldir.
"BUNLAR KENDİLERİNİ TEK PARTİ DEVRİNDE SANIYORLAR"
Bizimle projede yarışamayanların işi yalan yarışına çevirenler ülkemiz adına büyük kayıptır. Bu yalanları milletin gözünün içine baka baka söylüyorlar. Bir doğrunun yanına 9 yalan katarak buna herkesin inanmasını bekliyorlar. Herkese hakaret etmekten çekinmiyorlar. kendilerini tek parti devrinde sanıyorlar. Bunlar kendilerini hala herkesi karşılarında hizaya diktikleri tek parti devrinde sanıyorlar.
Demokraside asıl olan tehditler yağdırmak değil millete hizmet etmektir. Bu ülkede hiç kimsenin CHP'nin isteğine yönelik davranma gibi bir durumu yoktur. Proje üretmek yerine başkalarının projelerine payandalık etmek bizim itibar edeceğimiz bir siyaset tarzı değildir.
"ADLİYE ADLİYE DOLAŞIYORLAR"
CHP'de gün geçmiyor ki bir taciz, tecavüz, hırsızlık olayı duymayalım. Sonradan çıkıp utanmadan başkanlarımız şöyle temiz şöyle başarılıdır diyor. Adliye adliye dolaşıyorlar. Ciddi manada bir check-up'tan geçmesi lazım. Milletimiz iktidarı ele geçirirlerse neler yapabileceklerini biliyorlar. Tecavüz, taciz, hırsızlık rezilliklerinin hesabını vermekten kurtulamayacaklar. CHP taciz iddialarından kendini arındırarak milletin karşısına çıkmalıdır.
Dün de uyuşturucuya vergi alınmalı dediler. Bu ne sapkınlık. Siyaset bu değil. CHP zihniyetinin asıl gayesini almak için son günlerdeki uygulamalara bakmak lazım. Buldukları her fırsatta tek parti faşizmine dönüyorlar. Kur'an'ı Türkçe okutma gibi bir garabet İstanbul'da sergilendi.
"BU İŞ İSTİKLAL MAHKEMELERİNE KADAR GİDER"
Hz. Mevlana'nın izinden gidiyorsanız bu yolun geleneklerine saygı göstermek zorundasınız. Dert bu ülkenin değerleri ile oynamak. Milletin böyle bir talebi yokken, ideolojik, turistik, ticari hesaplarla dini sembollerimize sataşılmasını art niyetli buluyoruz. Korkarız ki bu iş bir tarihçi yazarımızın dediği gibi İstiklal Mahkemeleri'nin kurulmasına kadar gider.
"1940'LARIN FAŞİZMİNE DÖNÜŞ HESAPLARI VAR"
Ülkemizi geriye değil ileriye doğru götürecek her hizmetin başımızın üzerinde yeri vardır. Ama milletimizin değerlerine, tarihine, kültürüne yönelik terbiyesizliği, saldırıyı da hoş göremeyiz. Biz, hayatımız boyunca kimsenin kökeniyle, inancıyla, meşrebiyle, kültürüyle, hayat biçimiyle uğraşmadık, uğraşmayız. Ancak kimsenin de inancımıza, meşrebimize, kültürümüze el ve dil uzatmasına müsaade etmeyiz. CHP'nin kafasında, 1940'ların faşist uygulamalarına geri dönüş gibi bir hesap varsa, peşinen bunun yanlış olduğunu söylüyoruz.
"TARİHE GÖMMEK BOYNUMUZNU BORCU"
17-25 darbe girişimini hukuk kılıfına sokmaya çalışanın da, 15 Temmuz darbe girişimine 'tiyatro' diyenin de gerisinde aynı silüet, aynı zihniyet vardır. Kendi ülkesine ve halkına husumeti siyasetinin merkezine oturtan zihniyeti, ona sufle verenlerle birlikte tarihe gömmek boynumuzun borcudur. Bu zihniyetin temsilcisi olan zat, ülkemize yurt dışı ve yurt içinden kaynak kazandırmak için zaman zaman başvurduğumuz Varlık Barışı uygulamasını uyuşturucu, fuhuş ve organ ticaretiyle irtibatlandıracak kadar alçaldı ve düştü.
Yeni yılda ABD ve Fransa ile ilişkilerimizde yeni bir sayfa açmayı istiyoruz. ABD'nin yeni başkanı Biden'ın Türkiye-ABD ilişkilerine gereken ilgiyi göstereceğine inanıyorum. Bize bir adım gelene biz koşarak gittik. Bugün de aynı iyimserliği muhafaza ediyoruz.
Üniversite öğrencilerine müjde vermek istiyoruz. Burs miktarını belirledik. Lisans öğrencilerine 650 lira, yüksek lisansta 1300 liraya, doktorada ise 1950 liraya çıkarıyoruz.
AİHM'İN DEMİRTAŞ KARARI
AİHM'in Demirtaş kararına da değinmek istiyorum. Bizim mahkemelerimizin yerine geçecek karar veremez. Mahkemelerimizce bu karar değerlendirilirler. AİHM kararı iç hukuk yolları tükenmeden almıştır. Tamamıyla bu adımlar siyasidir. Bunun da gereğini ve gerekçesini biliyoruz. Bu karar çifte standarttır, iki yüzlülüktür. Kobani'nin katili budur, Diyarbakır'da 53 gencimizin katili budur. AİHM sen anlamasan da biz anlatmaya devam edeceğiz. Aynı mahkemenin FETÖ davaları için takınacağı tavır da belli olmaya başladı."
Hamilelik döneminde hangi testler yapılmalıdır?
Kadınlarda en sık görülen kanser türü!
Doların her seviyesini bilen ekonomist Remzi Özdemir yeni beklentisini açıkladı