Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Özbekistan ziyareti öncesinde Atatürk Havalimanı'nda soruları yanıtladı.
Abdullah Gül'ün açıklamaları sorulan Erdoğan, "Ben bu konuyla ilgili hiçbir değerlendirme yapmayacağım zaten Sayın Gül değerlendirmeleri kendileri de yaptılar" dedi.
"Bedelli askerlik şu anda hükümetimizin gündeminde" diyen Erdoğan, İstanbul Üniversitesi'nin bölünmesine ilişkin bir soruya da "Daha önce hiç böyle tepkiler olmamıştı" şeklinde cevap verdi.
İşte Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:
ABDULLAH GÜL'ÜN AÇIKLAMALARI
Soru: Seçim süreci açıklandığından beri Abdullah Gül’ün adaylığıyla ilgili tartışmalar vardı. Dün kendisi bir açıklama yaptı. Mutabakat uzlaşısı olmadığı için adaylığının ortadan kalktığını söyledi.
Yani ben müsaadelerinizi alarak bu konuyla ilgili hiçbir değerlendirme yapmayacağım. Zaten sayın Gül değerlendirmeleri kendileri de yaptılar. Sadece sizlere de teşekkür edeceğim. Seçim meydanı herkese açıktır. Ve seçim meydanı da bu noktada zaten temenni ederiz ki bir an önce her siyasi parti adayını belirler. Ona göre de bizler kampanyamızı çok daha değerli kılacak adımlarımızı atarız.
Soru: Anket konusunda kamuoyuna bir açıklamanız var mıdır?
Şu anda benim anketlere dayalı olarak neyi paylaşırız dersek, paylaşacağım tek şey var. Hamd olsun anketler cumhur ittifakının açık ara önde olduğunu gösteriyor. Ama rakamsal bir şeyi bizden beklerseniz rakamsal bir şey vermeyeceğim. Onu zaten sizler yayın grubu olarak da yapıyorsunuz. Sizler de bunu görüyorsunuz. Ama açık ara cumhur ittifakı çok olumlu gayet güzel bir yerde.
BEDELLİ ASKERLİK
Soru: Bedelli askerlik değerlendirmenizi alabilir miyiz?
Aslında bedelli askerlik şu anda hükümetimizin gündeminde değil. Böyle bir durum yok. Ve hele hele bir tarafta tabi Afrin, bir tarafta Fırat Kalkanı harekatı bunların olduğu bir dönemde bunu gündemimize almak şehitlerimize özellikle gazilerimize saygısızlık olur. Bu işlerin istismarını yapanlar da çok çok fazla. Hayırlısıyla şu önümüzde seçim bitmiş olsun, başkanlık sistemine geçiş dönemi hallolduktan sonra bunlar tekrar masaya yatırılır, atılması gereken adım varsa bu adımlar atılır. Ama şu anda böyle bir şey kesinlikle söz konusu değil.
ÜNİVERSİTELER NEDEN BÖLÜNÜYOR?
Soru: Aziz Sancar ile dün görüştünüz. Üniversitelerin bölünmesine ilişkin görüşünüz nedir?
"Aziz Sancar hocamızın böyle bir sıkıntısı yok. Bunların hepsinde istismar var. Bir defa İstanbul Üniversitesi niye ikiye bölünüyor? Biz bir karar aldık, öğrenci sayısı itibariyle nitelik-nicelik bunu yakalamamız lazım. Şimdi İstanbul üniversitesinin öğrenci sayısı 105 bine ulaşmış durumda. Burada bir kalite maalesef olamıyor, düşüyor kalite. İstanbul üniversitesi bir marka. Tarihi itibariyle eski bir üniversite olması demek burada öğrenci sayısına azaltılmasına mani bir hal var demek değildir. peki biz İstanbul Üniversitesi markasını ortadan kaldırıyor muyuz? Hayır. Bazıları bana soruyor, koskoca profesör. Ben öyle olduğunu bilmiyordum diyor. Sormadan niye bir şey söylüyorsun? Tamam önce bir ibni sina müzakeresi söz konusu oldu, tamam kaldıralım. Şimdi ne olacak? Bir tarafta İstanbul üniversitesi, öbür tarafta da İstanbul Cerrahpaşa üniversitesi şeklinde oluyor.
Ama bu 500 yıllık maziye sahip olan isim korunuyor. Şimdi diyorlar ki, Cerrahpaşa diye bir şey yoktu. Nasıl yoktu ya? Ben kendimi bildim bileli Cerrahpaşa var. Ama şimdi İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa olarak ayrılmıyor, İstanbul Cerrahpaşa üniversitesi.
Altında fakültelere baktığımız zaman her iki üniversitede de olacak. Mesela, biz dengeyi burada koruyalım diye bir tarafta iktisat fakültesi kalmıştı, onu hemen diğer tarafa kaydırmak suretiyle rakamı dengeleyelim dedik.
Dert nerede? Dert yine ideolojik. “Efendim bunlar da bizim camiadan” Bizim camia, şu camia yok. Her şeyde ideolojik yaklaşımdan uzak dürüst olacağız. Biz nitelik mi arayacağız? Yoksa nicelik mi arayacağız? Buna bakıyoruz. Burada kaliteyi artıracak bir adımı atalım diyoruz.
Kaldı ki İstanbul Üniversitesi’ne biz Hasdal’da 700-800 dönümlük arazi tahsis ettik. Orada da asli kampüsü ya da Külliyesi olacak. Oraya taşındığı zaman
Önce biz Çapa’yı da düşündük. Ama biz Çapa’yı zaten deprem riski sebebiyle bir çok binasının yıkılması gerekiyor. Orası yıkılacak, orası belki İstanbul Üniversitesi’nin merkezde bir irtibat bölümü olacak. Zaten Beyazıt’taki bina tartışılmaz, o bütün özelliğiyle ortada. YÖK çalışmalarını sürdürecek.
Bir taraftan bakıyorsunuz Gazi üniversitesiyle ilgili de spekülasyonlar var. Buradaki uygulama neyse, orada da onu yapacağız. Ama ikisinde bir tezgahtır gidiyor. Şu anda biz 20’ye yakın üniversitede bu değişimi yapıyoruz. Buralardan halkın bize talepleri var. Milletvekillerimizin halkla görüşmeleri var. Bu talepler üzerine bu adımlar atıldı. YÖK’e talepler var, biz talepler var. Ve daha önce de bu konuda attığımız adım var.
Mesela Konya’da Selçuk üniversitesini biz ikiye böldük. Hiç böyle bir ses çıkmadı. Şu anda bu şekilde devam ediyor. Olmaz diye bir şey yok. Ama hep ideolojik yaklaşım."