Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP Kastamonu İl Kongresi'nde konuştu. 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün KHK eleştirisine de değinen Erdoğan, "Bizi şaşırtan hiç beklemediğimiz bazı gelişmeler. Husumet kervanına bizim dava arkadaşlarımızdan bir kısmı nasıl katıldı, nasıl katılıyor. Yazıklar olsun" dedi.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
"İÇİMİZDEN BAZILARI DA BU KAMPANYAYA KATILDI"
"Darbe girişiminden yaklaşık iki hafta sonra çıkardığımız KHK'da kamu görevlilerinin aldığı kararlar ve eylemlerinin sorumluluk doğurmayacağı hükmünü getirmişiz. Üstelik bu kararname Meclis'te de görüşülerek yasalaşmıştı. Yani tüm vekillerin haberi var. Aynı hükümleri içeren düzenlemeye 15 Temmuz'da cesaretle darbecilere karşı koyan sivil vatandaşlar için de ihtiyaç duyulduğu görülmüştür. Nedense büyük bir gürültü koparılmaya başladı. Bana göre büyük değil. Tuhaf kampanyalar başlatıldı. Hatta içimizden bazıları da bu kampanyaya katıldı. 16 Nisan'da da bugün bu kampanyaya katılanlar 'Evet' demedi. Biz bir yolda aynı dava arkadaşı değil miyiz? Nasıl oluyor da bir anda affedersiniz Bay Kemal'in kayığına biniyorsunuz. Özellikle CHP'nin bazı milletvekilleri her türlü terbiye ve haysiyet sınırını aşan cümlelerle güya hükümete ama aslında millete hakaret etmeye başladı. Hele Muğla Milletvekili var ki, terbiyesiz, ahlaksız ifadelerle benim milletime saldırmıştır. Üstelik de hukukçu olan kişi KHK'ya okumamıştır. Şimdi dava açılacak. Cehalet paçalarından terbiyesizlik suratından akıyor. Partisinin başındaki zata özenmiş olacak ki milletimize saldırma cürreti gösteriyor. Bizi şaşırtan hiç beklemediğimiz gelişmeler var. Bu husumet kervanına dava arkadaşlarımızdan bazılar katıldı, katılıyor. Yazıklar olsun! Biz fazla bir şey söylemeyeceğiz."
"BUNUN ADI FIRSATÇILIKTIR"
Diyelim ki bu kararnamede özellikle geçen ifadenin sıkıntısı yeni anlaşıldı. Yapılacak iş gayet basittir, ilgili yerlere bu görüşler iletilir, konuşulur, tartışılır ve gereği yapılır. Doğrusu budur. Bunun yerine CHP'nin ve birtakım terör örgütlerinin sırf millete hakaret etmek için açtıkları bir yoldan gitmenin adı olsa olsa fırsatçılıktır.
Kusura bakmayın kardeşim, istişarede illa 'Benim istediğim olmadı, onun için ben de desteklemiyorum' deme hakkın yok. Orada nihai karar verici bellidir. Nihai karar verici kararını verir, yola devam edilir. Ama bunların hepsi bir tarafa, bizim kuru inadımız söz konusu değildir. Bugüne kadar böyle yürüdük. Bizim tepkimiz, ülkemizin ve milletimizin bekasını temsil eden Rabiamıza yönelik saldırılara ve bunlara verilen sinsi destekleridir. Herkesi, Türkiye'nin içinden geçtiği dönemin nezaketine uygun hareket etmeye, küçük hesaplardan uzak durmaya davet ediyorum.