Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz gün yaptığı konuşmada bütün tarihi gerçekler ortada olmasına rağmen yine 2. Abdülhamid’in toprak kaybetmediğini savunmuştu. Kabine toplantısı ardından konuşan Erdoğan, "Sultan Abdülhamid 33 sene gram yer kaybetmeden Osmanlı''yı yönetti" ifadelerini kullanmıştı.
Tarihçi yazar Ümit Doğan, Sultan Abdülhamid''in kaybettiği toprakları attığı 18 tweet dizisiyle açıkladı.
Ümit Doğan sosyal medya hesabından şu paylaşımları yaptı:
Sultan Abdülhamid, 31 Ağustos 1876''da tahta çıktı. 24 Nisan 1877''de "93 Harbi" olarak bilinen ve Osmanlı Devleti''nin ağır yenilgisiyle sonuçlanan Osmanlı - Rus Savaşı başladı.
Rus ordusu Yeşilköy''e kadar gelince çaresiz kalan Osmanlı, Rusya ile şartları çok ağır olan Ayastefanos (Yeşilköy) Antlaşmasını imzaladı. Balkanlar ve Anadolu, Rusya’nın insafına terk edilmişti. Rusya istediği takdirde bu toprakları ele geçirme imkânına sahipti.
Yeşilköy Antlaşması’nın içeriğinin öğrenilmesiyle birlikte Avrupa’dan itiraz sesleri yükselmeye başladı. Antlaşmanın Rusya''ya sağladığı kazanımlardan rahatsız olan Avrupa devletleri Berlin''de bir kongre düzenlemeye ve antlaşma şartlarını yeniden görüşmeye karar verdiler.
Bu karar Osmanlı Devleti’ne umut verdi. Osmanlı, kongrede yalnız kalmamak için İngiltere’ye başvurdu. İngiltere bir taraftan Rusya ile kendi menfaatlerini korumak amacıyla antlaşma yapmaya çalışırken, diğer taraftan da Osmanlı’nın çaresiz durumundan yararlanmak istiyordu.
"48 SAAT SÜRELİ ÜLTİMATOM VERİLDİ"
Osmanlı’nın çaresizliğinden sonuna kadar faydalanmakta kararlı olan İngiltere, olası bir Rus işgali sırasında askerî yardım yapma karşılığında II. Abdülhamid’den Kıbrıs’ın geçici olarak kendilerine verilmesini ve Anadolu’daki Hristiyanlar için ıslahat yapılmasını istemişti.
İngiltere görünüşte yalnızca Osmanlı’nın çıkarlarını korumak için elini taşın altına koyan dost ülke maskesini takmıştı. Güya Kıbrıs’a girmesinin tek maksadı Suriye ve Anadolu’yu savunmaktı. Kıyıya yakın bir üs olmadan bunu yapması mümkün değildi.
23 Mayıs 1878’de İstanbul Elçisi Henry Layard’a İngiliz Dışişleri Bakanlığından gönderilen bir tel yazısında Abdülhamid’e Kıbrıs’a ilişkin öneriyi kabullenmesi için 48 saat süreli bir ültimatom verildi.
Abdülhamid, İngiltere''nin isteğini kabul etmek zorunda kaldı. Kıbrıs Antlaşması ile birlikte İngiliz dostluğunu yanına aldığını zanneden Osmanlı, Yeşilköy Antlaşması’nın ağır hükümlerinin değiştirilmesi konusunda Berlin kongresinden çıkacak kararlara büyük ümit bağlamıştı.
Fakat İngilizlerin kongredeki tavrı “Osmanlı’nın kayıplarının telafisinden çok Rusya’nın elde ettiği kazançların sınırlandırılması” yönünde oldu. Osmanlı’nın İngiliz dostluğu sayesinde kongreden kazançlı çıkma hayali suya düşmüştü.
12 Temmuz''da Lefkoşa Meydanı’nda, İngiliz bayrağının törenle göndere çekilmesiyle Kıbrıs İngiliz himayesine girdi. İngiltere Abdülhamid''in elinden hem Kıbrıs''ı almış hem de Anadolu hristiyanları üzerinde söz sahibi olarak Osmanlı''nın içişlerine karışma fırsatı elde etmişti.
"1.5 MİLYON METREKARE TOPRAK KAYBETMİŞTİR"
Bu arada Osmanlı Devleti’nin istediği gibi sonuçlanmayan Berlin Antlaşması’ndan şu kararlar çıkmıştı:
Bulgaristan küçültülüyor ve Osmanlı Devleti’ne bağlanarak özerk bir bölge statüsüne kavuşturuluyordu.
Doğu Rumeli özerk bir vilayet oluyordu.
ROMANYA, SIRBİSTAN VE KARADAĞ BAĞIMSIZLIĞINI KAZANIYORDU.
Yunanistan Teselya’yı alıyordu.
KARS, ARDAHAN VE BATUM RUSLARA BIRAKILIYORDU.
Bosna-Hersek özerk bir bölge hâline getiriliyor ve geçici olarak Avusturya-Macaristan idaresine veriliyordu.
1881''de Fransa Tunus''u işgal etti. Tunus halkının yardım mektuplarına karşı Osmanlı Devleti, Fransızların çekilmesine kadar sabırlı davranmayı telkin ederek cevap verdi. Çünkü yardım edecek gücü yoktu.
1882''de İngiltere Mısır''ı işgal etti. Osmanlı Devleti bu işgale karşı diplomatik mücadele vermekle yetindi çünkü devletin gücü sınırlıydı. Sonuçta Mısır''da elde giden topraklar arasında yer aldı.
23 Ocak 1899’da Kuveyt Şeyhi Mübarek İngiltere ile antlaşma yapmış ve İngilizlerin koruyuculuk yapmaları durumunda topraklarını İngiltere''den başkasına bırakmayacağını taahhüt etmiş, böylece Kuveyt de İngiliz himayesine girmiştir.
Abdülhamid bu toprakları elbette güle oynaya vermiş değildir. Hepsinin çeşitli sebepleri vardır. Ancak değişmeyecek bir gerçek vardır, Abdülhamid döneminde öyle veya böyle yaklaşık 1,5 milyon km² toprak kaybedilmiştir.