Erdoğan'a niye kimse inanmıyor?
Türkiye’de sözüne en az itibar edilen kişi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dediğimde, “Sen ne diyorsun!” diye kükredi.
Evet öyle, dedim.
Beyefendi de, “Kendisine hiç kimse inanmıyor da, Erdoğan 16 milyon 500 bin oyu bu milletten nasıl alıyor?” diye sordu.
Biz de soruya şu soru ile cevap verdik:
“-Büyük Ortadoğu Projesi referanduma sunulsa bu halk Bush’un bu projesine ’evet’ der mi?”
Cevap:
“- Demez tabii!”
Oldu.
Bu millet elbette Bush’un BOP’una hem de yüzde 90’ın üzerinde bir oyla “Hayır” diyecektir.. Peki, böyle bir projeye hayır diyecek olan Türk milleti nasıl oluyor da, “Bizim bir görevimiz de Büyük Ortadoğu Projesi’nin Eş Başkanlığı’dır” diyen Erdoğan’a 16 milyon 500 bin oy vererek AKP’yi yüzde 47 ile Meclis’e sokuyor?
Bunun tek cevabı, milletin, Erdoğan’ın (hem de AKP temsilcilerinin yüzüne karşı defalarca itiraf ettiği ve televizyonlarda onlarca kez yayımlanan) bu sözlerine inanmıyor olmasıdır.
Devam edelim.
Erdoğan ısrarla, “Değiştim!” diyor, “Artık, ‘Egemenlik kayıtsız şartsız Allah’ındır’ demiyorum, milletindir diyorum’ diyor, Milli Görüş gömleğini çıkarttım, ben laik oldum, laik!” diyor; diyor amma işte buna da inanan yok.
Bir defa, Milli Görüş’ten gelen taban inanmıyor, inanmış olsa bu kadar “Ben laikim!” diyen bir Erdoğan’a bu desteği bu grup vermezdi. Mesela Vakit gazetesi Erdoğan’ın bu laikliğine inansa, Erdoğan ve AKP’ye asla bu desteği çıkmazdı.
Tuhaftır Erdoğan’ın “Ben artık laikim” demesine Yargıtay Başsavcısı da inanmıyor, inanmadığı için AKP’ye kapatma davası açmış durumda.
Bilmem dikkatinizi çekti mi, Erdoğan’ın laikim demesine inanmama noktasında Vakit gazetesi ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı aynı çizgideler.
Belki şaşıracaksınız amma Erdoğan’a AKP’li milletvekilleri ve Meclis’teki kimi komisyon üyeleri de inanmıyor.
Örnek mi?
- Hemen!
Erdoğan partisinin grup toplantılarında sık sık, “Millet bizden imtiyaz değil adalet istiyor” demiyor mu?
Diyor...
Bereket kamuoyu bu konuda “Bu ne imtiyazdır!” diye ayağa kalktı da, geri adım atıldı.
Lakin, “Millet bizden adalet istiyor, imtiyaz değil” diyen Başbakan’a AKP’li komisyon üyeleri inanmamakta ısrar ediyor olmalılar ki, Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı metnine “kıyak bir madde” yine “sokuşturuldu”.
Genel Sağlık Sigortasına göre ayda 550 milyon maaş alan sigortalılar sağlık hizmeti alırken belli bir miktar katkı payı ödeyecek. Katkı payı ödememede tek ayrıcalıklı kesim, savaş ve terörle mücadele sırasında gazi olan, yani kolu bacağı kopan Mehmetçikler.
Sokuşturulan kıyak maddeye göre emekli aylıkları 5 bin YTL civarında olan milletvekilleri kendileri ve ailelerini de “Gaziler” kapsamına alıverdiler. 550 YTL emekli maaşı alan işçi tedavi olurken katkı payı ödeyecek, 5 bin YTL emekli maaşı alan milletvekili ve ailesi tedavi olurken katkı payı ödemeyecek.
Demek ki milletvekilleri “Millet bizden adalet istiyor, imtiyaz değil” diyen Erdoğan’a inanmıyor.
Bir örnek daha vererek yazımızı noktalayalım.
“Ben bir işçi emeklisiyim. Hiçbir zaman bu ülke için değer üreten kimseye fildişi kulelerden bakmadık, bakmayız” diyerek emekçilik yapan Erdoğan’a Wikipedia da hiç ama hiç inanmıyor.
Wikipedia’nın “Dünyanın en zengin liderleri” sıralamasında, SSK’dan emekliyim diye övünen Erdoğan, 8’inciliği almış bulunuyor.
İlk sıralarda şeyhler, sultanlar, kraliçeler var.
8’inci sıradaki Erdoğan’ın şahsi serveti ise, tam 2 milyar dolar.
Bu servet “işçi emekliliği” ile olacak bir servet, bu servet Ülker Bisküvileri bayiliği ve belediye başkanlığı maaşı ile olacak bir servet değil.
Erdoğan’ın 2 milyarlık bu serveti Ahmet Zorlu’nun 1.8 milyar, Aydın Doğan’ın 1.6 milyar dolar, Rahmi Koç’un 1.4 milyar, Bülent Eczacıbaşı’nın 1.2 milyarlık servetlerinden bile çok.
Söyleyin Allah aşkınıza, “Erdoğan inandırıcılığını iyice yitirmiş” derken haksız mıymışız?