"Erdoğan’a hatırlatayım: Hepiniz oradaydınız!"

"Erdoğan’a hatırlatayım: Hepiniz oradaydınız!"

T24 yazarı Mehmet Yılmaz, FETÖ'nün siyasi ayağı ile ilgili tartışmaları bugünkü yazısında değerlendirdi. Yılmaz yazısında, "Erdoğan, devletin her kademesinde örgütlenmek için her türlü yasa dışı işi, iktidar gözetiminde ve onayıyla yapabilen FETÖ'nün, iktidar partisini es geçmiş olabileceğine inanmamızı istiyor" dedi.

FETÖ'nün siyasi ayağına yönelik tartışmaları "Erdoğan’a hatırlatayım: Hepiniz oradaydınız!" başlıklı yazısında köşesine taşıyan T24 yazarı Mehmet Yılmaz, çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

"Erdoğan şuna inanmamızı istiyor: Devletin her kademesinde örgütlenmek için her türlü yasa dışı işi, iktidar gözetiminde ve onayıyla yapabilen Fethullahçılar, iktidar partisini es geçmişler." diyen Yılmaz şöyle devam etti; "Böyle amaçları olan bir gizli örgüt, her siyasi partiden önce, iktidar partisine yanaşmak ister. Bu gizli örgüt, iktidar partisini içeriden kontrol edebiliyor olmalıdır ki istediği tayinleri yaptırabilsin. Önemli makamlara getirilmesini sağladığı elemanlarını koruyabilsin. Emekli olanların yerlerine yenilerini tayin ettirebilsin."

Yılmaz, 17 - 25 Aralık miladının da hukuken zaten geçersiz bir milat olduğunu belirterek, "Meclis’e ait bir af yetkisini, idare ya da yargı kullanamaz." dedi.

Yılmaz'ın yazısının tamamı şu şekilde;

AKP Genel Başkanı’na göre Fethullahçıların siyasi ayağını aramamız gereken yer CHP, HDP, İYİ Parti.

Erdoğan’ın "hınk deyicisi" Devlet Bahçeli de o kanaatte görünüyor.

Yaptığı çıkışın ucunun AKP’ye dokunacağını düşünmüş olsaydı, bu siyasi ayak meselelerini hiç kurcalamazdı, iddiaya girerim.

Erdoğan şuna inanmamızı istiyor: Devletin her kademesinde örgütlenmek için her türlü yasa dışı işi, iktidar gözetiminde ve onayıyla yapabilen Fethullahçılar, iktidar partisini es geçmişler ve o yıllarda iktidara gelme olasılığı hiç görülmeyen küçük muhalefet partilerinde örgütlenmeye hız vermişler!

Olabilir mi?

Gizli örgüt kurmuşum ve devleti ele geçirip, "menzili maksuda" varmak istiyorum ama iktidar partisini boş vermiş, küçük partilerle uğraşıyorum!

AKP Genel Başkanı kusura bakmasın ama buna çocuklar bile inanmaz!

Böyle amaçları olan bir gizli örgüt, her siyasi partiden önce, iktidar partisine yanaşmak ister.

Bu gizli örgüt, iktidar partisini içeriden kontrol edebiliyor olmalıdır ki istediği tayinleri yaptırabilsin.

Önemli makamlara getirilmesini sağladığı elemanlarını koruyabilsin. Emekli olanların yerlerine yenilerini tayin ettirebilsin.

Elbette böyle bir gizli örgüt muhalefet partilerini de tamamen es geçmez.

Ama kabul edelim ki bu, muhalefeti kontrol etmek amacıyla olur. "Bir gün iktidara gelirlerse işe yarar" diye değil.

AKP Genel Başkanı, kendisi söyledi ki aynı menzili maksuda gidiyorlar diye bu örgüte ne istediyse verdi.

Onlar da muhalefeti tasfiye etmek işinde kendisine yardımcı oldu.

Türkiye’de servetin el değiştirmesi süreci, bu ikilinin ortak çabasıyla gerçekleşti.

Aynı dönem Türkiye’nin uluslararası yolsuzluk endekslerinde tepe aşağı yuvarlanmaya başlamasına da tekabül ediyor.

Kendi deyimiyle söyleyeyim, "hepiniz oradaydınız"!

Kim o örgütün üyesiydi, kim gönüllü olarak yardım etti, bunu ben bilemem.

Zaten söylediğimiz de budur: Bu ortaya çıksın!

"17 - 25 Aralık miladı" hukuken zaten geçersiz bir milattır.

Meclis’e ait bir af yetkisini, idare ya da yargı kullanamaz.

Hem ne biliyorsunuz, 17 - 25 Aralık’tan sonra "ben cemaatten ayrıldım" diyenlerin, kripto olmadıklarını?

Örgüt ne olur, ne olmaz diye içindeki önemli kişilerden bir bölümünü bu taktikle uykuya yatırmış olamaz mı?

Sabıkalarına bakarsak, pekala böyle yapmış da olabilirler.

Emin Çölaşan ve Necati Doğru’nun, Fethullahçılara yardım ettiğine inanıyorsunuz da, bazı Fethullahçıların "tövbekar" numarası yapmış olabileceklerine neden inanmıyorsunuz?