Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gençlik Buluşması Programı'nda yaptığı konuşmada "Vakti geldiğinde siyasette de yönetimde de ülkeye ve millete hizmet etme sorumluluğunu tümüyle sizlere bırakıp kendi köşemize çekilecek, torunlarımızı seveceğiz" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu'nda düzenlenen Gençlik Buluşması Programı'nda açıklamalarda bulundu. Gençlere asla arka bahçeleri olarak bakmadıklarını söyleyen Erdoğan, "Biz gençleri her zaman emaneti teslim edeceğimiz yol arkadaşlarımız olarak gördük" dedi.
Kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına ülkenin her köşesini temsil eden gençlerle bir arada olduklarını belirten Erdoğan, "Hiçbir zaman gençlerimize 'tıpış tıpış gideceksiniz' 'şöyle davranacaksınız' demedik. Hayatın her alanında gençlerimize destek olmanın gayreti içinde olduk. Bunun içinde eğitimi önceliklerimizin en başına aldık" ifadesini kullandı.
"BİZ ARTIK SİZİN ZAMANINIZIN MİSAFİRİYİZ"
Artık gençlerin zamanının misafiri olduğunu söyleyen Erdoğan, "Vakti geldiğinde siyasette de yönetimde de ülkeye hizmet etme sorumluluğunu sizlere bırakarak kendi köşemize çekileceğiz, torunlarımızı seveceğiz. Kendinizi her alanda en iyi şekilde yetiştirerek bu kutlu emaneti teslim alarak daha ileriye taşıyacaksınız" dedi.
"UZUN ZAMANDIR DEĞERLERİMİZE SALDIRIYORLAR"
Türkiye'nin son 2 yüzyıldır kavga ederek vaktini harcadığını söyleyen Erdoğan, "Milletimizi başka türlü alt edemeyeceğini görenlerin uzun zamandır değerlerimize saldırması bu yüzdendir. Açık konuşmak gerekirse Türkiye'nin son iki asrı sürekli bir kavga, kayıp ve bedel ödemeyle geçmiştir.
Çanakkale'den Milli Mücadele'ye kadar her cephede canını dişine takan milletimiz bedellerin en büyüğünü ödemiştir. Bugün olduğu gibi o günün mandacıları da boş durmuyordu. Mandacılara rağmen Milli Mücadele zafere ulaşmıştır" diye devam etti.
"ŞİMDİDEN ÇALIŞMALARA BAŞLAMANIZI İSTİYORUM"
Muhalefetin yüzde 52'lik zaferi gölgelemekten geri durmadığını söyleyen Erdoğan, "Kendi içindeki kavgayı Cumhur İttifakı'na saldırarak gizlemeye çalışıyorlar. 6'lı masanın veya 16'lı masanın altından tekme oyunları yapmıyoruz. Bakın biz burada, biriz, beraberiz, kardeşiz ve Türkiye'yiz. Geleceğe yürüyoruz.
Şimdi önümüzde yeni bir seçim var. Kimin ne söylediğine aldırmayın. Türkiye'de gençlerin ezici bir çoğunlukla bir numaralı partisi biziz. Gençlerimizin çoğunluğunun kararı belli. Bunun en somut ifadesi Meclis'teki 30 yaş altı 5 milletvekilinden 4'ü partimiz sıralarında oturuyor. İnşallah 31 Mart 2024 seçimlerinde de aynı doğrultuda hareket edeceğiz. Sizlerden şimdiden çalışmalara başlamanızı istiyorum. Bugüne kadar yaptıklarımızı çevrenize anlatmalısınız" dedi.
"HİÇBİR ZAMAN GENÇLERE 'ŞUNU YAPACAKSINIZ' DEMEDİK"
Milletin her bir ferdi gibi gençlere tepeden bakarak faşist dayatmalarıyla onları yönlendirebileceklerini sanan siyasetçilere, genel başkanlara, adaylara şahit olduklarını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
Biz gençlerimize karşı hiçbir zaman böyle bir yaklaşım sergilemedik. Hiçbir zaman gençlerimize 'tıpış tıpış gidip şunu yapacaksınız, böyle davranacaksınız' demedik. İçinde debelendiği dipsiz karanlığa gençleri de çekmeye çalışan kifayetsiz muhterisler gibi de olmadık. Hayatın her alanında gençlerimize alan açmanın, destek olmanın, onların dinamizmini ve heyecanını ülkenin ve milletin hayrına yönlendirmenin gayreti içinde olduk. Bunun için eğitimi önceliklerimizin en başına aldık.
"ASLA ARKA BAHÇE OLARAK BAKMADIK"
Gençleri 'arka bahçe' olarak görmediklerini belirten Erdoğan, "Biz gençleri her zaman emaneti teslim edeceğimiz yol arkadaşlarımız olarak gördük. Biz kuşaklar arasındaki anlayış farklılıklarını tehdit olarak kabul etmedik, tam tersine zenginlik vesilesine dönüştürmeye çalıştık. Böylece, kültürümüze yabancı kavramlarla gençlerimizi kuşatmayı ve küresel bir bataklığın içine çekmeyi planlayanların oyunlarını bozduk.
Nice farklı yer ve platformda gençlerimizle yüzlerce kez bir araya gelip saatlerce karşılıklı sohbet ettiğimiz, şiir ve şarkı söylediğimiz, dertleştiğimiz programların hiçbirinde kendimizi o ortama yabancı hissetmedik. Hatta 1-1,5 saat diye planlanan programlardan 3 saatte zor ayrılabildiğimizi hatırlıyorum. Bizi orada tutan mecburiyet değildi, gençlerimizle olan muhabbetimizin koyuluğu, içtenliği, hasbiliğiydi" diye konuştu.