Erzurum'da konuşan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Erzurum'a 20 katrilyonun üzerinde hizmet verdik. Erzurum'a bu lazım. Erzurum, doğunun incisi olacak.
Tendürek'te, Gabar'da, Cudi'de, Bestler-Dereler'de inlerine girdik. 20 ayda 10 bini aşkın teröristi etkisiz hale getirdik. Durmak yok, yola devam. Bu ülkenin huzurunu kaçıranlara, bu ülkenin birliğini, beraberliğini bozanlara, bu ümmeti parçalamaya çalışanlara tarihi bir ders veriyoruz, vermeye devam edeceğiz.
Anayasa değişikliği teklifine ilişkin yapılacak halk oylamasıyla ilgili tüm yaşananları ATV-A Haber ortak yayınında anlattım. Ülkemizde bir ana muhalefet boşluğu olduğunu da herhalde izlediniz. Şimdi diyeceksiniz ki "Kılıçdaroğlu var ya" (Yuh sesleri) Dadaşlar, bunun cevabını size fıkrayla vereyim. Dadaşa sormuşlar Kamil'i mi seversin, Kemal'i mi seversin. Dadaş hemen cevap vermiş, demiş ki "Kemal'i severim". Niye demişler?
Dadaş'ın cevabı çok manidar. "Kamil bir yalan söylüyor, bir doğruyu. Kemal hep yalan söylüyor, beni yormuyor" demiş. Kılıçdaroğlu da hep yalan söylediği için artık kimseyi yormuyor. Ama bu durum ülkemizde bir boşluk da yaratıyor.
"18 maddede tek adamlık yok; öyle bir şey varsa Gazi Mustafa Kemal tek adam"
Ve sevgili kardeşlerim, bakınız 14 yıldır iktidar olmamıza rağmen hala yeni projeler, yeni yatırımlar yapıyoruz. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü yapıldığı zaman bunlar "Hayır" dediler. Yavuz Sultan Selim Köprüsü yapıldığı zaman "Hayır" dediler. Boğazdan geldiler, engellemeye çalıştılar.
Dedik ki, yetmez. Bir de otomobillerin geçeceği boğazın altından bir tünel yapalım dedik. Buradan AK Partilisi de geçiyor, CHP'lisi de geçiyor. Başı açık, başı örtülü böyle bir şey var mı? Yok. Hepsi vatandaşımız. Biz onlara bu hizmetleri verdik. Bizim için önemli olan ölçü şu, insan. Bak kardeşim, şunu unutmayın.
Biz seksen milyonu yaratılanı severiz, yaratandan ötürü anlayışıyla sevdik. Bunlar lafla peynir gemisi yürütüyorlar. O nedenle ana muhalefetin başındaki zatın bir dediği, bir dediğini tutmuyor. Milletimiz bu gerçeği gördüğü için bunlara ülkeyi emanet etmiyor. Bizim milletimizin takdirine sunduğumuz yönetim sistemi değişikliğini, normal şartlarda muhalefetin teklif etmesi gerekiyordu. Gel işte, "Evet" de. Demez. Dert başka.
Milletimize bu teklifi götürmesi gereken ana muhalefet partisi olmalı. Gördüğünüz gibi roller değişti. Bu değişimin asıl manası nedir biliyor musunuz? Yıllarca devleti, vesayet odakları vasıtasıyla tepe tepe kullananların sonu geliyor. Millete değil, kendilerine hizmet eden devlet hayaliyle yananlar için 16 Nisan kabus günüdür. Onların kabus günü benim milletimin bayramı olacaktır. 16 Nisan'ı bayram günü yapmaya hazır mıyız? Erzurum, 16 Nisan'da kendisinin ve çocuklarının geleceğine sahip çıkmaya hazır mı? (Evet sesleri) Dadaş, seni veren Allah'a kurban olayım."