12 şehidin acısı üzerine maalesef 9 şehit daha verdik. Şehitlerimize rahmet diliyor, terörü ve teröristleri lanetliyorum.
22 yıldır tek başına iktidarda olan AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bakalım ne diyecek ne yapacak dedim.
13 Ocak’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında Dolmabahçe Sarayı’ndaki güvenlik toplantısı sonrası şu yazılı açıklama yapıldı:
"Türkiye, hangi bahaneyle ve sebeple olursa olsun güney sınırları boyunca bir “teröristan” kurulmasına kesinlikle izin vermeyecektir.
Meşru müdafaa hakkımız ve ikili anlaşmalar çerçevesinde, nerede bir terör tehdidi, kampı, sığınağı, oluşumu veya kümelenmesi varsa arkasında kim olduğuna bakmadan, kalıcı olarak imha etmek temel önceliğimizdir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile bir telefon görüşmesi yaptığı da açıklandı.
Ben bu “Teröristan” kelimesine dikkat çekiyorum.
Çünkü; Türkiye’de 1984’ten başlayıp AKP ve Erdoğan dönemine kadar olan dönemde iktidar ve muhalefet birlikte devlet politikası olarak şu görüşte söylem birliğindeydi:
-“Türkiye’nin güney sınırında Kürdistan kurulmasına asla izin verilemez. Bu niyette olanlar bilsinler ki Türkiye için savaş sebebidir.”
Erdoğan’ın AKP grubundaki şu söylemini de anımsatayım:
-“Kürdistan kelimesini o Meclis zabıtlarında görecekler. Kendi tarihini bilmeyen, okumayan cehalet ve karanlıktan başka hiçbir şey söylemez.
Şöyle biraz daha geçmişe, Osmanlı’ya gittikleri zaman Doğu-Güneydoğu’nun Kürdistan eyaleti olduğunu görecekler.”
Yerel seçimlerden önce 2 Mart 2019’daki Trabzon mitinginde Erdoğan, HDP'li siyasetçileri kastederek dedi ki;
-"Çok seviyorsan Irak'ın kuzeyinde Kürdistan var. Git oraya. Sizin bu ülkede yeriniz yok."
28 Aralık 2023’te Erdoğan dedi ki;
-“Baharla birlikte Kürdistan Bölgesi’ndeki yeni üs bölgelerinin altyapılarını tamamlayacağız…”
Erdoğan’ın Türkiye’nin güney sınırında İran-Irak ve Suriye’nin kuzeyinde Kürdistan devleti kurulup, kurulmaması konusundaki bu tavrında değişiklik mi var?
PKK uzantısı terör örgütleri PYD ve YPG’ye Türkiye terörist derken, Erdoğan’ın açıklamalarından biliyoruz ki, Amerika 10 bin, 20 bin, 30 bin TIR dolusu silah, mühimmat ve parasal destek veriyor.
Sağır sultan da duydu ki Amerika sınırımızda Kürdistan kurmaya çalışıyor.
Erdoğan bu açıklaması ile Kürdistan’a değil de Teröristan’a mı karşı?
38 yıl diplomatik yaşamı olan emekli büyükelçi ve 22. dönem ile 23. dönem milletvekili olan Onur Öymen’i arayarak bu konudaki şu görüşünü aldım:
Öymen dedi ki;
-“Türkiye cumhuriyetinin millî güvenliği açısından iktidarı da muhalefeti de İran, Irak ve Suriye üçgeninde Kürdistan kurulmasına öteden bu yana karşı çıktı.
Türkiye’nin resmî devlet politikası buydu.
Teröristan açıklamasına gelince, Türkiye’nin resmî politikası mı değişti?
Yoksa Millî Güvenlik Kurulu’nda böyle bir karar mı alındı?
Türkiye toprak bütünlüğü ve sınır güvenliği açısından elbette terörle en etkili mücadeleyi yapacaktır ve yapmalıdır.
Türkiye, İran, Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün de korunmasını her zaman şart koşar.
Biliyoruz ki Amerika’nın, PKK uzantısı PYD-YPG için Kürt devleti kurmak niyeti var.
Amerika’nın bu resmî niyetine dönemin Şam Büyükelçisi Robert Ford, “Amerika, PKK ve PYD’ye Türkiye ile Suriye’de terör eylemi yaptırıyor” diyor.
Neden iktidar ve muhalefet bu açıklamayı görmüyor?”
Emekli Büyükelçi Tugay Uluçevik ise bu konudaki soruma kısa ve öz yanıt verdi:
-“Türkiye’nin güney sınırında ne Kürdistan’a ne de Teröristan’a asla izin vermemesi lazım. Amerika’nın terör kuşağına da şiddetle karşı çıkılmalı.”
Tugay Uluçevik’in eşi Aysel Uluçevik hanımefendiye bu vesile ile geçmiş olsun dileklerimi sunuyor Allah’tan şifa ve sağlıklı yaşam diliyorum.
Değerli okurlarım,
Erdoğan “Teröristan” açıklamasını yayınlamadan önce Bahçeli ve Akşener ile konuşup onaylarını aldı mı?
Bahçeli ve Akşener acaba Erdoğan gibi “Kürdistan” söyleminden vaz mı geçecekler?
Onları bilmem ama ben, Erdoğan’ın, “Kürdistan” yerine “Teröristan” demesinin siyasi şifrelerini şöyle yorumluyorum:
Birincisi; 31 Mart yerel yerel seçimi öncesi Kürt oylarını kazanmak,
İkincisi; HÜDA PAR’ın, Kürdistan konusundaki “Eyalet” açıklamasına zımni destek vermek.
Üçüncüsü; Yerel seçim öncesi Kürdistan diyerek Amerika’yı kızdırmamak.
