Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Elazığ Depremi 1. yıldönümü nedeniyle düzenlenen Anma ve Deprem Konutları Anahtar Teslim Töreni'ne katıldı.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde;
Bir yıl önce kederliydik. Depremden sonra binalarımız yıkılmıştı. Hemen geldik, geldiğimizde binalarımızın yerle yeksan olduğunu gördük. Bakan arkadaşlarımız sağ olsunlar, gece demediler, gündüz demediler.
Biz size söz verdik, ne dedik; Evelallah biz bunların çok daha iyisini yapacağız. Yıkılan binalar yapılır ama giden can geri gelmez. Fakat sizler öyle bir imani tavır ortaya koydunuz ki, o tavırla bize güç verdiniz. Gerek İçişleri Bakanım Süleyman Soylu Bey, Gerek Çevre Şehircilik Bakanım Murat Kurum Bey, gerek yardımcım olan Fuat Bey, valimiz, belediye başkanımız, tüm milletvekillerimiz, hep birlikte bu işin takibini yaptılar. Çalıştılar, koşturdular.
Yarabbi diyorum, Gakkoşlara yakışan binalar yapıldı. Şu binalar, gelirken balkonlarda selamlayanlara sordum. Kaç oda dedim, 3+1 dediler. Dua ediyorlar, hamdolsun, bütün mesele okulları ile camileri ile, şurada oturdukları daireleri ile onlara mutlu imkan sağlamak bizim görevimiz değil mi? Görevimiz. Devlet yük değildir, yük alır yük. Devlet, vatandaşının mutluluğu ile mutlu olur.
Onun için geçmişte ne demişler devlete, 'Devlet Baba' demişler. Hamdolsun biz bu millete efendi değil, hizmetkar olmaya geldik. Biz sizin hizmetçiniziz.
Biz Elazığ'a şehir hastanesini yaptık mı? Yaptık. O hastaneler olmasa biz, o geceyi nasıl atlatırdık. Okullarımız ile, her şeyimiz ile hizmetinizdeyiz. Bundan sonraki etaba ne zaman geleceğiz? Bakanım diyor ki, 6 aya kadar da kalanı bitireceğiz. Gakoşlar bizimki bitmedi demeyecek, hepsi bitmiş olacak.
Kardeşlerim, bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız.
Onun için bizim Rabiamız var. Ne diyoruz? Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bu yola böyle yürüyeceğiz. Ayrılık yok. Gayrılık yok. Makam, mevki için değil birbirimizi Allah için seveceğiz. Bu kadar yeter mi? Yeter. Şimdi buradan, burada yalnız ekran yok nasıl izleyecekler? Şimdi üç yere bağlanacağız ya! Şimdi üç ayrı noktaya bağlanacağız, içeride tabii ekranlar var, sesi vereceğiz dışarıya ama görüntü olmayacak. Keşke o da olsaydı. 2 tane ekran da buraya koysaydınız, bak şimdi bu sıkıntı olmazdı. Fakat şu anda iç içe duruyorsunuz, ben de gelirken size keyif çayı da getirmiştim. Rizeliyim ya. Dolayısıyla bu keyif çaylarını sizlere arkadaşlarım buradan dağıtacaklar.
Soğuk havada onları rahatsız etmeyelim inşallah. Şöyle kısa, mümkün olduğunca arka tarafa hanım kardeşlerimizi alabilirsek çok çok isabetli olur derim. Evet teşkilat mensubu arkadaşlarımız yardımcı olsunlar, dışarıdan hanım kardeşlerimizi kısmen içeri alırsak isabetli olur.
Değerli Elazığlılar, gakkoşlar, hanımefendiler, beyefendiler, sizleri en kalbi duygularımla, hasretle muhabbetle selamlıyorum. Bugün anahtar teslim töreni için bir araya geldiğimiz konutlarımızın hak sahibi vatandaşlarımıza hayırlı olmasını diliyorum.
1 yıl önce Elazığ ve Malatya başta olmak üzere Doğu Anadolu bölgelerimizi etkileyen depremde hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Milletimize, bu kardeşlerimizin yakınlarına başsağlığı dileklerimi tekrarlıyorum. Deprem anından itibaren devlet olarak tüm imkanlarımızla vatandaşlarımızın yanında yer aldık.
Bir yandan enkaz altındaki insanlarımızı kurtarmaya çalışırken, acil ihtiyaçları karşılayacak mekanizmaları süratle oluşturduk. Evleri yıkılan vatandaşlarımıza yeni konutlar inşa için kolları sıvadık. Elazığ'da depremin ardından 77 bin bina incelendi ve toplam 4 bin 764 binanın yıkımı gerçekleştirildi.
Elazığ'da 20 bin ve Malatya'da 6 bin olmak üzere toplam 26 bin yeni konut inşasına karar verdik. Elazığ'daki inşaat çalışmalarına depremden en çok zarar gören Yazıkonak, Akçakiraz, Abdullahpaşa, Gümüşkavak mahallelerinden başladık. 2 bin 517 konutu hak sahiplerine teslim ettik. Halen 136 derslikli 8 okulun inşaatı sürüyor.
Malatya'da 100'ü köy evi olmak üzere 1195 konutu vatandaşlarımızın hizmetine sunduk. Bugün 5 bin 500 konutu teslim ederek toplamda 8 bin ailemizi yeni evlerine kavuşturmuş oluyoruz. Köylerimiz için, insanlarımızın ihtiyaçlarını karşılayacak çok özel projeleri hayata geçirdik. Kalan 12 bin konutu yeşil alan, yürüyüş ve bisiklet yolu, cami, okul, spor sahaları ile hep birlikte yaza kadar tamamlayıp teslim edeceğiz.
Böylece 5 milyar lirayı aşan yatırımla Elazığ'da yaklaşık 100 bin insanımız için modern, güvenli, sosyal donatıya sahip yepyeni bir şehir inşa etmiş oluyoruz. Türkiye artık bu kadar kısa sürede, bu kadar çok sayıda konutun üstelik de en kaliteli şekilde inşa ederek, yaraları hızla saracak bir kapasiteye ulaşmıştır.
Depremler, seller, heyelanlar, bütün bunlar afetlerin önüne geçmek elbette insan iradesini aşan hususlardır. Kadim çağlardan beri dünyanın en önemli deprem kuşaklarının üzerinde yer alan ülkede yaşıyoruz. Ülkemizin özellikle Karadeniz tarafı sel ve heyelan felaketlerin sıkça görüldüğü yerlerin başında geliyor.
Bugün de sık sık deprem, sellerle karşılaşıyoruz. Bu afetlerin belki önüne geçemeyiz, ama yol açacağı zararları en aza indirebiliriz. Bugün dünyada afetlerin etkilerini en aza indiren pek çok ülke var. Türkiye özellikle Cumhuriyet dönemindeki plansızlık, ihmal, raht hırsların neticesi olarak altyapı kuramamıştır.
Düşük standartlı binalar şehirlerimizi zehirli sarmaşık gibi istila etmiştir. Köylerimizde insanlarımızın evlerinde afetlere karşı donanıma sahip değiliz. Ülkemizin yapı stokununun önemli bölümü depreme dayanıksız olarak inşa edilmiştir. Marmara depreminin ardından bu gerçek tüm çıplaklığıyla kendini göstermiştir.
Tabii bu arada sık sık ciddi can ve mal kayıplarına yol açan yeni depremler yaşamaya da devam ediyoruz. Geçtiğimiz yılın başında Elazığ, Malatya ardından Ekim'de İzmir depremini yaşadık. Van'da 2011'de deprem yaşadık. 2010'da Elazığ'da, 2004'de Ağrı, Erzurum, 2003'de Bingöl'de yaşanan depremleri unutmadık. Bilim insanları yeni ve daha büyük depremlere hazırlıklı olma hususunda sık sık bizleri ikaz ediyor. Yeni yapılan binaların kontrolü, mevcut yapı stokunun dönüşümü olmalı. Vicdan ve izan sahibi herkes kabul edecektir.
Karşımızda her şeyi bir kenara bırakıp, Türkiye'nin tüm mali gücünü bu alana sarf etsek bile yıllarca bitmeyecek bir iş yükü bulunuyor. Belirlediğimiz öncelikler çerçevesinde var gücümüzle çalışıyoruz.
TOKİ vasıtasıyla öncülüğünü yaptığımız depreme dayanıklı yapı inşaatında çok büyük mesafe kat ettik. 1 milyona yakın depreme dayanıklı, kaliteli, işlevsel konuta ve kamu binasına kavuştu. Özel sektörde her kesimden vatandaşımıza yönelerek bu sürece destek verilmiştir.
Yapı stokumuzu güvenli hale getirmenin gayreti içerisindeyiz. 59 ilimizde 268 riskli alanda faaliyetlerimiz sürüyor. Son 8-9 yılda 1,6 milyon konutun dönüşümünü tamamlayarak 6 milyon insanımızın can ve mal güvenliklerini teminat altına aldık. Halen 272 toplu konutun inşası sürüyor. Riskli yapı statüsünde konut ve işyeri sayısı 688 bini geçti.
Bu alanlardaki 677 bin bağımsız birimin tahliye ve yıkım işlemlerini tamamladık. 5 milyon insanımızı ilgilendiren yalnızca kira yardımı, proje ve kamulaştırma giderleri 15,5 milyar lirayı geçti. İstanbul'daki kentsel dönüşüm çalışmaları 10 milyon metrekareyi alana yayılmış bulunuyor. Hedefimiz 1,5 milyon konutu acilen önümüzdeki 5 yılda tamamlamaktır.
İzmir depreminin ardından bu şehirde 5 bin konutun inşaasına hemen başladık. Trabzon Araklı'da 118, Giresun Bulancak 570, Dereli 612 konutun yapımı sürüyor. Devlet ve vatandaş olarak elbirliği içinde ülkemizin önündeki afet tedbirlerine karşı hazırlıklarımızı hızlandıracağız. Rabbimden ülkemizi her türlü felaketten muhafaza eylemesini diliyorum. Bize düşen her türlü tedbiri alıp takdire rıza göstermektird.
Ülkemizin şehirleşme kalitesini yükseltmeyi önemsiyoruz. Artık yeni projelerimizin tamamını yatay mimari stratejisiyle hazırlıyoruz. Elazığ ve Malatya bu yaklaşımla inşa edilmiştir. Bundan dolayı Çevre ve Şehircilik Bakanıma özellikle teşekkür ediyorum. İnşallah bundan sonra tüm projeleri aynı anlayışla hayata geçireceğiz. Dikey mimari deprem bölgesinde bizim için bir intihardır.
Türkiye kurduğumuz güçlü demokrasi ve hizmet altyapısı sayesinde bir süredir nice saldırıların, tuzakların, küresel düzeyde yaşanan nice krizlerin üstesinden başarıyla gelmektedir. Terör saldırıları, sınırlarımızın kuşatılma girişimi, uluslararası alanda köşeye sıkıştırılma gayretlerini bir kenara bırakıyorum. Sadece korona virüste karşılaştığımız fotoğraf dahi tek başına Türkiye'nin gücü ve kapasitesini göstermeye yeterlidir.
Her bir insanımızın hayat kalitesini yükselttik. Elazığ'a son 18 yılda toplam 16 milyar lira tutarında yatırım yaptık. Bu çerçevede eğitimde 2 bin 518 adet yeni derslik yaptık Elazığ'a. Yükseköğrenim öğrencilerimiz için yurt binaları inşa ettik. 20 bin seyirci kapasiteli stadyum inşası devam ediyor. İpek Yolu Uluslararası Çocuk ve Gençlik Çalışmaları Merkezi'nin açılışını biraz sonra gerçekleştireceğiz.
Eski Emniyet Müdürlüğü'nün alanına millet bahçesi inşa ettik. Şehir hastanemizle birlikte 37 sağlık tesisi kazandırdık. 7 bin 500 konutu hizmetinize sunduk. Bölünmüş yol uzunluğumuzu 329 km. ilave ile 362 km.'ye çıkardık. Bu ay içinde Elazığ ve bölgemiz için iki ulaştırma projemizin açılışını gerçekleştirdik.
Bunlardan birisi Kömürhan Köprüsü. Tüneli ve bağlantı yolları. Diğeri de Diyarbakır Ergani Devegeçidi Köprüsü ve bağlantı yolları. Durmak yok, yola devam. İnşaası devam eden Elazığ-Malatya ayrımı Kuşsarayı yolu, Elazığ-Sivrici ayrımı yolunu bu yıl bitiriyoruz. Yapımı süren Elazığ-Harput, Elazığ-Bingöl, Elazığ-Malatya yolunu yakında inşallah tamamlıyoruz.
Akçakiraz İçme Suyu tesisini bu yıl hizmete veriyoruz. Harput'taki ata yadigarı eserlerimizi restore ederek ihyasını sağladık. Önümüzdeki dönemde Elazığ her alanda çok daha büyük eserlerle, yatırımlarla buluşturmaya devam edeceğiz. Yanımızda yer alan Elazığ'a, tüm gakkoşlara şükranlarımı sunuyorum. Rabbim birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi daim etsin diliyorum.