Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla görüntülü mesaj paylaştı.
Hüseyin Nihal Atsız'ın, "Kahramanların Ölümü" şiirinden, "İnsan büyür beşikte, mezarda yatmak için. Ve kahramanlar can verir, yurdu yaşatmak için" dizelerini okuyan Erdoğan, şu ifadelerle konuşmasına devam etti:
"Şairin işaret ettiği gibi gönül coğrafyamızın geniş sınırlarında hüküm sürmüş devletlerimizin kurulmasında, yaşatılmasında, tarihe silinmez izler bırakmasında rol almış kahramanlarımızın her birini kemal-i edeple anıyorum. Anadolu topraklarında Selçuklu'dan Osmanlı'ya ve nihayet Cumhuriyet'e uzanan devletlerimizin mirası olan bağımsız, güçlü, onurlu, müreffeh Türkiye'yi ilelebet payidar kılmakta kararlıyız."
Cumhurbaşkanımız @RTErdogan'ın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı mesajı:
— T.C. Cumhurbaşkanlığı (@tcbestepe) October 29, 2024
“Cumhuriyetimizin yeni asrının ilk yıl dönümüne erişmenin mutluluğunu ve haklı gururunu yaşıyoruz.
Cumhuriyetimizin 101’inci kuruluş yıl dönümü kutlu olsun.” pic.twitter.com/TyOlfCs5vS
29 Ekim "Türkiye Cumhuriyeti Günü" ilan edildi
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı İstanbul'da coşkuyla kutlanacak
'TERÖR BELASINI TARİHE GÖMMEMİZ GEREKTİĞİNİ BİLİYORUZ
Erdoğan, güvenlikten teknolojiye, diplomasiden ekonomiye her alanda yapılan fedakarlıkların karşılığının alınacağı bir sürecin arifesinde olunduğunu belirterek şunları dile getirdi:
"Türkiye Yüzyılı olarak adlandırdığımız, aydınlık yarınlara kavuşmak için önümüzde aşmamız gereken az sayıda engel, çözmemiz gereken az sayıda sorun kaldı. Ülkemizi güvenlik tehditleri başta olmak üzere diğer alanlarla birlikte ekonomide de çökertme girişimlerinin, son 6 yılda milletimizin hayatında yol açtığı zorlukların farkındayız. Aynı şekilde 40 yıldır enerjimizi sömüren, kardeşliğimizi kemiren, bizi hedeflerimizden uzaklaştıran terör belasını tüm imkanlarımızı kullanarak artık tarihe gömmemiz gerektiğini de biliyoruz. Acıları değil, sevinçlerimizi yarıştıracağımız, yoklukları değil, zenginliklerimizi paylaşacağımız, karamsarlığı değil, umutlarımızı filizlendireceğimiz bir Türkiye'nin kapılarını sonuna kadar açmak istiyoruz.
Geçtiğimiz yılki Cumhuriyet Bayramı mesajımızda da ifade ettiğimiz gibi her ne yapıyorsak harici ve dahili bedbahtlara aldırmadan, 'Büyük ve Güçlü Türkiye' ülküsünü yüceltmek niyetiyle yapıyoruz. Allah'ın yardımı, milletimizin feraseti ve desteği, ülkemizin siyasi ve askeri gücü sayesinde girdiğimiz yeni dönemden Cumhuriyetimizi daha da güçlenmiş olarak çıkartmak azmindeyiz. Hangi kökenden, meşrepten, siyasi görüşten olursa olsun milletimizin tüm fertlerinin, dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın tüm dostlarımızın, bu tarihi mücadelemizde yanımızda olacağına yürekten inanıyorum. Rabb'im yar ve yardımcımız olsun. Bu duygularla Türkiye'de ve yurt dışında yaşayan tüm vatandaşlarımızın Cumhuriyet Bayramını gönülden tebrik ediyorum. Şehitlerimizin ruhları şad, mekanları ali, hatıraları baki olsun. Cumhuriyetimizin 101'inci yıl dönümü kutlu olsun."
NİHAL ATSIZ KİMDİR?
Hüseyin Nihal Atsız, 12 Ocak 1905'te İstanbul, Kadıköy'de doğmuş ve 11 Aralık 1975'te İstanbul'da hayatını kaybetmiş olan Türk yazar, Türkolog, şair ve düşünürdür. Türkçülük ve Turancılık akımlarının önde gelen savunucularından biri olarak tanınan Atsız, edebi eserleri ve tarih araştırmalarıyla Türk kültürüne önemli katkılarda bulunmuştu.
Nihal Atsız, ilk ve ortaöğrenimini Kadıköy'de tamamladıktan sonra Askeri Tıbbiye'ye girdi. Ancak, Türkçülük fikirleri nedeniyle 1925 yılında buradan ayrılmak zorunda kaldı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde eğitimine devam eden Atsız, burada Zeki Velidi Togan ve Mehmet Fuat Köprülü gibi önemli isimlerle çalıştı. 1930 yılında mezun olduktan sonra çeşitli liselerde öğretmenlik yaptı ve Türkçü dergiler çıkardı.
Atsız, Türkçülük ve Turancılık fikirlerini savunan yazıları ve dergileriyle tanındı. "Atsız Mecmua" ve "Orhun" gibi dergilerde yayımladığı makalelerle Türkçülük hareketine önemli katkılarda bulundu.
1944 yılında "Irkçılık-Turancılık Davası" olarak bilinen davada yargılandı ve kısa bir süre hapis cezası aldı.
Nihal Atsız, edebi eserlerinde Türk tarihini ve kültürünü işledi. En bilinen eserleri arasında "Bozkurtların Ölümü" (1946), "Bozkurtlar Diriliyor" (1949) ve "Ruh Adam" (1972) bulunmakta. Bu eserler, Türk tarihine ve mitolojisine dayanan kurgusal anlatımlarıyla dikkat çeker.
Atsız, hayatının son yıllarında İslam dinini eleştiren görüşler de dile getirmişti. İslam'ı "Araplar tarafından Araplar için kurulmuş bir din" olarak nitelendirmişti. Bu görüşleri, dönemin bazı kesimlerinde tartışmalara yol açmıştı.
Nihal Atsız, Türkçülük ve Turancılık akımlarının önde gelen isimlerinden biri olarak Türk edebiyatı ve düşünce dünyasında önemli bir yer edinmiştir. Edebi eserleri ve tarih araştırmalarıyla Türk kültürüne katkıda bulunmuş, aynı zamanda keskin görüşleriyle de dikkat çekmişti.