Galatasaray Sportif A.Ş.'deki başkanvekilliği görevinden ayrılan Erden Timur, gazeteci Fatih Altaylı'nın programında sorulara cevap verirken çarpıcı ifadeler kullandı.
Erden Timur'un açıklamalarından öne çıkan bölümler şöyle:
"Florya'da tüm zamanı geçirmek de benim görevlerimden biriydi, o samimiyet. İşte 'Florya'da müthiş bir ortam oluştu' deniyor. Vallahi billahi hiçbir şey yapmadım ben. İnsanlara normal şekilde hatır sormak bu, başka bir şey değil. Samimi bir şekilde insanlara 'Nasılsın?' diye soruyorsan kötü olduğunda da anlıyorsun. Futbolculardan daha az ilgi gören isimlerle daha çok sohbet ediyorsunuz, bu da normal ve insani bir davranış. Genelde bunun tersi oluyormuş, yıldızlarla ilgileniyorlarmış.
Zaha en çok istenen oyuncuydu. Bir oyuncu havuzundan karar veriliyor, ben oyuncu seçmem. Olabilecek oyuncular ile görüşürüm. Benim vazifem oyuncuyu minimum bedele ikna etmek. Zaha, Crystal Palace'tan 10.8 milyon Euro maaş teklifi aldı bize gelmeden önce. Artık şampiyon olabileceği bir yere gelmek istiyordu. Paradan feragat etti bunun için. Menajerlik ücretini hariç tutun, 7-8 milyona geliyor imza parasıyla buradan aldığı.
Ndombele'yi kimse seçmedi, ne scout ekibi ne de teknik ekip. Niye aldık, çünkü 8 numara almamız gerekiyordu. Ondan önce Galatasaray'ın sadece bedavaya transfer yapma hakkı vardı. Harcama limiti probleminde şu var; maaşı, imaj hakkına şey yapabiliyorsunuz ama bonserviste imaj hakkı diye bir şey yok. Ancak bunların hepsi bizim Sportif A.Ş. bilançosunun içinde. Bir kısım maaş bir kısım imaj hakkı diye yapabiliyorsunuz, bunu bütün dünyada yapıyorlar. Yeni bir şey değil, normal bir şey.
Szymanski ve Fred'i alamadık çünkü bonservis bedeli ödemek için harcama limitimiz yoktu. Szymanski ile kiralık anlaşmaya çalışıyorduk. Bir sene önce Torreira'yı 6'ya alırken geçtiğimiz sezon 12'ye alabilirdik, piyasa çok arttı çünkü. Gerçi biz 6'ya alırken de 15'ten düşmüyorlardı. Lucas bizi çok istediği için gelebildi.
Zaha ve Ziyech kesinlikle satılabilir oyuncular. Ben niye sorumlusu oluyorum onu da anlamıyorum ancak kesinlikle satılabilir oyuncular bunlar. Türkiye'de kalma isteği başka bir şey. Bir noktadan sonra oyuncular burayı çok seviyorlar ve gitmiyorlar. Angelino mesela herkesin en çok istediği oyuncuydu. Bir tek Ayhan Hoca, 'Çok iyi oyuncu ama bizim sistemimize uygun' değil diyordu. Tutmadı, zarar görmeden verdik. Geçen sene Seferovic... Mauro alınmayacaktı bile Seferovic nasıl olsa iyi diye. Normalde başarılı olmayan bir forvet transferinden 20-25 milyon Euro zarar edersiniz. Ondan da fazla zarar etmedik. Ndombele kiralık, maaşı kadar zarar ettik.
Kendimce vicdani olarak baktığımda artılara eksilere bakıyorum. Maalesef ki herkes eksilere bakıyor. Zaten Galatasaray'dan ayrılmamın sebebi bu. İnanılmaz bir strateji yürütülüyor, yapılanların halı altına süpürülüp hiç bahsedilmemesi... Hayatımda böyle bir tiyatro yaşamadım gerçekten. 40 milyonluk sponsorluk buldum tek başıma. PUMA anlaşması var çok önemli olan, tek başıma pazarlık sürecini yürüttüm. Yıllardır 'NIKE anlaşması harika daha iyisini bulamazsınız' dendi, NIKE da aynı şeyi söyledi bize. O kabullenişin dışına çıkmak bir şeydir. Bu sene 700-800 bin forma sattık. Çoğu hafta formamız yoktu, olsaydı çok rahat 1 milyon satardık. 5 yılda 250 milyon eder bu."