Timur şunları söyledi:
"Okan Buruk kadroyu yeterli buluyor. Onun görüşüne göre bakıyoruz. Kadronun gayet iyi ilerleme durumu oldu son maçlarda. Gençlerle de görmek lazım. Türkiye´de bugüne kadar büyük takımlar içinde olmuş mu veri lazım ama teorik olarak hiç olmamış görünüyor, 15 akademi oyuncumuz var. Kazımcan, Yusuf, Ross, Boey´da genç. 19-20 oyuncudan bahsediyoruz. Bunlarda kadro derinliği anlamında önemli.
Cumhuriyetin 100. yılı şampiyonluk her takım olduğu gibi bizim için de çok önemli. Bu sene şampiyon olacağız, belki de 1 golle olacağız. Bu ihtimalleri düşünerek yüzde 1 dahi çok önemli. Her ayrıntıyı değerlendirmek gerekiyor. O yüzden kadroyu güçlendirme noktasında katkı veren bir şey olursa onun yapılması gerekiyor. Sakatlıklar, cezalılar bunlar yaşanacak. Önemli deplasmana gideceksiniz, oyuncu sakat. Risk alınacak bir zaman değil. Son yılların en rekabetli yılı. Takviye gerekiyorsa yapılacak tabii ki.
Oyuncular atmosferden çok mutlu. Dünyada çok büyük oyuncular var ama kariyerinde kupa yok. Bizim kadromuzdan da bahsetmiyorum sadece. Dünyada da çok büyük oyuncular var, hayatında kupa kazanmamış. Öyle olduğu için herkesin sahiplenmesi çok üst düzey. Scout gönderip izletiyorlar bildiklerimiz ve bilmediklerimiz var. Galatasaray forması dışarda çok daha değerli. Ülkemizde de değerli ama biz bile koyu Galatasaray taraftarı olsak da o kadar farkında değiliz. Galatasaray formasını genç yaşta giyen oyuncunun başka bir marketi oluyor. Bunlara süre aldırmalıyız ama sınırlı alabilirler çünkü yarışmacı bir ekibiz.
26 oyuncu gitti ve 13 oyuncu geldi. Bu oyuncuların 11´e baktığınızda 2-3 oyuncu dışında hepsi 11´de. Uyum zamanını insanlar başta anlamadı. Hoca, yönetim, herkes yeni. 13´üncü sıradan bir takım bu seviyeye geliyor. Uyum geçtikten sonra ortada iyi bir futbol var. Ara girdi yine başlangıç sıkıntılıdır tabi. Bu birazda hava meselesi, havayı yakaladıktan sonra bambaşka oluyor. İlk 13 haftanın bizim açımızdan iyi geçtiğini, son haftaların ise beklentinin üstünde olduğunu düşünüyorum.
Sakatlanan adam boş zamanında takım Antalya´dayken İstanbul´da tek başına dur denmez. Icardi gidince gitti oluyor diğerleri gidince haber bile olmuyor. Normal bir şey bu. Tedavisine burada devam edilecek. Performans olarak iyi noktaya çıkmıştı. Kampa katılabilseydi daha da iyi olacaktı. Aldığımız oyuncuların yüzde 90´ı Galatasaray ile kamp görmedi. Dünya Kupası´na en çok oyuncuyu biz verdik, şu an da yarım kamp gördüler diyebiliriz onlar için. Sakatlığının tekrarı olmazsa performansına devam edeceğini düşünüyorum.
Çok para harcamış gibi görünüyoruz ama öyle bir şey harcamadık. Geçmişte de başarılı transfer dönemleri yaşanmıştı. Son 13 sene alınan oyuncuların kariyerleri ve üst düzey kariyere sahip transfer edilen oyuncu sayısını göz önüne alarak kıyaslarsak açık ara en az maliyetli transfer sezonu. Geçen seneye kıyasıyla daha az bonservis ücreti ödedik ve maaşta 200 bin avro az bütçe oldu. Toplam yükümlülük yani, maaşın süreyle çarpımı, artı bonservis, artı menajerlik ücreti ve imza parası ile kulübün ne kadar yükümlülük altına sokulduğu önemli. O parayı bonservise, maaşa, menajerlik ücretine ödüyorsunuz. Hepsine bakılması lazım. Her türlü bakılınca toplam yükümlülükte geçen senenin yarısından az durumdayız. Temel sebebi kısa süreli sözleşme ve düşük bonservis.
Yusuf Demir konusu diye bir konumuz yok. Bu bizim konumuz değil. Türk futbolunun konusu. Başvururken de dedik bir insan Türk ise Türk´tür. Bunun dünyada böyle uygulandığı hiçbir yer yok. Bunu kulüplerin sahiplenip yapması lazım. Yurt dışında yaşayan Türklerin bunu sahiplenmesi lazım. Galatasaray memleketin bir konusuyla ilgili görüş açıklayabilir ama sanki Galatasaray´ın konusu gibi görülüyor. Gelecek sene uygulanacak yabancı konusunda bunlar da konuşuldu. Yusuf Demir için statünün değişmeyeceğini söylemişlerdi. Gelecek sene için tüm yabancı kuralı değişebilir. İsmi Yusuf değil Josef olsa Barcelona´nın almak istediği kalibrede oyuncuların genç yaşta 15-16 20 milyon bonservislerle alınıyor. Bizim o anlamda baktığımız transferdi. İlerde bu değişiklik olursa diye baktık, 21 yaş altı için aldık onu. 2 oyuncu alacağız diye. Birini de sonraya bırakacağız dedik. Önümüzdeki yıl yabancı statüsü nasıl olacak onu bakıp değerlendireceğiz.
Belki de bir golle olacağız. Geri düşsen de sonuna kadar destek vermek lazım. Öne geçsen de 3-4 puan rehavete kapılmamak gerekiyor. Son ana kadar gösterilecek performansla olur bu. Camianın her noktada birleşmesi lazım. Ayrıştırıcı konular yaşadığınızda bile bunu birleştirmeye bakmak lazım. Biz seçim döneminde başkanımızla konuşmuştuk, herkesi birleştirmek lazım demiştik. O yüzden herkesin bir arada omuz omuza olması lazım. Bu mücadeleyle kazanılacak, bir de oyunculara sahip çıkmak gerekiyor. Samimiyete bakmalarını, önem vermelerini rica ediyorum. Okuduğumuz ettiğimiz şeylere bakıp manipüle edilebiliyoruz. En önemli mesajım oyunculara sahip çıkmak lazım. Şuradan geçerken 100 kişi bizleri ıslıklasa ne hissederiz? 20 yaşında oyuncular bunlar. Ali Sami Yen´de bunlar hiç yoktu. Okan ve Berkan elinden geleni yapıyorlar, aslan gibi çocuk bunlar. Kendi çocuğu orada oynuyormuş gibi düşünmesi lazım ya da gençse kendisi oynuyormuş gibi. Hepsi Galatasaray için ter döküyor. Berkan hastayken serum alıp sabah canavar gibi antrenman yapıyor. Antrenmana çıkmak için dahi çabalıyor. Okan yıllardır sabretmiş elinden geleni yapıyor. Ufacık hata yapanı ıslıklarsak tribünde sonsuz şekilde bağırmadan durmaman lazım. Taraftar olarak son düdüğe kadar takıma ve tüm futbolcularımıza destek olmamız gerekiyor. Futbolcular sahada, taraftar tribünde kenetlenerek, bir aile olarak elimizden gelenin en iyisini yapmamız lazım. Başarının yolu buradan geçiyor. Taraftardan en büyük isteğim bu çocuklara sahip çıkılması.
Şampiyonluğun son hafta Fenerbahçe maçına kalmasını istemiyorum. 3-4 hafta önce biz şampiyon olalım isterim. 1 hafta kala belki de 1 golle şampiyon olacağız. Her konuda o kadar hassas olmak gerekiyor. Kalmamasını dilerim. Kalırsa da güzel maç olur."