YRP Genel Başkanı Fatih Erbakan, İstanbul Suriçi Grubu’nun Geleneksel İstanbul Suriçi Toplantıları’nda konuştu.
"HALKIN YÜZDE 45'İ AÇLIK SINIRI'NIN ALTINDA KALDI"
Fatih Erbakan, emeklilerin önemli bir bölümünün ve asgari ücretlinin açlık sınırı altında yaşam savaşı verdiğini söyledi. YPR lideri Erbakan, "Halkın yüzde 45’i açlık, yüzde 85’i de yokluk sınırının altında. ‘Bayramlarda, tatillerde uçaklarda yer bulunmuyor. Restoranlarda masa bulamıyoruz, otellerde yer bulunmuyor.’ Bunlar zaten kalan yüzde 15’lik kesimin doluluğudur" diye konuştu.
"VERİLECEK VEBALİMİZ KALMADI"
Fatih Erbakan, 'Cumhur İttifakına keşke destek vermeseydim dediğiniz oldu mu?' sorusuna da şu sözlerle yanıtı verdi:
"Yeniden Refah Parti’mizi kurduğumuz tarihten bu yana bize dediler ki, ‘Bir yerde Erbakan Hocamızın yetiştirdiği bir Cumhurbaşkanı var. Refah Partili, Milli görüşlü, ve şu anda iktidarda bunuyor. Sizin bu anlattıklarınızı onlarla birlikte hayata geçirseniz, onlara bunları söyleseniz, onlar bunları icra etseler, daha evvel daha çabuk olmaz mı? Siz tek başınıza çalışıp iktidara gelip, bunları uygulayana kadar hazır bunlar Erbakan hocamızın öğrencileri, hazır bunlar iktidardalar onlarla birlikte bunu gerçekleştirin...
’ Bizde 14 Mayıs’ta ki ittifak teklifini bu minvalde değerlendirdik. Bizim ittifaka girmek için herhangi bir şartımız olmadı. Milletvekilliği, bakanlık, veya herhangi dünyalık bir beklentimiz yok. ‘Bizimde yıllarca anlattığımız, Erbakan hocamızdan aldığımız Millî Görüşün ortaya koyduğu bu hususlarda bir adım atarsanız eğer ki seçilmeniz halinde, bizde destek olalım’ dedik. Hatta bu önce kabul edilmediği için biz kendi Cumhurbaşkanı adaylığımızı ilan ettik. İmzaları topladık. Sonradan, ‘Peki kabul ediyoruz’ denildiği için bu adaylığı geri çektik. Madem böyleyse ‘Bir mutabakat imzalayalım’ dedik. Bunlar İmzalandı. Uygulamaların takipçisi olacağımızı söyledik. Ve böyle bu yanlışlardan dönülmesi için onlara bir zeytin dalı uzatmış olduk. ‘Bunlar uygulanırsa milletin faydasına olur. Bir an uygulanmış olsun, 2028’de veya 2033’de uygulanacağına şimdi uygulansın, 2023’de uygulansın’ dedik. Bu niyetle böyle bir adım attık. Şimdi bunu atmasaydık, kendimizi sorumlu hissedebilirdik. Bu nedenle bir pişmanlık yaşamıyoruz. ‘Eğer biz böyle bir adım atsaydık, böyle bir hayra vesile olur muyduk, bu adımları onların atmasına vesile olur muyduk?’ diyecektik. Ama şimdi azından böyle bir vebalimiz kalmadı.”
5 TANE HOLDİNGE 10 SENEDE 128 KEZ VERGİ MUAFİYETİ YAPILMIŞ"
Milyarlık ihalelerin, ihalesiz bir şekilde pazarlık usulüyle sadece belli firmalara verildiğini söyleyen Fatih Erbakan, “Bakıyoruz, Kore’de Türkiye’nin 5’te 1’i maliyette aynı uzunlukta, aynı kalitede bir köprü yapılmış, bir tünel yapılıyor Çin’de aynı tüneli yapmışlar, aynı uzunlukta bir bakıyorsunuz Türkiye’nin 8’de 1’i maliyette. Korkunç bir kaynak aktarımı. 3 dolarlık iş 10 dolara ihale ediliyor. 10 dolarlık iş 20 dolara ihale ediliyor. Bütün bu kaynaklar aktarıldıktan sonra bu ihaleleri alan holdinglere deniliyor ki, ‘Efendim siz zahmet edip vergi ödemeyin, sizden vergi de almayacağız’ Bu sene 1.65 trilyon lira vergi muafiyeti yazmışlar bütçeye. Bu 1.65 trilyonun çok çok önemli bir kısmı bir avuç imtiyazlı holdinge yapılan vergi muafiyeti. 5 tane holdinge 10 senede 128 kez vergi muafiyeti yapılmış. Bu 128’in sadece bir tanesi 2022 Eylül ayında resmi gazetede var. Sadece bir holdingin bir kalemde 1 milyar dolar vergi borcunu siliyor. Vergi muafiyetini devlet yapsın, biz de zaten yapacağız ama biz, çiftçiye, köylüye, dar gelirliye, küçük esnafa, Kobi’ye, vatandaşa yüzde 85’lik kesime yapacağız. Madem bizim trilyonluk vergi muafiyetleri yapacak devlet olarak imkanımız varsa, bunu 5 tane holdinge değil, bin tane sanayiciye, 10 bin tane Kobi’ye, 100 bin tane çiftçiye bölelim onlara bu vergi muafiyetini yapalım” diye konuştu.
"BU İŞLER KINAMAYLA OLMUYOR"
İsrail'in Gazze'de uyguladığı Filistin'deki katliamlarına dikkat çeken Fatih Erbakan, "Bu bir Filistin meselesi, bir Arap meselesi değil, bir Müslüman meselesi de değil bu bir insanlık meselesi. Türkiye'de Kapadokya'dan, Nevşehir'den başlayıp, Medine-i Münevvere'ye kadar Mısır'dan tutun, İran'a kadar içine alan bir büyük İsrail söz konusu. Bu işler lafla, sözle, kınamayla olmuyor. Bunu yıllardan beri görüyoruz. Ne olması lazım? Güçlü olmamız lazım. Türkiye'nin mutlaka İslam alemine öncülük etmesi lazım. Sadece Türkiye'nin, Mısır'ın, Malezya'nın, Pakistan'ın da tek başına üstesinden gelebileceği bir sorun, bir güç değil karşımızdaki. 57 Müslüman ülkenin Türkiye'nin öncülüğünde bir araya getirilmesi lazım” dedi.