‘Er Yüce, vatanına ve birliğine ihanet etti'

‘Er Yüce, vatanına ve birliğine ihanet etti'

‘Er Yüce, vatanına ve birliğine ihanet etti'

Tabur Komutanı : ‘Er Yüce, vatanına ve birliğine ihanet etti'

Hakkari'nin Yüksekova ilçesindeki Dağlıca 3. Motorlu Piyade Tabur Komutanı Yarbay Onur Dirik, birliğine teröristler tarafından 21 Ekim 2007 gecesi gerçekleştirilen ve 12 askerin şehit edildiği, 8 askerin de kaçırıldığı saldırı ile ilgili birçok detayı İdari Tetkik Heyeti'ne verdiği ifade ile anlattı.

Kurmay Yarbay Onur Dirik, olayla ilgili kanaat raporunda, tutukla 8 askerden er Ramazan Yüce'nin olaydaki en belirgin şüphelilerden biri olduğunu anlattı. Yarbay Dirik, ‘Vatanını ve birliğini sattı” dediği er Yüce için kanaat raporunda şunları yazdı:

“Olay anındaki davranış ve hareketleri incelendiğinde bu işi kasıtlı olarak yaptığı, hiçbir baskı altında kalmadan kendi rızası ile silahını da yanına alarak teröristlere teslim olmuştur. Bununla da yetinmeyip kendi arkadaşlarına ‘slim olun’ çağrısı yaptığı anlaşılmıştır. Yüce’nin bu teslim olun çağrısı birliğin moralini bozmuştur. Olayı kasıtlı yapmasının diğer bir kanıtı ise, olay öncesinde arkadaşları ile yaptığı konuşmalardır. Kendisinin, ‘PKK bizden daha iyi’, ‘Benim yerim burası değil, dağlardır’, ‘Ben onları çok seviyorum’ yönündeki sözleridir. Aynı şekilde olaydan bir gün önce terhis olan 4 askerin tabur merkezine indikleri esnada arkalarından ‘İnşallah gidemezsiniz, havaya uçarsınız’ demiş.”


Yarbay Dirik, 21-23 Ekim tarihları arasında tabur ana üs bölgesi ve 2 ileri üs bölgesinin tümünü kapsayan ısrarlı taciz ve sızma girişimleri olduğunun altını çizerek, 

'Sonuç olarak tabur ana üs bölgesi ve Pey Tepe'ye yönelik sızma girişimleri bertaraf edilmiş, Teri Tepe'deki sızma ise her türlü çabalara karşın engellenemeyerek kayıplar verilmiştir. 

Bu çerçevede Keri Tepe'deki personelin sorumluluk bölgesini terk etmeyerek göğüs göğüse muhabere ettiği tepenin teröristler tarafından tamamen kontrol altına alınması üzerine sağ kalan personelin büyük çoğunluğunun gizlenerek teslim ol çağrılarına uymadığı bir kısmının ise maalesef teslim olduğu sağ kalan personelin beyanlarından anlaşılmıştır. 

Bu kapsamda vatanına ve birliğine açıkça ihanet eden P. Er Ramazan Yüce'nin teröristlerle birlikte yaptığı teslim ol çağrısına 2 pesonelin riayet ettiği, diğer personelin ise zaten bu çağrıyı duymadığı çatışmanın nihayetinde teröristler tarafından yapılan çağrı ile teslim olduğu kanaati oluşmuştur. 

Keri Tepe'nin teröristler tarafından erkenden kontrol altına alınmasının nedeni ise bölgedeki rütbelilerden üçünün de ilk aşamada şehit olmasından kaynaklandığını değerlendiriyorum' dedi.


Onur Dirik, baskın gecesini ve sonrası yaşananları anlattı şöyle anlattı:

'20 Ekim günü saat 23.55'te Tabur doğu ucunda bulunan ZMA'nın tabura yaklaşık 600 m. mesafede bulunan Küçük serlantepeden 5-6 kişilik görüntü aldığını bildirmesi üzerine telsiz ile bütün tabur unsurlarını uyararak da önce belirlediğimiz şekilde ''kırmızı duruma'' yani en üst düzey alarım durumuna geçilmesini emretim. 

2 dakika içinde ZMA termal kamerası ile bölgeyi gözetleyerek, belirtilen bölgeden 7 kişilik terörist görüntüsünü şahsen tespit ettim. Tabura bu kadar yakın bir noktada 7 bölücü terör örgütü (BTÖ) mensubunun bulunmasını ciddi bir tehdit emaresi olarak değerlendirdim ve bunu unsurlara ilettim. 

Müteakiben bölgeyi ateş altına aldırdım ve bu bölgedeki teröristler geri kaçtılar. Ateş açmadan yaklaşık 30 saniye sonra Tabur merkezine Büyük Serlant Tep, Oramar Tepe, Köpek Kafası Tepe, Bergaz Tepe ve Sedir tepe istikametlerinden yoğun ateş gelmeye başladı. 

Bu aşamada bir saldırıya uğramakla birlikte, ilk ateşi bizim açmamız nedeniyle baskının önlenndiğini ve BTÖ sızma gruplarının yerlerini tam olarak alamadan saldırının başlatıldığını değerlendiriyorum. Ayrıca o gün boyunca sürekli yağan yağmurun sonrasında saat 17.00 ile 22.00 arasında bölge genelinde oluşan yoğun sisin BTÖ mensuplarının saldırı öncesi hazırlıklarının örtülmesine katkı sağladığını düşünüyorum.
 
Temas nisbeten dengeli bir şekilde devam ederken saat 00.30 civarında Keri Tepe çevre aydınlatmasının bütünüyle sonduğu ve devamında Keri Tepe'nin çok yoğun bir roket saldırısına maruz kaldığını gördüm. Saat 05.00 civarında Keri Tepe ileri üs bölge Komutanı, kendisine yıldırım düşmelerine karşı kullanmak üzere verdiğimiz Kobra tipi yedek telsizi kullanarak bizimle irtibat kurdu.
 
Daha sonra zayiat durumu ile ilgili bilinen hususlar görüşüldü. Müteakiben bölgeye gönderilen genel maksat helikopterleri ile kobra desteği altında yaralılar tahliye edildi ve hemen akabinde saat 09.30-10.00 sıralarında Keri Tepe üs komutanlık tarafından bölgemize takviye olarak gönderilen bir JÖH bölüğü havadan indirildi.
 
Bu sırada JÖH bölüğüne mensup bir uzman çavuşun vurularak yaralandığını 2 helikopterin mermi aldığını öğrendim. 21 Ekim günü boyunca ana ve ileri üs bölgelerine yönelik devam eden tacizler kobra desteği ile bertaraf edilirken müteaddit helikopter sortileri ile Keri Tepe ve tabur ana üs bölgesinin ikmal ve bütünlemesi sağlandı. 

Bu zaman zarfında Pey Tepe'de yaralanan P. Atğm. Hüseyin Denizkurduran o bölgeye helikopter inişi mümkün olmadığından katırla tabur merkezine tahliye edilmiştir. Helikopter faaliyetleri sırasında tabur ana üs bölgesine yoğun tacizler yaşanmış ve gece boyunca, özellikle Pey Tepe olmak üzere sızma girişimleri saat 04.00'a kadar devam etmiştir. 

Teröristlerin 2. gece Pey ve Keri tepelere yönelik tekrarlanan sızma girişimlerinin Keri Tepe'yi takviye eden JÖH Tb'nun ve Pey Tepe'deki unsurumuzun soğukkanlı reaksiyonları nedeniyle başarıya ulaşamadığı görülmüştür'. 

Dirik, tabur merkezinden sağlanan ateş desteğiyle ilgili olarak da 'Tabur üs bölgesine açılan ateşler havan ve topçu mevzilerinin bulunduğu bölgeye yoğunlaşmakla birlikte, burada hazırlanan örtülü ve gömülü mevziler sayesinde destek silahlarının kesintisiz çalışması sağlanmış ve belirlenen 10 ayrı hedef bölgesiene 10 havan 2 obüs ile ilk gece 237 havan; 168 obüs, iki gece süresince ise toplam 375 havan 246 obüs atımı yapılmıştır' dedi.