Prof. Dr. İhsan Kafadar, “Ağır zeka problemlerine neden olabilecek beyin hasarı olan çocuklarda epileptik nöbetler görülebiliyor ancak epilepsi eşittir zeka geriliği demek değildir” dedi.
Epilepsi hastalığı beyindeki ritim bozukluğu olarak tanımlanıyor. Halk arasında sara olarak bilinen hastalığın nedenleri arasında kafa travması ve menenjit ilk sırada geliyor. Epilepsi, bir anda başa alınan darbe, doğum sırasında yaşanılan sorun, hamilelikte alınan darbe, çocukların ateşli rahatsızlık geçirmesi gibi nedenlerle ortaya çıkabiliyor. Türkiye'de her 100 kişiden birinin epilepsiyle mücadele ettiğini söyleyen Prof. Dr. İhsan Kafadar, epilepsinin tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu, bulaşıcı olmadığını ve zeka geriliğine yol açmadığını ifade etti.
ZARAR VERİLECEK ORTAM MESELESİ
Hastalığın tedavi yöntemlerinden bahseden Prof. Dr. Kafadar, “Epilepsi hastalarıyla ilgili olarak günümüzde giderek artan sayıda ilaç tedavileri çıkmaya başladı. Diğer yaptığımız tedavi yöntemi, diyet tedavileri ketojenik diyet dediğimiz, bir başka tedavi yöntemi ise nervus phrenicus pili dediğimiz pil tedavileri, en son ise çok seçilmiş vakalarda düşünülebilecek epileptik cerrahi uyguladığımız tedavi yöntemleri. Bazı epilepsi türlerinde ilaç bile vermeden, bazılarında da yan etkileri ve dozları çok az ilaçlarla bu çocuk yüzde 99 iyileşebilir dediğimiz vaka grubumuz çok fazla. Bizim ülkemiz kültüründe klasik olarak bir kişi nöbet geçirdiğinde soğan, sarımsak, kolonya ve tokat sırayla gidiyor. Bunların hiçbirinin yapılmaması lazım. Nöbet geçiren biri gördüğümüz zaman ilk başta kendine zarar verecek bir ortamdan uzaklaştırılması lazım. Bir başka yapılacak şey kravatı veya boynunu sıkacak bir şey varsa onun gevşetilmesi lazım. Nöbet esnasında da kişi kafasını gerine atıp sallayabilir. O yüzden kafasının altına yumuşak bir şey konması gerekiyor ve yapılabilirse nöbet anında kişiyi yana çevirmeye çalışmak” diye konuştu.
İHA