Ensarioğlu vatandaşı evde zorunlu tutacak tedbir istedi! 20 yakınımı kaybettim 50'si de çok ağır hasta

Ensarioğlu vatandaşı evde zorunlu tutacak tedbir istedi! 20 yakınımı kaybettim 50'si de çok ağır hasta

İYİ Partili Salim Ensarioğlu ilk olarak tatilden dönenlerin 14 gün karantinaya alınmasını önerdi. Salgında daha vahim bir tablo ile yüzleşme ihtimaline dikkat çeken Ensarioğlu, tedbir olarak halkın evinde kalmasını sağlamak için gerekirse hane başına bin 500 TL para verilmesi çağrısı yaptı. 

Fatih Erboz/ YENİÇAĞ
 

İYİ Parti Siyasi İşler Başkanı ve Devlet Eski Bakanı Mehmet Salim Ensarioğlu, Türkiye genelinde salgın nedeniyle yakın zamanda çok daha vahim bir tablo ile yüzleşmek zorunda kalınacağını ifade ederek, bir an evvel gerekli önlemlerin alınması gerektiğini belirtti. 

Güneydoğu Anadolu Bölgesi başta olmak üzere Türkiye genelinde Covid-19 vakalarına dair açıklanan veriler ile sahadan alınan bilgilerin örtüşmediğini ve şeffaflığı yansıtmayan bu durumun halkın gerçeği görmesini engellediğini kaydeden Ensarioğlu "Vatandaşın illerde, ilçelerde mümkün olduğunca evinde kalmasını sağlayacak yeni tedbirler getirilmeli, zaruri  tedbirler alınarak evde kalma konusu vatandaşa bırakılmamalı" dedi.

"BEŞ İŞ İNSANININ CEBİNE GİDECEK PARA, VATANDAŞIN SIKINTISI İÇİN KULLANILMALI"

Vatandaşların dışarıda geçirdikleri her dakikanın toplum sağlığı açısından risk oluşturduğunu kaydeden Ensarioğlu, ''Bu nedenle gerekirse vatandaşa bin 500 lira civarında bir para verilerek evde kaldığı süre zarfında geçim sıkıntısı giderilebilir. Vatandaşın kullanmadan külfetine katlandığı geçilmeyen köprülere ödenen bedeller, bu süreçte halkın cebine girmeli. Beş iş insanının cebine girecek para, vatandaşın sıkıntısını gidermede kullanılmalı" diye konuştu.

Ensarioğlu, Türkiye'ye bu hastalığın geç gelmesinin bir şans olduğunu, ancak bu şansın geç alınan tedbirlerle yeterince iyi değerlendirilemediğini kaydetti.

Geciken tedbirlerden ders alınarak gelecek daha ağır yeni pandemi dalgasının önüne geçilmesi gerektiğini ifade eden Ensarioğlu, şunları söyledi: "İstanbul'a giriş-çıkışları 15 gün sınırlasaydık, o dönem bir sokağa çıkma yasağı ilan edilseydi, bu noktaya gelmezdik. Arkasından gelen, ülke geneline dağılan ilk umre kafilesi ile yine virüs yayıldı ve devamında gelen kafilede alınan tedbir gecikilmiş bir tedbir oldu.

"15-20 YAKINIM HAYATINI KAYBETTİ"

Ardından yurt geneli bayram ziyaretleri sıkıntıyı daha da derinleştirdi. Şimdi ise eylül ayından itibaren tatilden dönenler olacak. Sahillerde gezip dolaşanlar yaşlılarımız başta olmak üzere tüm vatandaşlarımızı tehlikeye atacak. Nasıl yurtdışından gelen vatandaşlarımız karantinaya alındı ise, tatilden dönenler de 14 gün süre ile karantinaya alınmalı. 65 yaş üzerindeki vatandaşlarımız dışarıya çıkamadı, birçoğu kalp krizi tehlikesi yaşadı ve bazıları hayatını kaybetti''

Ensarioğlu ''Şu ana kadar 15-20 yakın dostum, akrabam hayatını kaybetti. Benim yakın akrabalarımdan 50'si ağır hasta olarak tedavi görüyor. Ülke genelinde sahadan aldığımız bilgiler de bölgemizden farklı değil. Sürü bağışıklığına gidiyorsak, bilelim. Süreç kontrolsüz gitmemeli ve vatandaşlar tedavi görse iyileşebilecek iken hastanede yer dahi bulamadan hayatını kaybetmemeli. Diyarbakır'ın durumu, Güneydoğu illerinin durumu iyi değil maalesef.

Elbette ülke genelinde ciddi sıkıntı olmakla birlikte, bölgede hastanelerde yer bulabilmek daha büyük sıkıntı arz ediyor. Bölgede bir an evvel sahra hastaneleri açılmalı. İstanbul'da 45 günde hastane kuruldu. Buralarda da benzer çalışmalar yapılmalı. Sürekli bölgeyi arıyorum, soruyorum; maalesef yaklaşık iki kişiden biri hasta'' diye konuştu.

Ensarioğlu sözlerni şöyle tamamladı: ''Vatandaş nezdinde iktidar partisinin elinde olmayan belediyeler ile ilgili devletin kurumları ile ayrık bir görünüm var. Bu durum mücadelemize zarar veriyor. Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum; gün birlik günüdür, sıkıntıları elbirliği ile aşmak günüdür. Nasıl ki 15 Temmuz kalkışmasına karşı, topyekün bir direniş sergiledi isek, bugün de içinde bulunduğumuz dar günlerde birliğimizi muhafaza etmemiz hayati önem taşıyor.

Devletimizin, milletimizin tüm kurumları ile iş birliği halinde bu zorlu süreçten aşma yoluna gidelim. Hangi tedbirlere uyarsak uyalım, ne kadar taşın altına elimizi koyarsak koyalım bu mücadelenin asıl kahramanları sağlıkçılar. Öncelikle kendilerini korumaları salgınla mücadelede büyük önem taşıyor."