Adıyaman Jandarma Özel Harekat Taburu''nda görevli Uzman Çavuş Mustafa Keleş, Suriye''ye göreve gitmeden önceki akşam, ailesi ve yakınlarıyla, Adıyaman''daki evlerinde bir araya geldi.
Bir süre sohbet ettikten sonra uyuyan aile, depremin etkisiyle uyandı, Mustafa Keleş, 4 yaşındaki oğlu Abdullah Faruk''a sarılarak yaşam üçgeni oluşturdu.
Eşi Ebru(24), oğulları Abdullah Faruk(4) ile Muhammet Ali(6), annesi, kız kardeşi ve bebeğiyle aynı evde olduklarını belirterek en çaresiz kaldığı an olduğunu söyledi.
Keleş, deprem sırasında kendi canından çok ailesini düşündüğünü vurgulayarak, "Sabahı Suriye’ye görev için yola çıkacağımız gece, annem ve kız kardeşim bizde ikamet ediyorlardı. Eşim ve 2 oğlum kız kardeşim, annem. Annem enkaz altında. Uykudan uyandık ayağa kalktığımızda sarsıntıdan yere düştük. Hiç harekete edemedik. Kız kardeşim yanıma konuştu. Abi ne yapacağız dedi. Allah sınacağız, Allah diyeceğiz dedim. Bebeğini al koltuğun altına doğu çök dedim. Biz de çöktük." dedi.
Kiriş ve kolonların arasında sıkıştığını belirten Keleş, "Enkaz altında kaldık. Kimseden ses çıkmıyordu. O an mahşer anı gibiydi. Duyduğum sadece dışarıdan gelen itfaiye sesleriydi. Oğlum Abdullah’ın sesini duydum, eşim, diğer oğlum ve bacım da yanımdaydı. Onların sesini duyamadım. Sadece kafamı oynatabiliyordum, dışarıya sesimi duyurmaya çalıştım." diye konuştu.
"Tim arkadaşlarımdan Allah razı olsun"
Silah arkadaşlarıyla aile olmanın gurur verici olduğunu aktaran Keleş, sözlerine şöyle devam etti:
"Tim arkadaşlarımdan Allah razı olsun. Evimin önüne geldiler. Mustafa diye bağırdılar. Sesimi onlara duyurdum ‘buradayım’ dedim. Sesimi duyunca burada ses var diye haber verdiler. Enkaz altındayken itfaiye ve UMKE geldi. Enkaz altında kaldığımdan üzerimde kolon olduğu için kurtarma çalışması uzun sürdü. Her yerde aynı olaylar yaşandığı için herkes elinden gelen imkanı sundu. Herkes elinden gelen seferberliği verdi. Allah, devletimizden ve milletimizden razı olsun."(AA)