Vatandaşın Vergisini Koruma Derneği Başkanı Doktor Turgay Bozoğlu, Yeniçağ TV’de yayınlanan Ekonomi Vicdanı programına konuk olarak, Ertuğrul Kılıç’ın sorularını yanıtladı:
Soru: İktidar diyor ki; “kişi başı milli gelirimizde 15.000 doları geçtik ve zenginler sınıfına girdik” ne dersiniz?
Bozoğlu: Tabii böyle değil, kişi başına düşen milli geliri biz nasıl hesaplıyoruz? Bir yılda ülkenin üretmiş olduğu mal ve hizmet toplamını nüfusa bölüyoruz.
Burada iki tane hata oluyor. Birincisi, acaba bu nüfus doğru mu?
Çünkü Türkiye'de çok sayıda göçmen var. Türkiye'deki mal ve hizmet üretiminin içinde varlar. Bunlar hesaba katılmıyor,
Türkiye gelir dağılımının en bozuk olduğu ülkelerden birisi.
17 milyon kişi Belçika ve Hollanda standartlarında yaşıyor ve pastanın %50’ sini alıyor.
Kalan 70 milyon ise geri kalan % 50’yi paylaşmaya çalışıyor.
Birincisi döviz baskılanıyor yani gerçek değerinde değil, TL daha değerli.
İkincisi de ben bir hesaplama yaptım ABD enflasyonu cinsinden baktığımızda buna 12.500 doların, 2013'te ki satın alma gücü bugün neye denk geliyor?
Bugün 16.843 dolara ihtiyacımız var aslında pastamız büyümemiş, tam tersine küçülmüş.
Soru: Aslında reel olarak büyüme bir refah yaratmıyor gibi gözüküyor, değil mi?
Bozoğlu: Yani bir kur krizine girdiğiniz zaman veya dalgalı kur rejimi deniliyor bugün ama uygulanmıyor.
Aslında dolar filan deyince vatandaşın kafası karışıyor.
Gerçekten enflasyon canavar mı?
Yoksa enflasyonun bir suçu yok da bu yönetimden kaynaklanan bir yönetimsizlik mi var?
Enflasyon yüksek oluyor yönetemiyorsunuz enflasyon canavarı var deniliyor?
Enflasyon canavarı yok siyaset canavarı var.
Enflasyon bir toplumun ahlakını, iş yapma biçimini, geleceğe dönük beklentilerini kemiren bir canavar ama bunu aslında siyaset yaratıyor.
%20 vergi alıyorsunuz bir telefonun üzerinden, bunun satış fiyatı 20.000 lira olduğunda bundan 2.000 Lira, 200.000 lira olduğunda 20.000 lira alıyorsunuz.
Demek ki, rakamlar büyüdüğünde aslında devlet de bu işten kazananlardan birisi. Yani sadece zenginler daha zengin olmuyor, devlet de vergi gelirleri açısından rahat ediyor, borçlarının azaldığı bir dönem oluyor, enflasyon dönemi.
Onun için siyasetçiler enflasyon canavarını seviyorlar.
Soru: Vatandaşın vergisini Koruma Derneği nasıl koruyacak?
Bozoğlu: Ocak ayı vergi gerçekleşmesinde 53,3'lük bir artış var.
Vergiyi kimden alıyorsun, kimin için harcıyorsun ve nasıl harcıyorsun?
Enflasyonun bozduğu bir gelir dağılımını daha da bozan bir vergi sistemimiz var.
Teşvikler bu sene 2025 bütçesi için 3 trilyonun üstünde olacağı hesaplanmış.
Sistemin serveti ve sermayeyi koruduğunu görüyoruz Türkiye'de.
İnsanların servetleri var, çok para kazanıyorlar ama vergi ödemiyorlar.
Devlet kuyruğa girip, ucuza et almaya çalışandan ya da askıda ekmek almaya çalışandan vergi alıyor. Bu çok adil olmayan bir düzen.
Soru: Ne bekliyorsunuz Merkez Bankası’nın faiz indiriminden?
Bozoğlu: Türkiye'de bazı şeyler komik oluyor.
Mesela döviz kuru hareketlendi özellikle euroda öyle bir şey var hareketlenme var. Şimdi döviz, politika faizi enflasyonu ve faizleri, kurları etkiler.
Senin biraz önce söylediğin gibi ilk 2 ay içinde belirlemiş oldukları enflasyon hedefinin % 30'u zaten gerçekleşti.
Aile ve Sosyal Yardım Bakanlığı 3,6 milyon haneye yardım ettiğini söyledi.
2 milyon kişi doğrudan gıda yardımına muhtaç.
Dünya Bankası verilerine göre Türkiye nüfusunun % 15’i aşırı yoksulluk içinde, son 10 yılın en kötü rakamları bu.
Şimdi bu 3,6 milyon hane şunu anlatıyor aşırı yoksullukta aylık 5.000 liranın altında kazancı olması anlamında geliyor. Yoksulluğun düzeyini düşünebiliyor musun?
