Emniyetteki malum ekibin son marifeti!
Adı: Mehmet Ali.
Emniyette yuvalanmış malum ekibin meşhur ettiği gerçek ya da hayali ispiyoncu kişisi!.
Kamuoyu onu Ankara’daki sanal bombalı kamyon ihbarı ile tanımıştı.
Ne hikmetse bu meçhul ihbar ciddiye alındığı yetmiyormuş gibi Genelkurmay Karargahına bile güvenilmeyerek oradan bilgi istenmemiş ve askeri malzeme taşıyan aracın önü kesilmişti.
Bütün bunlar yapılırken de başta TRT olmak üzere yandaş olan medya teyakkuza geçirilip bütün ülkeye heyecanlı dakikalar yaşatılmış ve ülkenin ordusu yine hedefe oturtulmuştu.
Sonuç malum iddia fos çıktı.
Bu hadiseden sonra olması gereken polisin adi ve yalancı sanal ihbarcı Mehmet Ali’yi yakalayıp, TSK’dan özür dilemesi gerekirken yapılan şudur:
Mehmet Ali yakalanamıyor ama yalancılığı birinci ihbarla kesinleşen o rezilin yeni mesajları yine medyaya veriliyor.
Ne imiş efendim bir devlet büyüğüne suikast yapılacakmış!
Ne imiş efenim 4 kamyon için ihbar etmişmiş de polis birine bakmışmış!
Ne imiş efendim bu kamyonlardaki bombalar Nevruz gününde düşünülen kalkışma için PKK’ya gidiyormuş!
Evet yanlış okumuyorsunuz, varlığı hayali olan ve yalan mesaj gönderdiği de tescillenen ihbarcıya göre TSK PKK’ya bomba gönderiyormuş!
Ve heyhat bu alçak mesajlar basına servis ediliyor!
Peki servis eden kim?
Emniyetteki malum ekip!
Nereden mi biliyorum?
Yahu o sözde ihbarcı yani Mehmet Ali ihbarlarını Emniyet’in o malum birimlerine yapmıyor mu? Oraya yaptığına göre sızdıranları Silivri cezaevinde arayacak halimiz mi var!
Düşünebiliyor musunuz polisin işi o yalancı ihbarcıyı bulmak iken, polisteki bazı unsurlar hâlâ o yalancı üzerinden dezenformasyon ya da psikolojik operasyon yapıyor yani TSK ile PKK’nın iç içe olduğu haberlerini vererek beyin yıkıyor ve kafa karıştırıyor.
Gündemde nevruz mu var?
Hemen bir senaryo ve dezenformasyon?
En önemlisi devlet büyüğüne suikast denilip AKP kadroları etki altına alınıyor!
Daha önce de yazdık Tayyip Bey ve AKP TSK’ya karşı ne zaman yumuşasa Emniyet’deki o ekip hemen suikast senaryolarını ve sözde belgelerini servise başlıyor!
Türkiye’yi cephelere bölen, kurumları birbirine sokan CIA güdümlü bu ekibe artık birileri dur demelidir. Eminim bunlar AKP’lileri de gerektiğinde kullanmak için dinleyip stok yapıyorlardır..Evet bu ekip tasfiye edilmeli zira şanlı Emniyet Kurumumuza çok ama çok zarar veriyor!
MUTLU ZOR DURUMDA MI?
NTV’den sonra Vatan’a sansür!
Necati Doğru Türk basınında adı altın harflerle yazılacak kalitede bir muhteşem adamdır.Aytaç Durak gibi belediye başkanları gündemde iken İstanbul’daki Aytaç Durak’lara dikkat çekip evindeki özel kasada servet bulunan Kadir Topbaş’ın danışmanı olayını gündeme getirmişti.Vay sen misin bunu yapan, yazısı sayfadan atıldı. Öyle olunca da Necati Doğru bastı istifayı... Görüyorsunuz artık İstanbul Belediye Başkanının polise intikal etmiş olayı bile yazılamaz noktaya gelinmiştir. Benim anlamadığım şey Zafer Mutlu gibi birinin bu konunun içinde olmasıdır. Zafer bey çok zor durumda olmasa bunu yapmazdı.Ancak zorda olan patronu Aydın Doğan mı yoksa Kolej arazisini yeniden tahsis için çırpınan kendisi mi onu anlayamadım.
BİLİNÇLİ ADIMLAR...
Başbakana Kürt,
Ermeni, asker ikazı!
Tayyip Erdoğan’ın Kürt açılımında geri adım atması, TSK ile uzlaştı görüntülerine girmesi ve son olarak Ermeni karşıtı bir role bürünmesi asla fevri çıkışlarının sonucu değil, bilinçli adımlardır. Malum Tayyip Erdoğan toplumun nabzını neredeyse günlük tutan bir liderdir ve üç ayrı araştırma kurumuna sürekli anketler yaptırır. İşte son dönemde yaptırdığı anketlerde AKP’nin düşüşüne sebep olan üç konuyu belirlemiştir. Bunlar Kürt açılımı, Ermeniye ödün ve TSK’yı mağdur etme olaylarıdır. Erdoğan ardı ardına yaptırdığı anketlerde aynı sonucu görünce referandum ve seçim virajına girerken geri adımlar atarak bu konulardaki imaj zafiyetini gidermeye çalışıyor.
DOKUNULMAZLIK VAADİ UNUTULDU...
Aytaç’a yargısız infaz,
kendine zırh!
Evrensel hukuka göre bir kişi şuçu ispatlanana kadar suçsuzdur. Hal bu iken Başbakan yargı hükmünü vermeden Aytaç Durak’ı mahkum eder tarzda ardı ardına demeçler veriyor.. Neymiş efendim hakkında şaibeler olduğu için AKP Aytaç Bey’i ikinci dönem aday yapmamışmış! İyi de arkadaş madem şaibe vardı o zaman neden gereğini yapmadın yani soruşturmalar açtırmadın?.. Hem bir Başbakan kesin yargı kararı olmadan şaibe gibi lafları etmez, etmemeli... Bakın konu şaibe olursa Tayyip Bey çok zorda kalır. Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminden bazıları yüz kızartıcı olan kaç davası var? Tayyip bey bunlardan beraat etti mi ki yargı kararı olmadan Aytaç Bey’e hücum ediyor... Tayyip Bey ona buna yargısız infaz yapacağına yüreği yetiyorsa önce dokunulmazlığını kaldırsın...