Karar Gazetesi yazarı Elif Çakır, 27 yaşındaki polis memuru Şeyda Yılmaz’ı öldüren 19 yaşındaki Yunus Emre Geçti’nin, daha önce 26 suç kaydı bulunduğunu bugünkü yazısında hatırlattı.
Çakır, bu durumu bir emniyet müdürüne sorduğunda, müdürün şaşırmadığını ve “26 suç kaydı ne ki, 375 suç kaydı olanlar toplumda dolaşıyor” dediğini aktardı. Çakır, “Ceza infaz yasamız böyle olunca, bu ülkenin polisi, savcısı, hâkimi ne yapabilir?” diye sordu.
Çakır, köşe yazısında, Yunus Emre Geçti’nin suç makinesine dönüşmesinin sebebinin mevcut infaz yasası olduğunu vurguladı. “Suç işlemiş ama ‘yatarı olmadığını’ görünce eli rahatlamış ve rahat rahat suç işlemeye başlamış” dedi.
Köşe yazısının ilgili kısmı ise şu şekilde:
"Bu hadise üzerine aradığım bir il emniyet müdürü, Yunus Emre Geçti’nin suç geçmişinin emniyet için hiç de şaşırtıcı olmadığını söyledi. '26 suç kaydı ne ki, 375 suç kaydı olanlar, toplumda, aranızda dolaşıyor' diyerek geçen hafta yaşadıkları şu hadiseyi anlattı:
'Bir ilçe emniyet müdürümüz geçen hafta 11 tane motosiklet çalan 5 kişilik bir hırsızlık grubunu yakaladık müdürüm, motosikletleri sahiplerine teslim ettik. Suçluları karakola aldık. Gözaltındalar, dedi. Üç gün sonra yine aradı efendim 7 motosiklet çalan 3 kişilik bir suç çetesini yakaladık dedi. Bunun üzerine dedim ki ‘bir haftada aynı mahallede 18 motosiklet hırsızlığı ve sekiz suçlu bu nedir’ diye sordum. Bunun üzerine ‘efendim yalnız bir şey arz edeyim suçlular aynı kişiler, girdi çıktı meselesi’ dedi. Çünkü bu suçların yatarı yok. Biz alıyoruz adliyeye sevk ediyoruz. Suçun cezası var ama infazı olmadığı için giriyor ve çıkıyor.'
Korkunç değil mi?
26 suç kaydı ne ki, 375 suç kaydı olanlar aramızda dolaşıyormuş. Ceza infaz yasasımız böyle olunca bu ülkenin polisi ne yapabilir, savcısı, hakimi ne yapabilir?
Eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın kulakları çınlasın. Ne diyordu: 'İnfaz sisteminde dünyaya örnek olan bir sisteme sahibiz. İnfaz sistemleri ülkelerin demokratik hukuk devleti olduğunun en önemli göstergesidir. Ülkemize dönük inceleme yapanlar, cezaevlerimizi gelip inceleyenler ve Türkiye'deki uygulamaları gören, yurt dışından gelen temsilcilerin her defasında gördükleriyle Türkiye'mizi takdir ettiklerinin bizzat şahidiyiz.' (2 Nisan 2022)
Yorumu size bırakıyorum."