Emniyet Eski Müdürü Hanefi Avcı Halk TV’de 15 Temmuz darbe girişimini ve sonrasında yaşanılanları değerlendirdi.
Son günlerde kamuoyunda tartışma yaratan kayıp silah iddiaları ile ilgili konuşan Avcı, iki tür kayıp silah var dedi.
Avcı, bunlardan birinin vatandaşların kendi şahsi eşyalarını kaybetmesi gibi yaşanan bir kayıp olduğunu, diğerinin ise 15 Temmuz gecesi kayıt altına alınmadan dağıtılan silahlar olduğunu ifade etti.
15 Temmuz gecesi kaybolan silahların çok fala miktarda olmadığını düşündüğünü ifade eden Avcı şunları söyledi:
"Bu silahlarla birlikte bir miktar cephane de kayıptır. Bu konuda resmi bir açıklama yapılmasa da o gece bir miktar silahın kayıp olduğu anlaşılmaktadır"
DEVLETİN BU KADAR SİLAHI YOK
Devlet envanterindeki bütün silahların kayıtlı olduğunu dile getiren Avcı, " Devletin sivil vatandaşlara dağıtacak kadar çok silahı olduğunu düşünmüyorum. Ancak 15 Temmuz sonrası ''yeniden darbe olur endişesiyle'' bireysel silahlanmaya göz yumdu. Eskiden av tüfeği ya da ruhsatlı tabanca alımı ile ilgili ciddi süreçler vardı. Şimdi bu ölçüler gevşetildi. Silah almak isteyen çok kolay alabiliyor" dedi.
“SAHTE WHATSAPP GÖRÜŞMELERİ İLE KUMPAS KURULDU”
Avcı, “15 Temmuz sonrasında ''yeniden bir kumpasla hapse atılmak istendiniz mi?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:
"Tabi bana FETÖ kumpaslarının bir benzeri daha yapıldı. Benim sonradan öğrendiğim kadarıyla darbenin hemen akabinde 17 Temmuz gecesi bazı insanlar Emniyete bir ihbarda bulunuyorlar. Bu ihbarlar faksla gönderiliyor. Eklerinde de Whatsapp görüşmelerinin print edilmiş hali var.
Buradaki görüşmelere baktığınızda şöyle bir mana çıkıyor. Bazı insanlar darbeden bir mühdet önce bir gurup askeri kurumlarla dayanışma içerisinde bir gurup emniyetçiyi hazırlıyor. Onlarla bir darbe hazırlığı yapıyormuş gibi Whatsapp görüşmeleri var.
Bu görüşmeler eke konularak ihbar edilmiş. Savcılığa intikal etmiş, savcılık soruşturmaya başlamış. Hatta bazı insanlarla ilgili takip izleme de başlamış. Fakat enteresan bir şekilde burada anlatılan telefonlardan bir tanesi benim telefonum ama ne ihbarın içine benim adım yazılıyor, ne yazışmada benden bahsediliyor.
Benim numaramı herkes bilir ama hiç kimse benim adımdan bahsetmiyor. Ancak bu insanlar ben dahil olmak üzere o zaman ki Kaçakçılık Daire Başkanı bazı kamu görevlileri sanki darbecilerle işbirliği içerisindeymiş gibi 17 Temmuz gecesi ihbar yapıyor.
Düşünün neden 17 Temmuz diyorum? Ankara daha tam normalleşememiş. O telaşında içinde birileri böyle bir sahte evrak hazırlıyor.
Bu sahte evrak da nasıl anlaşılıyor? Bilirkişiye gönderiliyor. Bilirkişi öyle bir rapor hazırlıyor ki 21 sayfa. Yüzde 100 olarak bu belgelerin sahte olduğunu ispatlıyor. Siz de okusanız zaten sahte dersiniz."
"YARGILANDI"
Beni hapse attırmak için bazı kamu görevlileri çalışıyor, iş birliği yapıyor ve bu iş birliklerini savcılıktaki ve emniyetteki etkin insanlar da biliyor diyen Avcı, "Sonunda ne oldu? Bunu yapan bir ayan memur ortaya çıkarttılar. Bu sahte raporları Narkotik biriminden bayan bir memur oluşturmuş. Mahkemede yargılandı" dedi.