Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Başbakan Michel Barnier’nin istifasını izleyen gün ulusal televizyon konuşmasıyla halka seslendi. Hükümetin güvensizlik oylamasıyla düşmesinin ardından Fransa siyasi bir belirsizlikle karşı karşıya kaldı. Macron, görevinin sonuna kadar cumhurbaşkanlığına devam edeceğini ve birkaç gün içinde yeni bir başbakan atayacağını açıkladı.
Macron, hükümetin düşüşünden “anti-republik bir cephe” olarak nitelendirdiği aşırı sağ ve sol ittifakını sorumlu tuttu. “Onlar yapmayı değil, yıkmayı seçtiler. Onlar düzensizliği tercih ettiler” diyen Macron, bu sorumluluğu paylaşmayacağını vurguladı.
YENİ BAŞBAKAN VE MECLİS İÇİN ZORLU SÜREÇ
Michel Barnier’nin yalnızca üç ay süren başbakanlık görevinden istifası, modern Fransız tarihinde bir başbakanın en kısa süre görev yaptığı dönem olarak kayda geçti. Güvensizlik oylaması, 574 sandalyeli Ulusal Meclis’te 331 oyla kabul edildi. Macron’un, mevcut siyasi bölünmüşlük içinde azınlık hükümetini yönetecek bir başbakan ataması gerekiyor.
Meclis Başkanı Yaël Braun-Pivet, Macron’a “hızlı hareket etme” çağrısı yaptı. Fransız medyasında potansiyel başbakan adayları arasında merkez politikaları benimseyen isimlerin olduğu konuşulsa da, Macron’un karar sürecinin uzun sürebileceği belirtiliyor.
SOSYAL GÜVENLİK BÜTÇESİ KRİZİ VE EKONOMİK ENDİŞELER
Hükümetin düşüşüne yol açan sosyal güvenlik bütçesi tartışması, Ulusal Cephe ve Yeni Halk Cephesi’nin karşı çıkmasıyla alevlendi. Barnier’nin tartışmalı bütçe tasarısını meclis oylaması olmadan geçirmesi muhalefeti harekete geçirdi. Macron, yeni hükümetin Ocak 2025’e kadar ekonomik ve sosyal reformlar için bütçe tasarısı hazırlayacağını duyurdu.
Öte yandan, siyasi istikrarsızlık ülke ekonomisi üzerindeki endişeleri artırdı. Analistler, hükümetin düşüşüyle birlikte Fransız faiz oranlarının yükselebileceğini ve ulusal borcun daha da derinleşebileceğini öngörüyor. Fransa’nın borç oranının önümüzdeki yıl GSYH’nin %7’sine ulaşabileceği ifade ediliyor.
Macron, muhalefetin istifa çağrılarını reddederek, yeni genel seçimlerin Temmuz 2025’e kadar yapılamayacağını hatırlattı. Ancak bu durum, siyasi karar alma süreçlerini daha da zorlaştırabilir. Fransa’nın geleceği, yeni hükümetin başarısına bağlı olarak şekillenecek.