Emin Çölaşan'dan Devlet Bahçeli'ye zehir zemberek sözler

Emin Çölaşan'dan Devlet Bahçeli'ye zehir zemberek sözler

Sözcü yazarı Emin Çölaşan, köşe yazısında MHP lideri Devlet Bahçeli'yi zehir zemberek sözlerle eleştirdi. Çölaşan, Bahçeli'nin baraj çıkışını İYİ Parti paniği olarak yorumladı.

Sözcü gazetesi yazarı Emin Çölaşan bugünkü köşe yazısında MHP liderini zehir zemberek sözlerle eleştirdi. "Yeni kurulan İyi Parti derseniz, MHP tabanını iyice böldü. İyi Parti, Devlet Bey ve partisine büyük hasar verdi" diyen Çölaşan Bahçeli'nin baraj çıkışını İYİ Parti'nin yükselişine ve MHP'nin baraj altında kalma endişesine bağladı.

İşte Emin Çölaşan'ın "Hayırlı yolculuklar Devlet Bey!" başlığıyla yayınlanan yazısından o bölümler :

Sevgili okurlarım, Türk siyasetinde bazı olanları insanın aklı, mantığı ve hayali almıyor. İzledikçe ve duydukça şaşırıyoruz, hayretler içinde kalıyoruz.
Bay Devlet Bahçeli bu konuda akla gelen ilk isim…
Siyasi hayatı inanılmaz çelişkiler içerisinde geçiyor.
Partisini falan çoktan unuttu, şimdi AKP iktidarının rüzgârına kapıldı.
Son konuşmasında “2019 yılına (yeni seçimlere) kadar bu iktidarın yanında olacağını ve destek vereceğini” açıkça söyledi.
Bir siyasetçinin, hele bir parti genel başkanının başka bir partiye böylesine yamanması ve partisini de buna alet etmesi, görülmüş duyulmuş şey değildir.

* * *

Bunu niçin yapıyor?.. Çeşitli nedenleri var ama en önemlisi şu:
MHP onun yüzünden saygınlığını yitirdi, güç kaybına uğradı.
Önümüzdeki seçimlerde yüzde 10 barajı kaldığı takdirde, baraj altında kalacaklarını şimdiden gördü.
Yeni kurulan İyi Parti derseniz, MHP tabanını iyice böldü. İyi Parti, Devlet Bey ve partisine büyük hasar verdi.

* * *

Oysa birkaç yıl öncesine kadar Devlet Bey gerek AKP iktidarını ve gerekse Recep Tayyip Bey'i en sert biçimde eleştirenlerin, hatta hakaret edenlerin en başında gelirdi.
Partisinin bir mitinginde kürsüden ip atmıştı:
“Gemi alacak paran var da, Apo'yu asacak ip mi alamıyorsun. Al bu ipi as, hadi as.”
Peki neler oldu da bunca ağır laflardan sonra bu beyefendi 180 derece çark etti, akıl almaz bir biçimde yolundan saptı?
Bu sorunun yanıtını vermek zor…
Yüzde 10 paniği mi, başka bir şey mi!..
Tahminimi söyleyeyim, bence yüzde 10 paniği.

* * *

Çok uzun yıllardan bu yana MHP'nin çok sağlam bir tabanı var (dı).
Ülkücü, yurtsever, yürekli, vatanın milletin bölünmesine karşı duran sağlam bir taban…
Devlet Bey şimdi bu kitlelerin kendisinden yavaş yavaş koptuğunu gördü ve kendisi için sığınacak bir liman arayışına girdi.
O liman ancak AKP olabilirdi.
Seçim öncesinde gereken yasal ve anayasal değişiklikler yapılır, seçimde onlarla işbirliği kararı alınır ve bir bakarız ki Devlet Bey ve partisinin üst yönetimi AKP'den aday olmuşlar!
Bence kendileri için en hayırlı yol budur çünkü bunlar MHP'yi eritip bitirdi…
İkinci seçenek ise iktidarın, seçim barajını yüzde 5 gibi bir rakama indirmesidir ki, o takdirde MHP barajı aşabilir.

* * *

Yarabbim, yakın geçmişte AKP ve Erdoğan için en ağır sözleri söyleyen Bay Bahçeli şimdi nasıl oldu da kendisini bu durumlara düşürdü.
Birkaç kısa örnek vereyim! İşte partisinin 2015 yılında düzenlediği Kastamonu mitinginde yaptığı konuşmadan özet bölümler:
“(Erdoğan) diyor ki başkanlık sistemi gelirse Türkiye çok başlılıktan kurtulur. Yalanın bu kadarına da pes doğrusu. Başkanlık sistemi sanki yeryüzünün cennetidir.
Erdoğan boş konuşmakta, milletimizin saf ve temiz duygularını siyasi hesaplarına alet etmektedir. Erdoğan anayasal sistemi gömemeyecektir.
Erdoğan kendi adına paye arayışındadır. Kişisel kariyer kavgasındadır.
Başkan olamazsa, sistemi yıkamazsa, sonunun iyi olmayacağını bilmektedir.
Bu zihniyet tek başına 78 milyona diktatörlük aşısı yapmaya çalışmaktadır.
Seçilmişten diktatör olmaz diyerek cahilliğini göstermektedir. Hitler demokratik yollardan seçilmişti!
Erdoğan bu sistemle yolumuza devam edemeyiz demektedir. Biz onun nasıl yürüdüğünü, nereye yürüyeceğini aşağı yukarı biliyoruz ve bu yolun sonunda tarafsız hukuk olduğunu, Yüce Divan'ın kendisini beklediğini şimdiden görüyoruz.”
Miting meydanlarında böyle bağırıp ahaliyi coşturuyordu.
Sonra ne oldu?
Partisiyle birlikte tıpış tıpış gidip başkanlık sistemine oy verdi!

* * *

Yine 2015 yılında bu kez partisinin Kırşehir mitinginde konuşuyor:
“Erdoğan ‘Bu gömlek dar geliyor' diyerek milletimizin aklıyla alay etmektedir. Milli görüş gömleğini giyen Erdoğan milletimizi yıllarca kandırmış, zamanımızı çalmıştır. Ancak milletimiz gömlek değiştirmez. Değiştirdiği gömleği de asla giymez. (Bu bölümdeki ağır hakaret laflarını çıkarıyorum. EÇ.)
Erdoğan açıkça siyaset yapmakta, suç işlemekte, vatana ihanet konusunda arka arkaya delil üretmektedir. Baştan aşağı yalan olup çıkmıştır…”
Mayıs 2015:
“Başkanlık federasyon demektir ve bu da Türkiye'yi bölünmeye götürecektir. 17/25 Aralık yolsuzluk dosyalarının bir daha açılmamak üzere kapatılması, bu rüşvet, hırsızlık ve yolsuzluk çarkının döndürülmesi, Tayyip Erdoğan'ın bütün yetkileri elinde toplayıp diktatörlüğünü ilan etmesine bağlıdır. Yeni anayasada başkanlık sistemine geçilmesi bunun için istenmektedir…”

* * *

Sevgili okurlarım, size burada Bay Devlet Bahçeli'nin geçmişteki sözlerinden sadece birkaç kısa örnek verdim, üstelik Erdoğan'a ağır hakaretler içeren sözlerini de sansürledim.
Başkanlık sistemi ve ülkenin yönetim biçimi konusunda daha nice ağır eleştirileri var.
Mitinglerde, partisinin Meclis'teki grup toplantılarında söylediği sözler yenilir yutulur gibi değildir…
Ve Bay Bahçeli şimdi geçmişteki ağır sözlerini, ağır eleştirilerini unutmuş, ya da bir kenara koymuş AKP'nin koalisyon ortağı ve en büyük destekçisi olmuş durumda!

* * *

İnsan hiç değilse, kendisine ve partisine oy veren iyi niyetli, yurtsever ülkücülerden utanır.
Devlet Bey şimdi kendisini yüzde 10 barajında hezimete uğrama korkusuna kaptırdı ve AKP'nin limanına sığınmak zorunda kaldı.
Çelişkinin, dün kara dediğine bugün AK demenin bu kadarı da büyük ayıptır.
Hiçbir siyasetçiye, hele de bir partinin genel başkanına yakışmaz.
Yeni rotasında kendisine hayırlı yolculuklar diliyorum!

İlgili Haberler